Yeni yılda hayal ettiğiniz beden ölçülerine kavuşabilmeniz için sizlere merkezimizde hazırladığımız zayıflama programlarından bahsedeceğim. Kişiye özel olarak hazırlanan zayıflama protokollerimiz ile fazla kilolarınıza temelli olarak veda etme şansı yakalarken, vücudunuzu zararlı frekanslardan arındırıp; stres, uyku ve iştahınızı da dengeleyebileceksiniz.
Beslenme programı, biorezonans ve andülasyon terapisi
Hazırlanan program vücut analiziyle başlıyor. Diyetisyenimizin yaptığı ve yorumladığı vücut analizi sayesinde yağ, kas, ödem, organ yağlanması gibi parametreler değerlendiriliyor. Vücudun bölgesel analizleri yapılıyor. Bu doğrultuda hangi işlemin en uygun olacağı tespit ediliyor. Hangi zayıflama veya selülit cihazına başlanacak olunursa olsun biorezonans, beslenme programı desteği ve andülasyon terapisinin mutlaka uygulanması gerekiyor.
Biorezonansla zararlı frekanslar temizleniyor
Bakteri, parazit ve virüs gibi hastalık yapan mikroorganizmalar; alerjenler, ağır metaller, nikotin, karbonhidrat ve şeker zararlı frekanslar yayıyor. Hastalık yapan bu frekanslar 180 derece faz kaydırmayla cihazlarda ters çevriliyor. Ters frekans kişiye iletken elektrotlar sayesinde gönderiliyor. Birbirinin tam tersi olan 2 frekans karşılaşınca nötrleşiyor ve vücudumuzdan temizleniyor. Uygulama kişide yoksunluk yaşamadan karbonhidrat, şeker ve nikotini bırakmaya, organizmanın sağlıklı çalışmasına, bedenin kendini yenilemesine, alerjenin vücuttaki reaksiyonlarının ortadan kaldırılmasına yardımcı oluyor. Andülasyonun yaydığı kızılötesi ışınlar ve titreşimler sayesinde metabolizmada kan dolaşımı hızlanıyor ve ödem ile selülitlerin hafiflemesine destek sağlayarak vücutta pozitif bir etki yaratıyor.
Kişiye özel sağlıklı beslenme programı
Sağlıklı beslenme programı tamamen kişiye özel ve bünyenin ihtiyaçlarına göre, varsa hastalıkları göz önüne alarak hazırlanıyor. Programa ilk aşamada bir arınma ile başlayıp sonrasında Akdeniz tipi sağlıklı beslenme programıyla devam ediliyor. Programla zayıflama cihazları kombinlendiğinde ulaşılan başarı iki katına ulaşıyor. Aynı zamanda burada amaç sadece zayıflatmak değil; duruma bütüncül bir şekilde yaklaşıp, kilo probleminin temelini bulup çözüm üreterek sorunu ortadan kaldırmak ve kişinin kilosunu koruyarak hayatına devam etmesini sağlamak. Çünkü pandemi sonrasında alınan fazla kilolar ve vücuttaki selülitler özellikle çoğu kadının her mevsim yaşam kalitesini etkileyen büyük bir sorun.
CİLDİNİZDE KÖTÜ GÖRÜNTÜ VARSA
Selülit çoğunlukla kalça, karın ve uyluk bölgelerini etkiler ve lokalize bir cilt sorunudur. Selülitin en önemli belirtisi, ciltte gözlemlenen yumrular ve çukurlardır. Selülit genel olarak şiddetine göre üç farklı derecede sıralanabilir. Derece 1 ya da hafif selülit durumunda yüzeyde biraz döküntü görülür, ciltte çok hafif sarkma gözlemlenebilir. Yatarken veya ayakta selülit zor fark edilir. Derece 2 veya orta selülit durumunda ise orta derinlikte çöküntüler görülür ve derinin görünümü süzme peynir kabarcıklarını andırır. Derinin kendisinde ise daha fazla sarkma gözlemlenebilir. Ayakta dururken selülitler belirginleşirken, yatma pozisyonunda fark edilmezler.
KADINLARIN YÜZDE 80'I SELÜLİT PROBLEMİ YAŞIYOR
Deri altında bulunan yağ hücre gruplarının anormal birikmesi ve bunun sonucunda bazı alanlarda kan dolaşımının bozulması ile selülit oluşur. Bu sorunun arttığı alanlarda zamanla yağ, hücre grupları arasında topaklanarak deride çöküntü ve portakal kabuğu görünümünü andıran bir yapıya dönüşür. Kadınların neredeyse yüzde 80'inin yaşadığı bir problem olan selülitin, genetik, hormonal ya da hareketsiz yaşam gibi pek çok farklı nedeni vardır. Selülitin derecesi genellikle genetik faktörlerle, vücut yağ yüzdesi ve yaşla ilişkilidir. Cilt kalınlığı da ciddi anlamda selülit görünümünü etkiler. Kadınlardaki yağ dağılımının erkeklere nazaran daha belirgin olması ve östrojen hormonu kadınlarda selülit oluşumunun erkeklerden daha fazla olmasının asıl nedenidir. Yaş ilerledikçe cildin incelmesi ve elastikiyetini kaybetmesiyle deri altındaki kıvrımlı bağ dokuları da açığa çıkar.
RADYO FREKANS VE VAKUM TEDAVİSİ
Selülitin şişmanlama ile hiçbir alakası yoktur, zayıf kişilerde de görülebilir. Daha çok kalça, karın, baldır, üst bacak bölgelerinde görülen selüliti yok etmek için bazen doğal yöntemler ve yaşam stilini değiştirmek yeterli olabilir. Ancak bazı vakalarda ve selülitin nodüle dönüştüğü durumlarda tıbbi tedavi gerekebilir. Selülitin yok olması artık imkânsız değil. Bir radyo frekans ve vakum uygulaması ile çok kolay. Tek bir cihazda birleşen bu sistem, hem radyo frekans hem de vakum işlemini gerçekleştiriyor. Haftada bir gün cihazla selülitlere uygulama yaparak ayda 4 seansta yüzde 60-70 oranında bir başarı elde edebiliyoruz. Tek seansta istenen bölgelere yoğunlaşıyoruz ve ciddi sonuçlar alıyoruz. Kol sarkmalarında da radyo frekans ve vakum eşliğinde inceltme yapıp, sıkılaşma sağlayabiliyoruz. Kombin ettiğimiz uygulamalarla kol sarkmalarını düzeltebiliyoruz.
DİYET VE EGZERSİZ YAPIN
Yaygın inanışın aksine selülite bir takım hayali toksinler neden olmaz. Aynı zamanda selülit oluşumunun bütünüyle önlenmesi henüz mümkün değildir. Ancak sağlıklı bir yaşam tarzı, selülit gelişimini yavaşlatabilir ya da ortaya çıkması ihtimalini azaltmaya yardımcı olabilir.
Özellikle düzenli egzersiz yapılması ve sağlıklı diyet takibi selülit görünümünü azaltmaya yardımcı olabilir. Çok fazla yağ, karbonhidrat ve tuz tükettip, az lif alan bireylerin daha yüksek ihtimalle selülit geliştirdiği gözlemlenmiştir. Sigara kullanımının ve uzun süre tek pozisyonda oturmanın da selülit kullanımına yardımcı olduğu gözlemlenmiştir.
Yaygın olarak selülit görülen bölgelerde sıkı kıyafetler giymek, kan akışını sınırlayabilir ve selülit oluşumuna katkıda bulunabilir.