Obezitenin tedavi edilebilir bir hastalık olduğuna dikkat çeken Özkan; "Obezite vücutta aşırı yağ birikimi ve beden kitle indeksinin 30'dan yüksek olma durumudur. Obezite bir halk sağlığı sorunudur. Obezite sadece dış görünüşü etkileyen bir sağlık sorunu değildir. Obezite beraberinde kalp hastalığı, Tip 2 Diyabet ve bazı kanser türleri gibi hastalıkların riskini arttırmaktadır. Toplumsal bir sorundan öte bireyin sosyal ve iş hayatını da etkileyen bir sağlık sorunudur. Pandemi süreciyle beraber fiziksel aktivitenin azalmasıyla prevalansı gün geçtikçe artmaktadır. Ancak obezite tedavi edilebilir bir hastalıktır. Tedavide en önemli adımlardan biri sağlıklı beslenmedir. Sağlıklı Beslenme ile Obezite kontrol altına alınabilmekte ve obeziteden kurtulma sağlanmaktadır. Obezitenin önüne geçmek için pandemi sürecinde evdeki fiziksel aktivetimizi artırmak için egzersizler yapılmalı ve kontrollü sağlıklı bir diyet anlayışı içine girmek gerekir. Kalorisi düşük kilo vermeye yönelik bir diyet anlayışı olmalıdır." dedi.
Özkan beslenmede dikkat edilmesi gereken konular hakkında şunları söyledi:
"Bireylerin günlük diyet listelerinde enerji ihtiyacının, yüzde 50-60'in karbonhidratlardan, yüzde 25-35 yağdan ve yüzde 10-25 proteinden karşılanması gerekmektedir. Günlük 2.5- 3 litre su içilmelidir. Yağlı kızartmalar, doymuş yağ içeren besinlerden özellikle, Karaciğer, beyin, böbrek, kelle, paça, dil, yürek, dalak, işkembe gibi sakatat grubundan uzak durulmalıdır. Hindistan cevizi yağı, Zeytinyağı, Avokado gibi besinler tercih edilmelidir. Kompleks karbonhidratlar ve lif açısından zengin besinler tüketilmeli. Beyaz un, beyaz ekmek gibi gıdalardan uzak durmak gerekir. Tam tahıllı ekmek, kepekli ve lifli gıdalar tüketilmelidir. Sebze ve meyve günlük olarak yeterli miktarda alınmalıdır. Epidemiyolojik ve klinik çalışmalarda; şekerle tatlandırılmış içeceklerin alımı ile birlikte çocuklarda ve yetişkinlerde hem kilo alımı hem de obezite arasında pozitif ilişkiler olduğu tespit edildiğinden basit şekerden uzak durmalıyız."