Tokat İl Sağlık Müdürlüğü'nden Uzman Diyetisyen Burcu Çavdar, ramazan ayında sağlıklı ve doğru beslenmenin tüyolarını verdi. Diyetisyen Çavdar, ramazan ayında günlük beslenme şeklimizin tamamen değiştiğine dikkat çekerek en kısa zamanda bu duruma adapte olmamız gerektiğini belirtti ve bunun ancak yeterli ve dengeli beslenme ile mümkün olabileceğini söyledi.
Gündelik hayattaki öğün sayısına ramazan ayında ulaşmanın da mümkün olduğunu anlatan Tokat İl Sağlık Müdürlüğü'nden Uzman Diyetisyen Burcu Çavdar, "Normal günlerde 4-6 öğün tüketirken ramazan da öğün sayısı 2' ye düşmektedir. Ancak ramazanda da öğün sayısını 3-4' e çıkarmak mümkündür. Yaklaşık 13-14 saat sürecek açlık sebebiyle doğru besin tercihi sağlığımız açısından elzemdir. Oruç tutarken yanlış besin seçimleri ve yanlış beslenme şekli ile sıhhat bulmak yerine baş ağrısı, baş dönmesi, halsizlik, kan şekerinin düşmesi ve yorgunluk gibi durumlarla karşılaşabiliriz" uyarısında bulundu.
ORUCU HURMA İLE AÇIN
Peki doğru besinler nelerdir ve doğru beslenme yöntemi nasıl olmalıdır ramazanda?
Diyetisyen Burcu Çavdar'dan önemli uyarılar: İlk olarak iftarla başlayalım. Uzun süreli bir açlık ve susuzluk sürecinden sonra orucumuzu hurma ile açmalıyız. Çünkü hurma iftara doğru düşen kan şekerinin yavaş yavaş yükselmesini ve yavaş yavaş düşmesini sağlar. Sonrasında ise gün boyu kaybedilen sıvının yerine konulması önemlidir. İftarda içilen 1 bardak ılık su hem sıvı dengesi için hem de oruç dolayısı ile meydana gelebilecek kabızlık probleminin önlenmesinde önemlidir. Suyun ardından 1 kase az yağlı çorba ve 1 dilim tam buğday ekmeği tüketip 15-20 dakika ara vermeliyiz. Çünkü ağzımıza aldığımız ilk besinin sinyali beyne ancak 15-20 dakika içerisinde ulaşacaktır. Böylece bu süreden sonra açlık halimiz azalacak ve daha az yemek yememizi sağlayacaktır."
ANA YEMEKTE HAMUR İŞİ VE KIZARTMALARDAN KAÇININ
Ana yemeğin protein ve karbonhidrat ağırlıklı, az yağlı olmasına dikkat edilmesini isteyen Diyetisyen Çavdar, "Ana yemeklerde hamur işleri, kızartmalar ve çok yağlı ve salçalı yemekler değil, az yağlı etle veya tavukla yapılmış sebze yemekleri tercih edilmelidir. İftarda olmazsa olmaz diğer şeylerde salata ve yoğurt, cacık, ayrandır. Salata ramazanda bağırsak problemleri yaşamamamız için, yoğurt ise protein içeriğinden dolayı kan şekerinin kontrolü için önemlidir. İftarda ramazan ayının simgesi olan ramazan pidelerinden de miktarını iyi ayarlamak şartı ile tüketilebilir" diye konuştu.
DOĞRU TATLIYI SEÇMEK VE TATLIYI DOĞRU ZAMANDA YEMEK ÖNEMLİ
Ramazan kültüründe iftarın olmazsa olmazlarından birisinin de tatlı olduğunu söyleyen Diyetisyen Burcu Çavdar, "Normal beslenmemizde yemekten sonra tatlıyı her zaman aramasak da ramazanda düşen kan şekerinin doğurduğu tatlı isteği ile ayrıca kültürün getirdiği bir istek ile iftarlarımızda tatlı vazgeçilmezdir. Ancak doğru tatlıların seçilmesi ve tatlının doğru zamanda yenilmesi gerekmektedir. Tatlı tercihimizi ramazan tatlısı olarak ta bilinen az şekerli güllaçtan, sütlaç gibi sütlü tatlılardan veya meyveden yana kullanmalıyız. Tatlıyı yemekten en az 1-2 saat sonra küçük porsiyonlarda tüketmeliyiz." dedi.
SAHURDA PROTEİN VE YAĞ İÇEREN BESİNLER TÜKETİN
Öğün sayısını artırmakla ilgili detay veren Çavdar, şu bilgileri paylaştı: "Teravih sonrasına denk gelen bir ara öğünümüz olmalıdır. Bu öğünde en güzel tercih ise meyve ve yoğurttur.
Son öğünümüz olan sahura kalkmadan akşamdan yemek yiyip yatılmamalıdır mutlaka sahura kalkılmalıdır. Çünkü zaten uzun olan oruç süresini 3 saat daha artırmak kan şekerimizin ve tansiyonumuzun düşmesine neden olur. Sahurda daha çok protein ve yağ içeren besinler (yumurta, ceviz, peynir) tercih edilmelidir. Çünkü protein ve yağı beraber içeren besinler daha tok tutucudur. Sahurda hamur işi gibi yağlı ve ağır besinler değil kahvaltılık besinler tercih edilmelidir. Ayrıca sahurda 1 kase taze veya kuru meyvelerden şeker eklenmeden yapılan komposto tüketimi gün içerisinde susamamıza engel olacaktır. Ayrıca sahurda tüketilen yoğurt, ayran gibi süt grubu besinler gün içerisinde hem acıkmamızı hem de kan şekerimizin düşmesini engelleyecektir. Tabi ki sıvı kaybının fazla olduğu bu günlerde sahurda su tüketimi de çok önemlidir. Unutulmamalıdır ki su dışındaki içecekler vücuttan daha fazla su kaybedilmesine neden olur. Bu nedenle sahurda ve iftarda çay, kola gibi içecekler değil su tercih edilmelidir."
Diyetisyen Burcu Çavdar ayrıca, ramazanda iftardan 2 saat sonra yapılacak 30 dakikalık yürüyüşün sindirimi kolaylaştırarak bağırsak problemlerini yaşamamıza ve kilo problemi yaşamamıza engel olacağını belirtti.