Açlık durumunun uzun süre devam etmesinin halsizlik, yorgunluk, baş ağrısı gibi sorunlara neden olabildiğini belirten Beslenme ve Diyet Uzmanı Ömer Furkan Kaçar, "Ramazan ayında özellikle sıvı alımına dikkat edilmediğinde baş dönmesi, unutkanlık, dalgınlık, dikkatsizlik, uykuya meyil, sinirlilik, hazımsızlık, şişlik ve reflü gibi birçok sağlık sorunları meydana gelebiliyor. Yeterli beslenme sağlanmadığında ise bu sorunlar tekrarlayabiliyor. Bunların yanı sıra çok sık görülen reflü ve mide yanmalarını en aza indirmek için beslenmeye dikkat edilmeli" dedi.
Oruç tutarken sahura kalkmanın oldukça önemli olduğunu hatırlatan Amasya Üniversitesi Sabuncuoğlu Şerefeddin Eğitim Araştırma Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Ömer Furkan Kaçar, "Sahura kalkılmadan oruç tutulursa aç kalma süresi arttığı için metabolizma hızı düşer ve kişide halsizlik, baş ağrısı gibi sorunlar görülebilir. Bu yüzden oruç tutarken mutlaka sahura kalkılmalı ve sıvı tüketimine özen gösterilmeli. Ayrıca, sahurda protein ağırlıklı beslenmek midenin boşalma süresini uzatarak acıkmayı da geciktirebilir. Bu nedenle özellikle yumurta, süt, yoğurt, peynir gibi besinler sahurda mutlaka tüketilmeli" şeklinde konuştu.
Sahurun bir kahvaltı öğünü olarak planlanması gerektiğinin altını izen Beslenme ve Diyet Uzmanı Kaçar, "Tost, gözleme, omlet, süt, salatalık, domates, yeşillikler tercih edebilirsiniz. Sahurda meyve tüketimi de gün içindeki tatlı isteğinin baskılanmasına yardımcı olacaktır. Posalı besinler de uzun süreli tokluk sağlar.Bu nedenle tam buğday ekmeği, çavdar ekmeği ve kepekli ekmek dönüşümlü tercih etmelisiniz. Posanın diğer kaynaklarından biri de yulaftır. Yulaf; kan şekerini düzenlemede, kolesterol seviyelerini düşürmede ve kabızlığı önlemede çok ideal bir besindir. Tok tutucu özelliği önemli etkisi nedeniyle de Ramazan ayında özellikle sahurda yoğurt veya süt ile birlikte veya salatalara ekleyerek tüketilebilirsiniz" açıklamasında bulundu.
İFTARDA MİDEYİ YORAN BESİNLERDEN KAÇINILMALI
İftar yemeklerinin genellikle Ramazan'ın bereketinden ve uzun süreli açlıktan ötürü ziyafet sofrası şeklinde hazırlandığını söyleyen Beslenme ve Diyet Uzmanı Kaçar, "İftar sofrası hazırlarken kızartmalar, tatlılar, pilavlar gibi mideyi yoran besinler yerine çorbalar, salatalar, hafif sebze yemekleri, ızgara veya fırın yemekleri tercih edilmeli. İftar sonrası öğünlerde ise meyve ve dondurma gibi alternatif hafif öğünler seçilebilir" dedi.
RAMAZAN AYINDA REFLÜ SIK GÖRÜLÜYOR
Ramazan ayında en sık karşılaşılan sorunlardan birinin de reflü olduğunu hatırlatan Beslenme ve Diyet Kaçar, Ramazan ayında kilo almamak ve mide yanmalarını en aza indirmek için beslenme önerilerinde bulundu: "Sahur öğününü mutlaka yapın. Geceden niyet edip yatıldığında metabolizma yavaşlar ve yağların depolanmasına sebep olursunuz. Sahurda protein içeren süt, peynir, yumurta, yoğurt türü besinleri mutlaka tüketin. Asitli içeceklerden uzak durun. Hazır meyve suları yerine meyve, şekersiz kompostolar tercih edin. Kan şekerini hızla yükselten besinler yerine posa miktarı fazla olan besinler (kepekli ekmek, çok tahıllı ekmek, çavdar ekmeği, kepekli makarna, kepekli pirinç, sebze, meyve, kuru baklagiller, ceviz, fındık, badem gibi yağlı tohumlar gibi) tokluk hissi sağladığı için tercih edin.
En az 2 litre su tüketin. Şerbetli tatlılar yerine sütlü tatlı, dondurma veya meyve tercih edin. Haftada 2 kez sütlü tatlı tüketip diğer günlerde meyve veya kuru meyveyi tatlı olarak kullanın. İftardan 1,5-2 saat sonrasında mutlaka bir ara öğün yapın. İftardan 1–2 saat sonra yapılan yürüyüşün metabolizmayı hızlandırdığını, ağırlık artışını önlediğini unutmayın. Yemekleri susuz tüketirseniz, daha az yağ almış olursunuz. Turşular ve salamuralar, iftariyelik olarak hazırladığımız peynir, zeytin ve pastırmalar kanın yoğunluğunu arttırır ve susuzluk hissini tetikler. İftarda ve sahurda bu yiyecekleri hiç bulundurmamak akıllıca olur. Beyne tokluk sinyalinin ulaşması için yemeğe başladıktan sonra 20 dakika gerekmektedir. Bu nedenle hızlı yemek yemeyin ve lokmalar arasında çatalınızı bırakın." diye konuştu.