Uzm. Dr. Yegane Koulieva Özcan, vücudun zararlı kimyasallar ve hastalıklara karşı savunmasına görev alan glutatyon hakkında açıklamalarda bulundu. Hücre yenilenmesini sağlayan üç ayrı yapıtaşından oluşan glutatyonun güçlü bir antioksidan olduğunu söyleyen Dr. Yegane Koulieva Özcan, "Glutatyon, vücuda zarar veren ve devamlı olarak oluşan serbest radikaller ve reaktif toksit maddeleri etkisiz hale getirerek genel sağlığı korur. Ancak vücuttaki glutatyon oranı hem yıllar içerisinde hem de sağlıksız yaşam biçimiyle düşüşe geçer. Kötü beslenme, çevre kirliliği, çeşitli enfeksiyonlar, yaralanmalar ve hastalıklar, stres, ilaç kullanımı vücudumuz için önemli olan bu detoksifikatorü yok eder. Bu sebeple kaybettiğimiz glutatyonu tekrar vücudumuza geri kazandırmak önemlidir" ifadelerini kullandı.
"GENÇLİK İKSİRİ KÜKÜRTTE GİZLİ"
Glutatyondaki önemli faydanın içeriğindeki kükürtte gizli olduğunu dile getiren Dr. Özcan, "Yapışkan bir maddedir. Bu sayede vücuda giren tüm atıklar, serbest radikaller, toksinler, ağır metaller kükürte yapışır. Böylece hücre temizlenir, bağışıklık sistemi güçlenir" diye konuştu.
Glutatyon üretimini tetikleyen kükürt içeren besinleri sıralayan Özcan, "Karpuz, fındık, avokado, şeftali, tarçın, kakule, zerdeçal, domates, bezelye, kırmızı biber gibi gıda ürünlerinde de glutatyon tohumu bulunur. Sarımsak, soğan, turpgiller brokoli, brüksel lahanası, karnabahar, su teresi kükürt açısından oldukça zengin yiyeceklerdir. Devedikeni bitkisi ise glutatyon seviyesinin artmasında etkilidir" dedi.
"VÜCUDUNUZU 4 VİTAMİNDEN MAHRUM BIRAKMAYIN"
Vücuttaki glutatyon miktarını artırmakta besinler kadar egzersiz yapmanın da önemli olduğunu belirten Dr. Özcan, "Günde rutin olarak yapabileceğimiz yarım saatlik tempolu yürüyüş, derin nefes alma ve terleme vücuttaki toksinlerden kurtulmanın ve sihirli bileşenin gelişmesine yardımcı olmanın güzel bir yoludur. Vitamin konusunda ise C ve E vitaminleri, folik asit ve B6 ve B12 glutatyon üretiminde önemli bir rol oynar" şeklinde konuştu.