İlk beslenme anne sütüyle başlar. Yeni doğan bebeğin tüm ihtiyaçları burada saklıdır. O kadar değerlidir ki, başka hiçbir besine ihtiyaç yoktur. Anne sütüyle başlayan yolculuk, hayatın geri kalanında süt, yoğurt, peynir ile devam eder. Beslenme Diyet Uzmanı Dyt. Yıldız Melek Aksoylu, süt ve süt ürünlerinin faydaları ile ilgili bilgiler paylaştı.
''BESLENMENİN OLMAZSA OLMAZI SÜT ÜRÜNLERİDİR''
Sütün kullanıldığı gıdalara vurgu yapan Dyt. Yıldız Melek Aksoylu, ''Ana kaynağı 'Süt' olan birçok süt ürünü bulunmaktadır. Yoğurt, peynir çeşitleri, sütten yapılan tatlılar, dondurma. Hepsinin besin değeri kendine hastır. Kahvaltıdan ara ve ana öğüne kadar günümüzün her saatine süt ürünleri eşlik eder. Kahvaltının baş tacı peynir, güzel uykuların kahramanı süttür. Rahat bir uyku için akşam ara öğünümüzde süte yer veriyoruz'' dedi.
''KALSİYUM VE PROTEİN KAYNAĞI OLARAK ULAŞILABİLİR EN KOLAY ÜRÜNLERDİR''
Sütün faydalarına değinen Dyt. Aksoylu şöyle konuştu: ''Süt ürünleri kalsiyum, fosfor ve proteinden zengindir. Herhangi bir hazırlık aşamasına ihtiyaç duymadan kolayca tüketilebilirler. Kemik ve diş sağlığımızı desteklerler. İçeriğinde A vitamini aktivitesi taşıyan retinol ve beta-karoten görme fonksiyonlarımıza iyi gelirken, cildimizi güzelleştirir. Cildin nemlenmesini sağlar. Sütte bulunan palmitik ve oleik asit stresi azaltır, rahat uyumayı sağlar.
''FERMENTE SÜT ÜRÜNLERİ KALP VE BAĞIRSAK SAĞLIĞININ DOSTUDUR''
Dyt. Yıldız Melek Aksoylu, fermente mayalanarak yapılmış demektir. Sütün mayalanmasıyla yoğurt yapılır. Yoğurtun tansiyon düşürücü özelliği bulunmaktadır. Kolesterol seviyelerini dengeler, hipertansiyon tedavisinde önerilir. Kalp-damar sağlığının dostudur.
''SÜT ÜRÜNLERİ KİLO KONTROLÜNDE DESTEKÇİDİR''
Süt ürünlerindeki kalsiyum vücuttaki yağlanmayı azaltarak, kilo kontrolüne destekçidir. Sütte bulunan protein ve yağ içeriğinin sağlamış olduğu tokluk süresi uzundur. Bu yüzden beslenmenizde uzun süre tok kalmak istiyorsanız, yoğurt ve süte yer vermelisiniz.
''KALSİYUMU ZAMANINDA ALMAK VE HAREKET ETMEK ÇOK ÖNEMLİ''
Büyüme ve gelişme döneminde kalsiyumdan eksik beslenip 40 yaşından sonra bu eksikliği yerine koymaya çalışmak, canlılığını kaybetmiş bitkiyi sulamaya benzer. Sütü sevmeyen çocuklar veya gençler muhakkak sütün farklı formlarından (ayran, yoğurt, cacık, peynir gibi) tüketmelidirler. Kandaki kalsiyumun kemiğe geçişini sağlamak için hareket yani fiziksel aktivite çok önemlidir''.
NE KADAR TÜKETMELİ?
Sütün ne kadar tüketilmesi konusunda bilgi veren Dyt. Aksoylu, ''Besinsel ihtiyaçlarımız cinsiyete, yaşa ve fiziksel aktiviteye göre farklılık göstermektedir. Tüm besinlerde olduğu gibi süt ve süt ürünleri için de bu durum geçerlidir. İdeal ağırlıkta olan yetişkinler için günde ortalama 2 su bardağı süt, yoğurt, ayran ve 50 gram peynir tüketmek yeterli olacaktır'' şeklinde konuştu.
''KABIZLIK VE LAKTOZ İNTOLERANSINIZ VARSA DİKKAT''
Dty. Aksoylu, sözlerini şöyle sonlandırdı: ''Süt ürünlerinin aşırı tüketilmesi kabızlığa neden olmakta veya devam eden kabızlık probleminiz varsa bunu arttırmaktadır. Laktoz intoleransı olan bireyler laktoz içermeyen süt ürünlerinden tüketmelidirler. Laktoza karşı hassasiyetiniz varsa ve tüketime devam ediyorsanız dönüşü olmayan bağırsak hastalıklarına neden olabilirsiniz. Süt en yüksek laktoza sahiptir. Fermente süt ürünlerinin laktozu düşüktür. Probiyotik yoğurtlar, normal yoğurt, tereyağı, peynir çeşitlerinden parmesan-gravyer-çedar, sert ve yıllanmış peynirlerin laktoz oranı düşüktür''.