Hyalüronik asit, vücutta meydana gelen biyolojik süreçlerde önemli görevler üstlenen, vücudun kendisinin ürettiği doğal bir bileşendir. En çok da bağ dokularda ve ciltte bulunur. Ciltteki varlığı nemlendirici, yenileyici ve de kolajen uyarıcı etkiler yaratır. Cilt sağlığı, kalitesi ve cilt yaşlanması söz konusu olduğunda hyalüronik asit; cildin nemini ve dolayısıyla sıkılığını korumak gibi önemli görevlere sahiptir. Çünkü kendi moleküler ağırlığının 1000 katına kadar nemi tutar ve bağlar. Bu da hayatın erken dönemlerinde parlak, ışıltılı ve sağlıklı görünen cildin ilerleyen yaşlarda donuk ve mat görünmesini açıklar. Çünkü, vücudun hyalüronik asit depoları, zamanla azalmaya başlar. İnsan cildinin yaşlanması karmaşık bir biyolojik süreç olsa da; fotoyaşlanma, zamanla azalan kolajen ve hyalüronik asit miktarı ve sigara kullanımı gibi dışsal faktörler, erken yaşlanma belirtilerini kaçınılmaz hale getirir. Bu nedenle hyalüronik asit, aslında bir kozmetik trendi olmaktan daha fazlasıdır. Cildin nemli, sağlıklı, parlak ve sıkı kalması için adeta bir ajan gibi çalışır.
GÜNEŞ IŞINLARI BÜYÜK ETKEN
Vücuttaki hyalüronik asit depoları zamanla azalmaya başladığından, ilerleyen yaşla birlikte ciltteki yıkım daha belirgin hale gelir. Neyse ki; hem dışarıdan hem de içeriden yapılabilecek takviyelerle cildin hyalüronik asit seviyelerini desteklemek mümkündür. Bunu hem hyalüronik asit enjeksiyonları hem ağız yoluyla alınan takviyeler hem de hyalüronik asit içeren serum gibi cilt bakım ürünleri ile sağlamak mümkündür.
Cildimizdeki hyalüronik asit neden ve ne zaman azalır? Yaşlanma, vücut ve cilt için doğal ve kaçınılmaz bir süreçtir. Yaşlanmaya ek olarak; güneş maruziyeti, sigara kullanımı, yüksek miktarlarda şeker tüketimi ile birlikte yaşlanmanın etkileri daha fazla hissedilir hale gelir. Bu noktada, cildin erken yaşlanması neredeyse kaçınılmazdır. Erken yaşlanma her şeyden önce, güneş ışınlarına korunmasız olarak maruz kalmaktan kaynaklanır. Bu etkileri genç yaşlarda gözlemlemek zor olsa da, 20'li yaşların ortalarından itibaren erken yaşlanma belirtileriyle karşılaşabilirsiniz. Çünkü aslında güneş ışınlarının neden olduğu cilt hasarı son derece hızlı bir şekilde gerçekleşir. Cilt yaşlanması, vücuttaki kolajen ve hyalüronik asit depolarının azalmasının da bir sonucudur. Hyalüronik asit seviyelerinin azalmaya başladığı 20'li yaşların sonlarına doğru; cilt artık daha mat, daha donuk görünür; ince çizgi ve kırışıklıklar fark edilir hale gelir.
TIKALI GÖZENEKLERI AÇIP CİLDİ AYDINLATIYOR
HYALÜRONİK
asit, düzenli olarak cilde takviye edildiğinde ciltte katmanlaşır. Susuzluk ve nem kaybına karşı cilt bariyerini güçlendirir. Bu sayede cildin nemini, pürüzsüzlüğünü ve sıkılığını sağlar. Ürettiğimiz hyalüronik asit serisi ile biz de bu etkiyi elde etmeyi amaçladık. Çünkü değişikliklerin erken dönemde hissedilmeye başlandığı bir cilt olsa bile; hyalüronik asit, doğru moleküler boyutta üretildiğinde yaşlanmanın etkileri ile mücadele eden herkes için faydalıdır. Tabii ki bir gecede mucize beklemek olmaz. Ürünleri düzenli olarak kullanmak, yani hyalüronik asit ile cildi düzenli olarak neme doyurmak çok önemlidir. Hyalüronik asit içeren cilt bakım ürünlerinin öne çıkan özelliklerinden biri de her cilt tipine uygun olmalarıdır. Yani yağlı ciltlerin de neme ihtiyacı olduğunu düşünürsek, hyalüronik asit yağlı ve karma cilt tiplerine de uyan bir bileşendir. Ayrıca cilt için yabancı bir madde olmadığından, hassas ciltler tarafından da kolayca tolere edilebilir. En iyi sonuçların elde edilmesi için, diğer güçlü nemlendirici bileşenler ile kombine edilmesini öneriyorum. Bu nedenle bu seride hyalüronik asidi, panthenol gibi güçlü cilt nemlendiriciler ile birlikte kullandık. Bu kombinasyonlar, tıkalı gözenekleri açıp cildinizin aydınlanmasını da sağlar. Hyalüronik asidin cilt güzelliği ve kalitesi için ne kadar gerekli olduğu hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğumuza göre, bu uygulamaları aksatmamanın kendimize yatırım yapmak olduğunu düşünüyorum.
1000 KAT DAHA FAZLA NEM İLE GENÇLEŞİN
CİLT
yaşlanması, ciltteki nem kaybı ile yakından ilişkilidir. Cildin sıkılığı için hayati bileşen ise, nemi tutma ve bağlama yeteneği ile bilinen hyalüronik asittir. Cildin erken yaşlanması, yüksek ölçüde yıllar boyunca maruz kalınan güneş ışınlarından kaynaklanır. Bu hasar başta bir yara iyileşmesi gibi algılanır ancak zamanla, güneş ışınlarının neden olduğu hasar, hem cildin esnekliğinden sorumlu olan kolajenin azalmasına hem de cildin nemini ve sıkılığını koruyan hyalüronik asit depolarının boşalmasına neden olur.
ELASTİKİYETİ ARTIRIYOR
Cilt bakım ürünlerindeki hyalüronik asitin faydası var mıdır?
Hyalüronik asit, kendi moleküler ağırlığından 1000 kat daha fazla nemi tutabilir ve bağlayabilir. Onun bu muhteşem özelliği, suyu bağlayarak cildin neme doymasına yardımcı olur. Artan nem oranı, zamanla donuk ve mat cilt görünümünü ortadan kaldırıp, dolgunlaşmasına yardımcı olarak ciltteki elastikiyeti artıracaktır. Sahibi olduğum cilt bakım markası ile özel bir hyalüronik asit serisi geliştirmemizin sebebi budur.