Dizanterinin şiddetli ishale yol açması sebebiyle de sıvı kaybını önlemek için başta su olmak üzere bol miktarda sıvı tüketilmesinin önemini belirten Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Ezgi Gizem Yüce, "Yeterli sıvı tüketimi olmazsa dizanteri birey için ölümcül sonuçlara yol açabilir" dedi.
Dizanterinin genellikle bir bakteri veya parazitin önce dışkıdan ele, elden de ağıza bulaşması nedeniyle ortaya çıktığını söyleyen Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Ezgi Gizem Yüce, "Dizanterinin iki önemli tipi vardır, bunlar basilli dizanteri ve amipli dizanteridir. Kötü hijyen, bozuk yiyecekler ve yetersiz temizlik alışkanlıkları, dizanterinin ortaya çıkmasındaki asıl kaynaktır. Basilli dizanteri kırmızı kan hücrelerinin böbreklere geçişini engelleyerek anemiye, düşük trombosit sayısına ve böbrek yetmezliğine neden olabilir. Bu yüzden hekimin önerdiği süre boyunca tedaviye devam etmek çok önemlidir. Amipli dizanteri ise çok daha şiddetli ve tehlikelidir. Amip kaynaklı dizanteride aralıklı ishal, ateş, üşüme ile titreme, dışkının ağrılı çıkarılması, mukus ve/veya kan içeren sulu ishal, karın ağrısı, mide bulantısı ile birlikte kusma ve yorgunluk görülür" diye konuştu.
MUSLUK SULARINI KAYNATMADAN İÇMEYİN
Musluk ve köy sularının kaynatılmadan içilmemesi gerektiğinin altını çizen Uzm. Dr. Ezgi Gizem Yüce, "Kaynatılmamış musluk, yayla/köy suyu tüketimi kaynaklı dizanteriye sık rastlanmaktadır. Amipler, özellikle hijyenik olmayan alanlarda vücut dışında uzun süre hayatta kalabildikleri için hem yiyecekleri ve suları kirletebilirler hem de diğer insanlara doğrudan bulaşabilirler. Aynı zamanda tuvalet sonrasında insanların ellerine de yerleşebilirler. Bu nedenle sürekli olarak hijyene dikkat etmek, enfeksiyonun oluşma ve yayılma riskini azaltır" açıklamasında bulundu.
BOL MİKTARDA SIVI TÜKETİLMELİ
Dizanteri tedavisinin, dizanteriye neyin neden olduğuna göre farklılık gösterdiğini sözlerine ekleyen Uzm. Dr. Ezgi Gizem Yüce, şu bilgileri paylaştı: "Dizanteri tanısının konulmasının ardından hastalığın çeşidine uygun tedaviye başlanılmalıdır. Uygun tedavinin belirlenmesinde ise fiziksel muayene ve laboratuvar bulguları yol göstericidir. Ancak her durumda ishal veya kusması olan bir çocuğun sıvısız kalması önlenmeli, vücuduna bol miktarda sıvı girişi sağlanmalıdır. Aksi takdirde hayatı tehdit eden ciddi sağlık sorunları ile karşılaşılabilir. Eğer çocuk ağız yoluyla sıvı içemiyorsa ya da ishali ve kusması çok fazlaysa, damar yoluyla vücut sıvılarının tamamlanması ve takviye edilmesi gerekli olabilir. Bu süreçte hastaya serum verilir ve hastalığın gidişatı uzmanlarca takip edilir. Bu yüzden çocuğunuzda bahsedilen şikayetleri gördüğünüzde mutlaka vakit kaybetmeden hastaneye götürmeli ve çocuk hekimi tarafından değerlendirilip, damardan sıvı alımına ihtiyacı olup olmadığına karar verilmesi ve tedavisinin takip altında tutulması hayati önemdedir."