Yıllar boyunca, çatlakların çözümsüz olduğunu ve giderilmelerinin neredeyse imkansız olduğunu duyduk. Peki, gerçekten de öyle mi? Bir şeyin çözümsüz olduğunu söylemek çok kolaydır. İnsanları buna inandırabilir ve rahatsız olduğu o şeyle yaşamak zorunda olduğu konusunda ikna edebilirsiniz. Zor olan, 'çözümsüz' denilen bir problemi ortadan kaldırabilecek bir adım atmaktır. İşte, Neslim Güngen'in Türkiye'de bir ilki başaran çatlak onarımı ile ilgili yolculuğu bu kararla başladı… Çatlaklar, hem kendi bedenimizde hem de uzmanlar olarak danışanlarımızın bedenlerinde en sık karşılaştığımız iyi huylu cilt lezyonlarıdır. Sağlık açısından herhangi bir tehdit oluşturmasalar da, özellikle kadınlar için estetik kaygılara neden olabilmektedir.
ESTETİK KAYGIYA YOL AÇIYOR
Tıp dilinde 'Striae distansaea' olarak bilinen vücut çatlakları, cildin dermis tabakasında meydana gelen yırtılmalardır. Bu yırtılmalar, cilt yüzeyinde başlangıçta kırmızı renkte görülür. Bu aşamada olduğunda hafif kabarık görünmeleri ve kaşınmaları normaldir. İlerleyen dönemlerde çatlaklar, sedefli beyaz, gümüş bir renge dönüşür. Cilt liflerinin yırtılması sonucu ortaya çıkan çatlaklar, genel olarak bacak içleri, kalça, karın, üst kol gibi bölgelerde görülür. Zamanla rengi solma eğiliminde olsa da, görünümü özellikle kadınlar için estetik açıdan oldukça rahatsız edicidir. Çatlaklar; hamilelik ve ergenlik gibi hızlı kilo alıp verilen dönemlerde veya genetik gibi faktörlere bağlı olarak gelişir. Yani, annenizde veya teyzenizde çatlaklar varsa, yıllar boyunca aynı kiloyu korusanız bile çatlak geliştirebilirsiniz
ÇATLAK ONARIMINDAKI BAŞARININ SIRRI NEDİR?
Güzellik uzmanı olduğum günlerden uzman estetisyen ve usta öğretici kimliğimi edindiğim bugüne kadar, kadınların her zaman çatlaklar için bir çözüm aradığına şahit oldum. Ve neredeyse her merkez, çatlaklar için 'çözümü yok' diyordu. Teknoloji bu kadar gelişmişken, estetik olarak bu kadar rahatsız edici bir şeyin neden çözümü olmasın? "Çatlaklar konusunda kadınlar için bir şey yapmalıyım" dediğim zamanlarda, Brezilya'da bir ürün keşfettim. Oradan Türkiye'ye onlarca bayilikle geri döndüm. Yurt dışından getirdiğim bu ürünü kendi protokollerimizde kullanarak etkili sayılabilecek sonuçlar elde ettik ancak daha fazlası yapılabilirdi. Çatlak onarımında maksimum etkiyi sağlamak için kendi fabrikamızda özel bir cihaz ürettik. Burada amacımız, ciltte kontrollü hasar yaratarak fibroblastların kolajen aktivitesini maksimum oranda uyarmaktı. Tabii ki, yaratılan bu kontrollü hasar çevre dokulara zarar vermediğinden, ciltte herhangi bir hasara neden olması söz konusu değildi. Cihazla yarattığımız etkiyi, cilt yenileyici aktif bileşenlerden oluşan özel olarak geliştirdiğimiz ürünlerimizle birleştirerek sonuçları maksimum seviyeye ulaştırdık. Çünkü ciltte mikro boyutta yaralar oluşturduktan sonra ona verdiğiniz şeylerin cilt altı tabakasına ulaşması ve etkilerini göstermesi daha kolay ve etkili olur. Peki, bu sistemi bu kadar başarılı ve farklı kılan nedir? Bu sistem, hem ciltte mikro yaralanmalar yaratıyor hem de cildin kolajen ve elastin üretimini tetikliyordu. Bu cildin doğal iyileşme tepkisini geliştirmek anlamına geliyordu ve bunun çatlaklar için gerçekten de bir çözüm olabileceğini biliyordum. Ciltte oluşturulan mikro yaralanmalar için kullandığımız özel karışımların cildin daha derinlere nüfuz etmesini sağlaması uygulamanın başarılı sonuç vermesinin en önemli sırrı. Cildin kendini onarmasını teşvik ettiğinden, sadece kırmızı ve yeni oluşmuş çatlaklar üzerinde değil, bir süredir orada olan beyaz çatlaklar üzerinde de şaşırtıcı etkileri oluyor. Çünkü hasarlı ciltte kolajen üretimi tetikleniyor ve elastikiyetini geri kazanıyor. Bu da sadece çatlak onarımına değil cildin sıkılaşmasına da yardımcı oluyor.
KİLONUZU SABİT TUTMAYA ÇALIŞIN
Yukarıda da bahsettiğim gibi, eğer genetik faktörler söz konusuysa çatlak oluşumunun önüne geçmek biraz zordur. Ancak, hamilelik dönemindeyseniz veya hızlı kilo alıp verme söz konusu ise çatlakları önlemek için bazı adımlar atabilirsiniz. Eğer hamilelik döneminde değilseniz, yapabileceğiniz ilk ve belki de en önemli şey, sabit bir kiloyu korumaktır. Çatlakların bir nedeni de hormonal bozukluk olduğundan, herhangi bir dengesizlik olduğunda bunu olabildiğince erken tedavi etmelisiniz. Hamilelik gibi ani kilo alımının meydana geldiği dönemlerde, kremler ve bakım yağları ile bölgeyi nemli tutmaya çalışmak da yardımcı olabilir. Ancak, bunların dışında çatlakları önlemenin gerçekten de bir yolu yoktur. Tabii ki, her zaman söylediğim gibi; su, vücudu temizleyen ve hücreleri güçlendiren şeylerin başında gelir. Ayrıca, su içmek cildin nem seviyelerini korur ve kurumasını önler. Cilt nemli kaldığında, çatlak oluşumunu engellemek de daha kolay olacaktır. Bu nedenle başta su olmak üzere bitki çayları, sebze ve meyveler, hem vücudu hem de cildi nemli tutmanın harika yollarıdır.
Uzman Estetisyen Neslim GÜNGEN