Edirne'de yaşayan 73 yaşındaki Fikri Sekin hastaneye getirildiğinde nabzı sıfıra düşüyordu. Ani bayılma şikayetleri yaşayan hastaya daha önce başka bir hastanede önce göğsünün sağ daha sonra sol tarafından olmak üzere iki kez normal kablolu kalp pili takıldığı ancak her iki tarafın da enfeksiyon kaptığı belirlendi.
Prof. Dr. Fethi Kılıçaslan açıklamasında şu ifadelere yer verdi, "Hastanın göğsünün iki tarafı iltihap olduğu için yeniden deri altına normal kalp pili takmak mümkün değildi. Kalbi genel anestezi altında bir cerrahın açması, kalbin üstüne pilin kablosunun dikilmesi gerekiyordu. Bu ameliyattan kurtulmanın tek yolu ise kasıktan yeni yöntem ile kablosuz kalp pilini kalbin içine takmak olacaktı. Hastanın yaşı ve tüm tetkiklerini değerlendirdikten sonra dünyada sınırlı sayıda yapılan yeni yöntemi kullanmaya karar verdik. Hastamıza kablosuz pilin en yeni ve en gelişmiş modelini taktık. Bu yeni kablosuz pil kalbin senkronize kasılmasını sağlıyor"
YENİ YÖNTEMDE NEŞTER YOK, AĞRI YOK!
Kasıktan girilip ameliyatsız olarak kalbin içine yerleştirilen pilin hem hastaya hem de hekime önemli avantajlar sağladığını aktaran Prof. Dr. Kılıçaslan, "Normal kablolu kalp pili takılan hastalarda enfeksiyon önemli ve hayati risk yaratan bir sorun. Enfeksiyon olunca pil ve kablosunun tamamen çıkarılması gerekiyor ve hastaya ciddi bir antibiyotik tedavisi veriliyor. Ayrıca pil kablosu ve pilin takıldığı bölgede erozyon gibi sorunlar da görülüyor. Yeni kablosuz pillerde bu tür komplikasyonlar yüzde 60-70 oranında azalıyor ve enfeksiyon riski minimuma iniyor. Hasta ameliyattan bir gün sonra taburcu olarak normal hayatına dönüyor. Kablosuz piller 18 mm uzunluğunda ve 1.75 gram ağırlığında. Pil direkt kalp içine yerleştirildiği için göğüste yara izi olmuyor, deri altında pil bulunmuyor ve pansumana ihtiyaç olmuyor. Kablosuz pillerin yeni modelleri kalbin arka kısmının hareketini algılıyor ve böylece kalbin senkronize çalışmasını sağlıyor. Bu hastamız kablosuz kalp pili takılan ilk hastamızdır. Bu pil dünyanın en küçük pili" dedi.
Pilin, kalbin içine kasıktan girilerek yerleştirildiğini söyleyen Prof. Dr. Fethi Kılıçaslan, şunları söyledi: "Kısa süren operasyonda kablosuz kalp pilini lokal anestezi altında anjiyo yapar gibi ağrısız bir şekilde kasıktan girerek yerleştirdik. İşlem yaklaşık 20 dakikada tamamlandı. Bu işlem sonrasında hastamızı bir gece takip edip ertesi gün taburluğuna karar verdik. Taburculuk sonrası kontrolde pilin ayarlarını yine aynı şekilde normal pil ayarı gibi kalbin dışından yaptık. Kalbin içine yerleştirilen bu pillerin yaklaşık 10 yıl ömrü var. Pil kablosuz olduğu için hastamız normal hayatına daha konforlu bir süreçle döndü. Aksi durumda hastamıza genel anestezi altında açık kalp ameliyatı yapılması gerekli olacaktı."
NABZIM SIFIRA DÜŞÜYORDU, AKTİF HAYATIMA DÖNDÜM
73 yaşındaki hasta Fikri Sekin yaşadıklarını şu ifadelerle anlattı, "Bu yaşıma kadar hareketli, aktif bir hayatım oldu. 73 yaşına kadar traktör kullanıyordum. Bir gün masanın üzerine aniden bayıldım. Neler olduğunu anlayamadık. Önce nörolojik bir rahatsızlığım olabilir diye şüphelendik. Fakat öğrendik ki nabzım sıfıra düşüyormuş. Ameliyat olmak istemiyordum. Daha önce gittiğim hastanede kalp pili taktıkları yerler iki kez iltihaplanınca bu hastaneye geldik. Operasyon sonrası günlük rutin işlerimi yapıyorum. Normal hayatıma geri döndüm" dedi.