Beslenme ve Diyet Uzmanı Çisem Gündüz, kanser hastalığının tedavisinde ve sonrasında beslenmenin büyük önem taşıdığını belirterek, "Kemoterapi ve radyoterapi nedeniyle gelişen yorgunluk, halsizlik, iştah azalması, koku ve tatlara karşı hissizlik ya da aşırı duyarlılık, bulantı ve kusma gibi durumlar ise beslenmeyi zorlaştırıyor. Öyle ki kilo kaybı tedaviye ara vermeyi gerektiren bir durum haline gelebiliyor. Bu nedenle tanının hemen ardından hasta henüz kilo kaybı yaşamadan tıbbi beslenme tedavisine başlaması önemli" dedi.
Kanser tedavisi sırasında tıbbi beslenme desteği almanın hem günlük öğünlerin yeterli ve dengeli olmasını sağladığını hem de hastalarda enfeksiyon riskini azalttığını kaydeden Çisem Gündüz, "Sağlıklı beslenen kanser hastalarının hastanede yatış süresi kısalıyor. Daha güçlü ve dinamik hissediyorlar ve kilolarını koruyorlar, Vücut için gerekli olan protein, yağ ve karbonhidratın dengeli bir şekilde alınması için haftada 2-3 gün kırmızı et, 1 gün tavuk, 2 gün balık ve 1 gün de kurubaklagil tüketilmeli" diye konuştu.
Pişirme yöntemlerine özen gösterilmesini öneren Çisem Gündüz, "Kızartma ve kavurma yerine ızgara ve fırınlama yöntemlerini benimseyin. Yine tütsüleme, kurutma ve füme olanları tercih etmeyin. Tedavi nedeniyle hastalarda sabah uyandıklarında mide bulantısı hissedilmekte. Mutlaka yatağınızın başucuna leblebi, grisini gibi tok tutacak besinler koymak, yataktan kalkmadan önce bu besinlerden atıştırmak bulantı ve kusma riskini azaltabilir" şeklinde konuştu.
Kanser hastaları için tedavi sırasında alınan ilaçların vücuttan uzaklaştırılabilmesi için azar azar su içmenin çok önemli olduğunu vurgulayan Çisem Gündüz, "Günlük su ihtiyacı kiloya göre değişmekle, 2,5-3 litre arası su içilmesini öneriyoruz. Bunun yanında çorba, ayran, açık çay da tercih edilebilir.
Kemoterapi sırasında bağışıklık sistemi baskılandığı için besinleri iyi yıkanmış ve pişmiş olmasına da özen gösterilmeli. Muz, elma, portakal gibi kalın kabuklu meyveler tercih edilmeli. Bu meyvelerin kabukları kalın ve soyulabilir olduğu için hastaları, gerek kabuklarında biriken zararlı kimyasallar gerekse bazı mikroorganizmalardan uzak tutabiliyor" dedi.