Çikolata kisti rahmin iç duvarını kaplayan endometriyum adı verilen dokunun rahmin dışında da bulunmasıyla gerçekleşen bir hastalıktır. Her ay rahmin iç duvarını döşeyen endometriyum kalınlaşır. Yumurta ve sperm bileşmesi sonrasında embriyonun kalınlaşan endometriyuma tutunur. Gebelik olmaması halinde kalınlaşan endometriyum kanar ve dökülür. Dokunun dökülmesi adet kanamalarının olmasını sağlar. Rahim iç duvarını döşeyen endometriyum dokusu, rahim dışında herhangi bir yerde olduğunda vücudun salgıladığı östrojen ve progesteron hormonları nedeniyle aynı rahim içindeymiş gibi gibi kalınlaşır ve kanar. Vücuttan atılamadığı için endometriozisli dokunun olduğu yerde birikir.
ÇİKOLATA KİSTLERİ SADECE ÜREME ORGANLARINDA GÖRÜLMÜYOR
Çikolata kisti gündelik hayatı çok olumsuz etkileyen hastalar için en uygun tedavi cerrahi yöntemdir. Günümüzde çikolata kisti için laparakopik cerrahi sayesinde daha başarılı sonuçlar elde edilmektedir. Açık ameliyatla ulaşılması zor bölgelere laparoskopi ekipmanlarıyla ulaşılması daha kolay olacaktır. Çikolata kistinde kapalı ameliyatların tercih edilmesinin en büyük avantajları arasında karın açılmadığından barsak tıkanıklığı olmamakla birlikte, hızlı iyileşme, daha az ağrının olması, ayağa kalkma ve gündelik hayata dönüş daha çabuk olduğundan hasta için daha avantajlıdır. Karın bölgesinde herhangi bir açılma olmadığından yapışıklıklar olmayacaktır ve çok büyük bir kesi açılmadığından da kesi yerine bağlı olarak fıtık gelişmez.
Çikolata kistleri sadece üreme organlarında görülmemektedir. Barsaklarda, böbreklerde de görülebilir. Barsaklardaki çikolata kisti için kolorektal cerrahide uzman bir genel cerrah ve mesane ya da böbreklerde de çikolata kisti görülüyorsa laparoskopik cerrahi deneyimi olan bir ürolog tarafından yapılması gerekiyor. Bu yüzden de çikolata kisti ameliyatları için laparaskopik cerrahi deneyimi olan birden fazla uzman doktorun bulunduğu ameliyatlarla daha başarılı sonuçlar elde edilir. Çikolata kisti kadın infertilite (kısırlık) sebeplerinden bir tanesidir. Çikolata kisti ameliyatlarında özellikle de yumurtalıkların zarar görmemesi için özen gösterilmelidir. Başarılı geçen bir ameliyatın ardından 6 ay sonrasında gebelik düşünülebilir. Bu hastalığın cerrahi sonrasında tekrar oluşabileceği için sürekli olarak takip gereklidir.