Yaz ayları keyif verici olsa da gerekli önlemler alınmadığı takdirde bu aylarda gözlerimiz için ciddi sağlık problemleri ile karşılaşabiliyoruz. Göz Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Mitat Altuğ, yazın göz sağlığını korumanın yollarını anlattı…
Havuz dezenfeksiyonunda kullanılan klorun yanı sıra, PH değerlerini düzenleyici ve yosun giderici kimyasallar göz enfeksiyonlarından korunmak için bazen yetersiz kalmaktadırlar. Havuzu kullanan kişi sayısı arttıkça enfeksiyon riski daha da çoğalmaktadır. Ayrıca açık çevredeki bitkilerden dökülen kuru yapraklar ve uçuşan haşeratlar, toz ve bakterileri havuz suyuna taşıyabilmektedir.
KÖRLÜĞE YOL AÇABİLİR
Havuz suyunda üreyebilen 'Acanthamoeba' adlı parazit gözümüze yerleşirse gözün saydam tabakasına (kornea tabakası) ilerleyerek körlüğe kadar gidebilen ciddi bir tabloya sebep olabilir.
Havuza yüzücü gözlüğüyle girmek, ayrıca havuz öncesinde duş almak ve sonrasında gözleri temiz suyla yıkamak hem alerjik soruna, hem de enfeksiyona yakalanma riskine karşı önleyici olabilir.
Havuz veya deniz kullanımlarında kontakt lensler çıkarılmalı. Kontakt lenslerle havuz veya denize girilmemelidir. Çünkü kontakt lensli gözde enfeksiyona neden olan etken, uzun süre canlı kalabiliyor ve kornea hassasiyeti daha azalmış olduğundan belirti vermeden gözümüzün derin tabakalarına kadar ilerleyebiliyor. Ayrıca havuz sularındaki kimyasallar da kontakt lensin yapısını bozabilir.
Yaz döneminde alerji ve enfeksiyon riskini azaltmak için günlük kontakt lensler tercih edilmelidir. Gözlerde batma ve kızarıklık gibi sorunlarınız varsa kontakt lens kullanımına ara verilmelidir.
GÖZLERİNİZİ OVUŞTURMAYIN
Göz makyajı ile güneşte fazla kalınmamalı. Göz çevresine uygulanan kozmetik malzemeler terleme nedeniyle gözümüzün içine doğru akarak gözyaşı salgısını sağlayan bezlerin ucunu tıkayarak enfeksiyonların oluşmasına zemin hazırlayabilir.
Gözleri ovuşturmayın. Göz kapağının içine kaçan kumlar kornea hasarına yol açabiliyorlar. Gözümüze kum kaçtığında öncelikle gözlerimizi bol temiz suyla yıkamalı, ovuşturmamalı, yine de yakınmalar geçmezse göz hekimine başvurulmalıdır.
Havuz ve deniz kadar güneş ışınları da gözleri etkiliyor. Yaz aylarında daha yoğun ve daha dik olarak gelen güneş ışınları göz merceğinin ve gözün arka kısmındaki görme merkezinde olan sinir liflerinin yapısını bozarak katarakt ve sarı nokta hastalığı gelişimi için risk oluşturur. Ayrıca uzun süre güneş ışınlarına direkt olarak maruz kalmak göz çevresinde cilt kanseri gelişim ve kornea tabakasına doğru et yürümesi (pterjium) oluşumu riskini de artırmaktadır.
GÖZ ALERJİLERİNE KARŞI ÖNLEMLER
Mevsımsel
alerjik konjonktivitler belli bir mevsimsel zamanda özellikle yaz aylarında sık karşılaşılan bir hastalık tipidir. Yaz aylarında polenler kadar, güneşin ve havuz suyundaki klorun da göz alerjilerinin oluşmasında tetikleyici bir rolü bulunmaktadır. Bu mevsimsel tipin başlıca belirti ve bulguları gözlerde sulanma, kaşıntı, kızarıklık, yanma hissi ve ışıktan rahatsız olma olarak sıralanabilir. Yaz aylarında göz alerjilerine karşı alınacak önlemler;
Polenlerin yoğun olduğu ve güneş ışınlarının en dik olarak geldiği saatler olan 10.00 ile 17.00 arasında zorunlu olmadıkça güneşe çıkılmaması,
Deniz ve havuza girerken yüzücü gözlüklerinin kullanılması,
Açık havaya çıkıldığında güneş gözlüğü, şapka, şemsiye kullanılması,
Klimalarda alerjiye sebep olabilen küf ve toz birikimi olabileceğinden mümkünse klimalı ortamlardan uzak durulması,
Polen filtreli klima cihazlarının tercih edilmesi,
Polen mevsiminde ev ve araba camlarımızın kapalı tutulması,
Gözlere soğuk kompres uygulanması (kaşıntı ve inflamasyonu azaltır),
Suni gözyaşı damlasının soğuk olarak damlatılması,
Kontakt lens kullanımına ara verilmesi olarak sıralanabilir.
GÖZ KURULUĞU YAZ AYLARINDA ARTAR
Özellikle
yazın sıcak havalarda göz yaşımız çok çabuk buharlaşır ve dolayısıyla gözlerimiz daha çabuk kurur. Özellikle klima kullanımının da artmasıyla beraber gözyaşı kuruluğu daha sık görülmektedir. Göz kuruluğu gözde kızarıklık, yanma, görmede bulanıklık ve kısmen hafif de olsa bir kaşıntıya sebep olabilir. Yazın göz kuruluğu rahatsızlığından korunmak için alınacak önlemler: Kapalı ortamlarda klima ve vantilatörden gelen havanın direkt karşıdan göze doğru vurması engellenmelidir. Alınacak en basit önlem olarak, gözlerimizi daha sık kırparak daha sık nemlendirmek etkili olabilir. Klimalı ortamda havayı nemlendirici cihaz da kullanabilirsiniz. Alınan tüm önlemlere rağmen sorun devam ederse göz hekimine danışarak suni gözyaşı damlası kullanabilirsiniz. Ancak bunlar yeterli gelmezse daha yoğun bir tedavi gerekebilir. Ayrıca rüzgarlı ve güneşli havalarda güneş gözlüğü kullanılmalıdır. Sıcak havalarda sıvı kaybının dengelenmesi adına başta su olmak üzere sıvı tüketimi de büyük önem arz etmektedir.
GÜNEŞ GÖZLÜĞÜ SEÇİMİNDE BLOKAJ DERECESİ DİKKATE ALINMALI
GÜNEŞ gözlüğü camları hem UVA hem UVB'ye karşı en az yüzde 99 engelleme sağlamalıdır. Özellikle deniz kenarında, en az UV400 koruyuculu güneş gözlükleri kullanılmalıdır. Polarize olup etkili ultraviyole blokajı da yapabilen camlar hem daha emniyetli hem de daha konforludur. Geniş camlı, yüzümüze iyi ve yakın olarak oturan gözlükler en iyi korumayı sağlarlarlar.
KALİTELİ CAM TERCİH EDİN
Eğer tam UV koruyuculuğu olmayan, kalitesiz, koyu renkli camlı gözlükler kullanılırsa büyümüş olan göz bebeklerimizden daha fazla zararlı güneş ışınları gözümüze ulaşmaktadır.
GÖZ KAPAKLARINIZI GÜNEŞ KREMİYLE KORUYUN
GÜNEŞ ışınlarının yeryüzüne en dik geldiği 11.00- 15.00 saatleri arasında dışarı çıkmamaya özen gösterilmeli, dışarı çıkılması durumunda ise ultraviyole (UV) filtreli güneş gözlükleri kullanılmalıdır. Göz kuruluğu hastalığınız varsa koruyucu içermeyen suni gözyaşı damlaları daha sık damlatılmalıdır. Ayrıca göz kapaklarımızı koruyuculuğu yüksek bir güneş kremi ile mutlaka korumalıyız.