Prof. Dr. Esin Korkut, glüten alerjisinin başta çölyak olmak üzere depresyon, migren, demir eksikliği anemisi gibi hastalıklara neden olabileceğini açıkladı. Prof. Dr. Korkut, buğday alerjisinin buğday proteinlerine karşı oluşan immünolojik reaksiyon olarak tanımlandığına işaret ederek, "Alerjene maruz kalma yoluna ve altta yatan immünolojik mekanizmalara bağlı olarak deriyi, gastrointestinal yolu veya solunum yolunu etkileyen klasik gıda alerjisi olarak sınıflandırılır. Buğdaya bağlı anafilaksi; mesleki astım (fırıncı astımı), rinit ve ürtikerdir. Belirtiler buğday alımı veya teması takiben dakikalar ya da saatler içinde gelişir. Çölyak dışı glüten duyarlılığı ise çölyak ve buğday alerjisinden farklı olarak otoimmün ya da alerjik kökeni olmayan, glüten alımından birkaç saat veya gün sonra ortaya çıkan, glüten çekilmesiyle hızla düzelen ve glüten yüklemesinden hemen sonra tekrarlayan irritabl bağırsak hastalığı (huzursuz bağırsak) semptomları ve bağırsak dışı bulguları ile karakterize bir durumdur. Sindirim sistemi semptomlarına benzeyen huzursuz bağırsak sendromu karın ağrısı, şişkinlik, bağırsak alışkanlığı anormallikleri (ishal veya kabızlık), mide bulantısı, geğirme, gastroözofageal reflü hastalığı ve aftöz stomatit gibi belirtileri içerebilir" dedi.
"MİGREN, ASTIM, HİPERAKTİVİTEYİ TETİKLEYEBİLİR"
Prof. Dr. Korkut, glütenin çölyak dışında tetiklediği hastalıkları ise şu şekilde açıkladı: "Sindirime ait semptomların yokluğunda bile çölyak dışı glüten duyarlılığının tek belirtisi olabilen ekstra-intestinal semptomlar baş ağrısı, migren, yorgunluk, fibromiyalji, eklem ve kas ağrısı, bacak veya kollarda uyuşma, karıncalanma, dermatit (egzama veya deri döküntüsü), atopik bozukluklar, alerji, depresyon, kaygı, demir eksikliği anemisi, folat eksikliği, astım, rinit, yeme bozuklukları veya otoimmün hastalıklar şeklinde karşımıza çıkabilir. Bağırsak dışı belirtiler arasında çölyak dışı glüten duyarlılığı; bazılarında nöropsikiyatrik bozukluklar, şizofreni, otizm, periferik nöropati, ataksi, dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu olabileceği bildirilmiştir. Muhtemelen bağışıklık aracılı olan çölyak dışı glüten duyarlılığı çölyak hastalığından daha yaygın görünmekte olup sıklığının 6 ila 10 kat daha yüksek olduğu tahmin edilmektedir. Çölyak dışı glüten duyarlılığı, huzursuz bağırsak sendromu hastalarında semptom oluşumunun altında yatan bir mekanizma olarak varsayılmıştır. Glütenin huzursuz bağırsak sendromu-ishal tipi hastalarında bağırsak bariyer işlevlerini değiştirdiği gösterilmiştir. Çölyak hastalığı olan kişilerde olduğu gibi tedavi glütensiz diyettir. Çölyak hastalığı ömür boyu sıkı bir glütensiz diyete uymayı gerektirse de glüten duyarlılığının kalıcı mı yoksa geçici bir durum mu olduğu henüz bilinmemektedir".