Kalp yetmezliğinin beş yıl önce kızını kucağına aldıktan sonra başladığını söyleyen Esra Çolak, yaşadıklarını şöyle anlattı: "Sekiz ay önce hastaneye geldim. Özlem ve Serap hocamız sağ olsunlar bize yardımcı oldular. Şu an çok iyiyim, daha da iyi olacağım. En çok kızımla oynamayı özledim, buradan çıkar çıkmaz onu alacağım. Zaten başka ne isteyebilir bir insan. Çünkü bir insan evladı için yaşar, ben de onun için buradayım. Kendimi çok güçlü ve sevgi dolu hissediyorum. Eğer isterlerse bana kalbi bağışlayan aileyle görüşmek ve tanışmak istiyorum."
KIZIM YENİDEN DOĞMUŞ GİBİ
Esra Çolak'ın kızı beş yaşındaki minik Sıla, hastane bahçesinde anneannesi ve dedesiyle birlikte annesinin çıkıp yeniden kendisine sarılmasını bekliyor. Esra'nın babası Hüseyin Çolak, kızının yeniden doğduğunu söyledi ve duygularını şöyle ifade etti: "Kızım iyileşeceğine inandı, biz de ona inandık ve başardık. Hocalarımızdan, hastaneden ve kalbi veren kişiden Allah Razı olsun. Sabırsızlıkla çıkmasını ve ona yeniden sarılmayı bekliyorum." Anne Siyare Çolak ise, "En çok kızımla bir arada ailecek oturmayı özledik" dedi. Esra'nın kız kardeşi Beyza da daha önce organlarını bağışlama taraftarı olmadığını ama artık kendi isteğiyle bağışlayacağını söyledi. "Bunu ancak yaşayan bilir" diyen Beyza, ablasının çok acı çektiğini ve yeniden ona kavuşmayı çok istediğini ifade etti.
Esra ilk olarak Kardiyolog Prof. Dr. Özlem Yıldırımtürk'e geldi. Kalp yetersizliği tanısı koyulduktan sonra nakil konseyi ile birlikte nakil kararı alındı. Kalp bulunduktan sonra Kalp Damar Cerrahı Op. Dr. Müge Taşdemir ve ekibi kalbi alıp nakil için hastaneye getirdi. Hastanın poliklinikte kabulünden itibaren bütün organizasyonu Organ Nakli Koordinatörü Semra Ağustos ve ekibi sağladı. Kalp naklini Kalp Nakli Merkezi Sorumlusu Prof. Dr. Serap Aykut Aka ve Kalp Damar Cerrahı Doç. Dr. Murat Sargın gerçekleştirdi.
BİR ANNENİN KALBİ BAŞKA BİR ANNEDE ATIYOR
Dr. Siyami Ersek Göğüs Kalp ve Damar Cerrahisi EAH Kalp Nakli Merkezi Sorumlusu Prof. Dr. Serap Aykut Aka, "Esra hastanemize ileri kalp yetmezliğiyle başvurdu. Çok uzun süre kalp çıkmayınca organları fonksiyonlarını yerine getirememeye başladı. Çok zayıfladı ve aniden kalbi durunca ecmo cihazına bağlamak zorunda kaldık. Bu cihazla üç hafta yaşayan kızımıza çok şükür uygun bir kalp bulundu. Nakil son derece iyi bir şekilde yapıldı ve kalbe destek ilaçlarını azalttık. Bir süre daha yoğun bakımda gözetimimiz altında kalacak ve sonra da servise çıkarıp Esra'yı minik kızına kavuşturacağız. Kalbi bağışlayan da bir anne, bir annenin kalbi başka bir annede atıyor artık" dedi.
TÜRKİYE, ORGAN NAKLİ ORGANİZASYONUNDA AVRUPA'NIN EN İYİLERİNDEN
Türkiye'nin organ nakli organizasyonunda Avrupa'nın en iyi ülkelerinden bir tanesi olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Aka, "Bütün isteğimiz insanların organlarını 'Bağışlayayım ve başkaları da yaşasın, görsün, kalbi atsın, sevsin, sevdikleriyle bir arada olsun' diye düşünerek bağışlamaları. Lütfen yakınlarınız hayatını kaybetti ve beyin ölümü gerçekleştiyse organ bekleyen ve yaşamak ihtiyacında olan insanlara bu şansı vermekte tereddüt etmeyin. Dünyanın en büyük sevabını işlersiniz" şeklinde konuştu. Ayrıca Aka, pandemi sürecinde organ bağışı ve naklinin haliyle azaldığını dile getirdi.
BİR BAĞIŞ SEKİZ KİŞİYE HAYAT VERİYOR
Dr. Siyami Ersek Göğüs Kalp ve Damar Cerrahisi EAH Başhekimi Prof. Dr. Cevdet Uğur Koçoğulları, kalp nakli bekleyen hastaların canlı donör seçenekleri olmadığını ve o yüzden nakil olunmasının daha zor olduğunu vurguladı. Bağış olmadığı için kalp nakli sayısının düşük olduğunu söyleyen Koçoğulları, "Türkiye Avrupa'nın en iyi organizasyon sistemine sahip, her şey kademe kademe düşünülmüş. Türkiye'nin iki ucu arasında bile hızlıca taşınıyor. Yani teknolojik olarak, ekip olarak hiçbir sıkıntı yok. Türkiye'de yaklaşık 1200 hasta kalp nakli bekliyor bunlardan 150 tanesi acil. Yılda 1500 beyin ölümü gerçekleşiyor ve bunların dörtte birinden azı bağışlanıyor. Tamamı bağışlansa kalp nakli bekleyen hastalarımızın büyük bir kısmı hayat bulacak. Bağış yapan bir kişi sekiz kişiye hayat veriyor" ifadelerini kullandı.