Ülkemizde 10 milyondan fazla hipertansiyon hastası bulunuyor. Kardiyoloji Uzmanı Dr. Özkan Köse, günümüzde hızla artış gösteren yüksek tansiyon ile ilgili bilgiler verdi...
Damar içerisindeki basınca hipertansiyon diyoruz. Hipertansiyonun genellikle 60 yaşından sonra görüldüğü biliniyor. Artık obezite ve uyku apnesi sıklığındaki artış, stresli şehir hayatı, hazır gıda tüketimi ile birlikte daha erken yaşlarda hipertansiyon vakaları görmekteyiz. Hipertansiyon aslında çoğu zaman sessiz seyredip belirti vermediği için yol açtığı olumsuzlukları zamana yayar. Bu yüzden sessiz katil de denilmektedir. İyi tedavi edilmemiş hipertansiyon çoğu kanserden daha öldürücüdür.
Hipertansiyon hastalarının çoğunluğunda maalesef tedavi hedefine ulaşılamamaktadır ve hatta tanı almış hastaların bile büyük bir kısmı ilaç almamaktadır. Hipertansiyonu primer (esansiyel) hipertansiyon ve seconder hipertansiyon olarak ikiye ayırırız. Yüzde 95'i esansiyel hipertansiyondur. Bununda en sık sebepleri genetik, çevresel faktörler, sigara, kilo, tuz tüketimi vb. nedenlerdir. Sekonder hipertansiyonun en sık sebepleri ise uyku apnesi, böbrek parankim hastalığı, renal arter darlığı, feokromostomadır.
İKİ KOLDAN DA ÖLÇÜLMELİ
Hipertansiyonda tansiyon kurallarına göre ölçülmelidir ve ilk ölçümlerde genelde iki koldan da tansiyon ölçülmelidir. Büyük çoğunlukla normal olarak sağ kol tansiyonu sol koldan 10 mmhg daha yüksektir. Hangi kol tansiyonu yüksek ise o gerçek tansiyondur ve sonrasında da aynı koldan ölçülmelidir.
TANI NASIL KONULUR?
Doğru tansiyon ölçümü için hasta, tansiyon ilacı alıyorsa ilacı aldıktan veya yemek yedikten iki saat sonra veya sigara vb. içtikten bir saat sonra, tuvalet ihtiyacı yok iken en az 15 dakika oturup istirahat ettikten sonra, kol kalp seviyesinde ve bir masa üzerinde dururken kol genişliğine uygun bir manşonu olan ya da otomatik ölçer olan iyi bir cihaz ile ölçüm yapılmalıdır. Yeni yemek yemiş, kısa süre önce sigara içmiş, koşmuş, merdiven çıkmış veya tuvalet ihtiyacı varken ölçülen tansiyon yüksek çıkabilir.
Hastanede 140/90 mmhg ve üstü, evde veya işyerinde 135/85 mmhg üstü çıkan tansiyon değerlerine hipertansiyon tanısı konur.
Tansiyon ölçümü hastane ortamında, evde ya da iş yerinde en az bir hafta doğru şekilde yukarıda anlatıldığı gibi ölçülmeli ve mümkünse 24 saat ambulatuvar tansiyon holter ölçümü de yapılmalıdır. Bu sonuçlara göre hipertansiyon tanısı konulabilir.
Özellikle hastane ortamında ölçülen tansiyonlarda hastane veya doktor anksiyetesine bağlı tansiyonlar yüksek çıkabilir ki buna beyaz önlük hipertansiyonu deriz. Sonuç evde yüksek, hastanede normal ise buna da maskelenmiş hipertansiyon deriz. Bu yüzden gerçek hipertansiyon tanısı koyabilmek sanıldığı kadar kolay değildir. Özellikle gençlerde panik atak, anksiyete, kokain kullanımı vb. maddeler, enerji içecekleri, psodoefedrin içeren grip ilaçları, özellikle yine Doğu-Güneydoğu Anadolu'da çok kullanılan meyan kökü şerbeti içilmesi anlık ciddi tansiyon yüksekliği yapabilir. Bu yüzden hastayı ayrıntılı dinleyip sorgulamak çok önemlidir.
HİPERTANSİYON TEDAVİSİ TERZİLİK GİBİ KİŞİYE ÖZELDİR
Hipertansiyon tedavisine başlamadan önce hangi testler yapılır? Tedavi başlamadan önce 24 saat ambulatuvar
tansiyon holteri, genel kan ve idrar testleri, her iki
böbrek ultrasonografisi, EKG, Ekokardiyografi ve
göz muayenesi yapılması gereken ilk tetkiklerdir.
Tüm anamnez fizik muayene ve tetkiklerden sonra
hastaya uygun ilaç verilmelidir. Yüksek tansiyon
tedavisi terzilik gibi kişiye özel elbise dikmeye
benzer. Hastaya uygun tedavi düzenlenmelidir.
Hasta, ilaçların yan etkilerine karşı uyarılmalıdır.
Yan etkisi olmayan tansiyon ilacı yoktur. Yan
etkilerin olma olasılığı düşüktür ama olduğu
zaman hastayı rahatsız eder. Bu yüzden hasta
bu konuda bilgilendirilmiş olursa endişelenmez,
ilaçtan olduğunu anlar ve doktora duyduğu güven
artar. Bu çok önemlidir. Çünkü özellikle yeni
başlayan hipertansiyon tedavisinde sık doktor
değişimi, endişe ve kaygı tedaviyi olumsuz
etkileyen faktörlerin başında gelir.