Öfkelendiğinizde, üzüldüğünüzde ya da tadınızı kaçıran durumlar yaşadığınızda kısa süreli rahatlama tekniği olarak, yaşadığınız duygulardan kaçmak için yemek yemek sizin için de yöntem haline gelen bir durum oluyor mu? Bir hastanede uzman psikolog olan Sevda Bakırel, duygusal açlığı anlattı…
Yemek yemeye başladığınız andan itibaren vücudunuzun fizyolojik açlık mı yoksa duygusal açlık mı yaşadığını fark ederek, bu durumu kont-rol altına almanız daha sağlıklı bir yol izlemenizi sağlar.
Beslenme her ne kadar fizyolojik bir ihtiyaç olsa da yapılan araştırmalarda beslenme şeklinizin duygu durumunuzdan ve ruhsal süreçlerinizden yüzde 30-50 arasında etkilendiği ortaya çıkmıştır.
Çoğumuzun aklına gelen olumsuz duygulardan ötürü kendimizi yemeye verdiğimiz ya da buzdolabının önünde bulduğumuz sahneler vardır. Kulağımıza sıkça gelen cümleler, 'Kendimi bir anda yemek yerken buluyorum', 'Sürekli atıştırmak istiyorum', 'O çikolatayı yediğimde dünyalar benim olacak gibi hissediyorum' benzeri, neden yemek yediğini saptayamama hali vardır.
Bu durumun genel tanımı duygusal yeme sorunu olarak ifade edilir. Sorunu yaşayan kişiler için yemek yeme terapi yöntemine dönüşür.
Özellikle tercih edilen şekerli yiyecekler, serotonin hormonunu yükselttiği için daha fazla tüketme güdüsü olur ve kişi tüketmedikçe öfke, gerginlik, mutsuzluk belirtileri taşır. Tüketilen besinler kişiye haz ve keyif verir. Yemekten sonra oluşan pozitif duygu, kişiyi tekrar düşüş yaşadığında yemek yeme davranışına sevk eder.
Aslında en önemli detay duygusal yemelerin sadece olumsuzluktan kaynaklı değil, mutlu anlarda da yaşanabilir olmasıdır.
Fiziksel açlık mide açlığıdır, açlık hissini yavaş yavaş hissettirir. Duygusal açlıkta ise ortaya çıkan duygu durumunun yansıması olarak fiziksel açlığın olmadığı halde aniden gelişen bir durumdur.
YEMEK GÜNLÜĞÜ TUTUN
DUYGUSAL açlık ile fiziksel açlığı ayırt etmeniz için detaylara dikkat etmelisiniz...
Duygusal açlıkta kişi tokluk hissi gelse de yemek yemeye devam eder, fiziksel açlıkta ise kişi tokluk hissi gelince yemek yemede durma yaşar.
Duygusal açlıkta kişi kendini anında doyurmak ister, fiziksel açlıkta ise doyurulmayı bekleyebilir.
Yemek yedikten sonra suçluluk duygusu duygusal açlıkta artar. Bunun tam tersi fiziksel açlıkta suçluluk hissi yaşanmamaktadır.
Sağlıklı yeme rutinine geçiş için mutlaka bir yeme günlüğü tutmak, yeme davranışı ve duygularınız arasındaki bağlantıyı fark etmeniz ve kendinizi daha iyi anlamanız için oldukça önemlidir.
Her gıdanın belli bir ruh halinin aynası olduğunu unutmayın. Seçim yaptığınız fıstık ezmesi, enerji ve eğlence içindir ya da tuzlu atıştırmalıklar stresi, öfkeyi ve endişeyi bastırma arzusu ile ilgilidir.
Gün içerisindeki duygusal dalgalanmalarınızı takip ederek, hangi besinleri tüketme gereksinimi yaşadığınızı not edin.
Yemekten önce bir kaç dakikalık ufak bir teknik uygulayın. Bu teknikte o an ki yaşadığınız duygunuzu, seçim yaptığınız yemeği ve miktarını not edin ve yemek sonrası içinde yaşadığınız duyguyu eşleştirin. Böylelikle duygusal yemenizi daha çok kontrol altına alabileceksiniz.
Yöntemlerinize dair duygusal yeme probleminizi kontrol edemiyorsanız diyetisyen ve psikologtan destek alın.