Kurban Bayramının ülkemizde ve tüm Müslüman dünyasında et tüketiminin dolayısıyla protein tüketiminin arttığı bir dönem olduğuna dikkat çeken Bülbül; "İnançları gereği insanlar evlerinde veya hayır kurumlarında kurban keserek etin büyük kısmını geçim sıkıntısı çeken ailelere veriyorlar. Aslında bu ülkemizde düşük protein alımının azda olsa düzeltilmesi için bir fırsattır. Türkiye'de kişi başına düşen günlük protein miktarı sadece 89 gram iken, Avrupa'da bunun 188 grama kadar çıktığı görülebilmektedir. Eğer önlem alınmazsa, ülkemizde yetersiz beslenme yüzünden zeka yönünden geri kalmış bir neslin yetişmesi kaçınılmaz olacaktır. Bu bilgiler ışığında da kurban bayramı protein alımının artması geleneklerimizin ve inançlarımızın çocuk gelişimine ne kadar yararı olduğunun güzel bir göstergesidir." dedi.
KALİTELİ PROTEİNLERDİR
Bayramda beslenme ile ilgili uyarılarda bulunan Bülbül "Hemen her besinde (ekmek ve diğer tahıllar, sebzeler, meyveler, süt ve etler) protein vardır. Ancak elzem amino asitlerini uygun oranda ve miktarda içeren hayvansal kaynaklı proteinlerin vücut proteini haline gelmeleri daha kolay ve hızlı olur. Bunlar iyi kalite proteinlerdir. Protein yüksek alınması büyümeyi ve beyin gelişimini kolaylaştırır. Protein yerine enerji fazla verilirse fazla kas ve kemik dokusu oluşmaz ancak yağ dokusu oluşur. Vücuda yeterli protein alınmadığı durumlarda vücut kendi hücrelerini kullanır. Sonuçta önce büyüme durur, daha sonra vücut ağırlığında azalma başlar. Vücudun direnci azaldığı için hastalıklara yakalanma olasılığı artar. İyileşme geç olur. Kan proteini olan hemoglobin yapılamadığı için kansızlık oluşur, demir, kalsiyum ve A vitamini gibi besin öğelerinin kullanımı da azalır." ifadelerini kullandı.
FAZLASI ZARAR
Bülbül açıklamalarını şöyle sürdürdü; "İyi bir şeyin çok fazla alınması her zaman iyi bir şey değildir. Yani protein vücut ve çocuk gelişimi için bu kadar önemli bir besin ögesi iken fazla alınması iyi değildir. Yüksek miktarda hayvansal protein alımının kanserle, osteoporozis oluşumu ile, obesite ile ve böbrek hastalıkları ile ilişkili olabilir. Özellikle hayvansal kaynaklı proteinlerin yapısında katı (doymuş) yağ ve kolesterol bulunur. Bu tür yiyeceklerin fazla tüketimi ileri yaşlarda kalp-damar hastalıklarına yakalanma olasılığını artırır. Bağışıklık sistemi aşırı çalışır, karaciğer işlevleri bozulur ve toksik artıklar artar, kemik dokusunda kayıp kanda asiditenin artmasına neden olur ve ayrıca gut hastalığı da görülebilir."
ORANLARA DİKKAT
"Vücutta belirli bir protein deposu yoktur, alınan proteinlerin fazlası yağa dönüşerek depo edilirler. Yağın artması ise performansı düşürüp, istenmeyen vücut ağırlığına neden olur. 8-24 aylarda protein alımının 4-5 g/kg/gün'e çıkmasının ileride obeziteye neden olduğu düşünülmektedir. Proteinlerin parçalanması sonucu oluşan artık maddelerin atımı (ürik asit gibi) böbrekler ve idrar yolu ile olur. Bu da su kaybına (dehidrasyona) yol açabilir. Fazla protein alımı idrarla kalsiyum atımını artırır. Bu durum özellikle bayanlarda osteoporoz risk faktörünü oluşturur. Eh tüm bu nedenlerden dolayı bayram da çok önemli bir protein kaynağı olan et tüketiminin dikkatli yapılmasında fayda vardır.Özetlersem Günlük alınan enerjinin yüzde 55-60 ını karbonhidratlardan, yüzde 25-30 unu yağlardan ve sadece yüzde 15-20 sini proteinlerden almak gerekir. Bayramda da beslenmemizde bu oranlara dikkat etmekte yarar var."
RİSK GRUPLARI
"Kurban bayramında sadece et tüketimi değil bunun yanında tatlı tüketimi de artmaktadır. Bu dönemde kronik hastalıklara sahip ve yüksek risk grubunda bulunan özellikle çocuklar ve yaşlılar çok dikkatli olmalıdır. Protein kısıtlı diyet alması gereken Fenilketonüri gibi metabolik hastalığı olan çocuklara ise özel önem verilmesi gerektiği unutulmamalıdır. Et ve tatlı tüketiminin miktarı ve sıklığı arttığı için kalp-damar hastaları, diyabet hastaları, hipertansiyon hastaları ve böbrek hastaları, gidilen bayram ziyaretlerinde; meyve suları yerine açık çay/bitki çayları; hamur tatlıları/çikolata yerine sütlü tatlılar/meyveler tercih ederse uygun olacaktır."
24 SAAT BEKLETİLMELİ
"Bayram günü kesilen hayvan et bekletilmeden birkaç saat içinde pişirilerek tüketilirse yeni kesilmiş hayvanların etlerindeki sertlik hem pişirmede, hem de sindirimde zorluk yaratır. Midede şişkinlik, hazımsızlık gibi sıkıntılara neden olur. Özellikle mide rahatsızlıkları çeken bireyler, eti 24 saat bekletip tüketirlerse rahatsızlık hissi azalacaktır. Günlük su tüketimini ihmal etmemeli ve 2-2.5 lt/gün su içilmesine dikkat edilmelidir. Eti pişirirken kızartma veya kavurma yerine haşlama, fırınlama ve ızgara gibi yöntemler tercih edilirse iyi olur. Etler, vitamin içermediği için etlerin sebzelerle birlikte pişirilmesi veya etlerin yanında C vitamininden zengin sebze/salata/ taze sıkılmış meyve sularının tüketilmesi yararlı olur. Böylece hem sebzelerde bulunan C vitamini ve demirin emilimi artar, hem de besin çeşitliliği sağlanmış olur."