Çocuk Hematoloji ve Onkoloji Bölümü'nden Prof. Dr. Murat Elli, 25-31 Mayıs Dünya Lösemili Çocuklar Haftası dolayısıyla yaptığı açıklamada pestisitlere karşı aileleri uyardı.
Prof. Dr. Elli, pestisitlerin yabani ot, böcek, mantar, kemirgen gibi canlı organizmaları öldürmek için kasıtlı olarak çevreye salınan az sayıdaki toksik maddeden biri olduğunu belirterek "Pestisitlerin kullanımı çok eski tarihlere dayanır. M.Ö. 1500'lere ait bir papirüs üzerinde bit, pire ve eşek arılarına karşı insektisitlerin hazırlanışına ve kullanışına dair kayıtlar bulunmuştur. 19'uncu yüzyılda zararlılara karşı inorganik pestisitler kullanılmıştır. Pestisit terimi genellikle yalnızca insektisitleri ifade ettiği için yanlış anlaşılsa da aynı zamanda herbisitler, fungisitler ve haşereleri kontrol etmek için kullanılan çeşitli diğer maddeler için de geçerlidir" diye konuştu.
"HALIDAN BUZDOLABINA KADAR HER YERDE VAR"
Günümüzde 9 bini aşkın kimyasal pestisitin bulunduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Elli, şöyle devam etti:
"Endüstriyel tarımın yaygınlaşması, artan dünya nüfusunun beslenmesi için daha çok ürün elde etme isteğiyle tüm dünyada, 1940'lardan bu yana kimyasal ve sentetik pestisitlerin kullanımı büyük bir hızla artıyor. Tarım, çeşitli zararlıları kimyasal olarak kontrol etmek için en büyük pestisit tüketicisidir, dünya üretiminin yaklaşık yüzde 85'ini oluşturur. Ayrıca pestisitler süs peyzajında, parklarda, bahçelerde sıtma ve dang humması gibi vektör kaynaklı hastalıkları, çimen ve yabani otlar gibi istenmeyen bitkileri kontrol etmek için halk sağlığı faaliyetlerinde de kullanılır. Öte yandan elektrikli aletler, buzdolapları, boya, halılar, kağıt, karton ve gıda ambalaj malzemelerinde böceklerin, haşerelerin, bakterilerin, mantarların ve yosunların çoğalmasının engellenmesi için de kullanılır."
HORMONLARDA HASAR BIRAKIYOR
Prof. Dr. Elli, bütün bu yaygın kullanıma bağlı olarak pestisitlere istemeden maruz kalmanın son derece tehlikeli olduğuna değinerek şu bilgileri verdi:
"Mesleki veya evde kullanım, pestisit kalıntısı içeren yiyecekler veya içecekler, pestisitle kirlenmiş havanın solunması veya teması insan sağlığına zararlıdır. Çok düşük seviyelerde maruz kalmanın bile çocukların erken gelişiminde olumsuz etkileri tanımlanmıştır. Çocukların fiziksel yapısı, farkında olamamaları, davranışları ve fizyolojisi onları özellikle emekleme döneminde pestisitlere yetişkinlere göre daha duyarlı hale getirir. Pestisit maruziyetinin kanser, hormon bozuklukları, astım, alerji ve aşırı duyarlılık gibi çeşitli hastalıklarla neden olduğu görülmüştür. Pestisit maruziyetinin doğum kusurlarına, düşük doğum ağırlığına, fetal ölüme neden olan olumsuz etkilerine dair bir dizi kanıtlar mevcuttur."
LÖSEMİ VE LENFOMA RİSKİNİ ARTIRIYOR
Pestisitlere maruz kalmanın, akut löseminin en önemli nedenlerinden biri olduğunu ifade eden Prof. Dr. Elli, değerlendirmelerini şöyle sürdürdü:
"Çalışmalarda, pestisit maruziyetinin çocukluk çağı lösemisine etkisi gösterilmiştir. Ayrıca gebe kalmadan kısa bir süre önce, hamilelik sırasında ve doğumdan sonraki pestisit maruziyeti akut lenfoblastik lösemi gelişimi riskini artırır. Tarımsal uygulamalara konut yakınlığı nedeniyle gebelik sırasında pestisitler veya pestisit sınıfları çocukluk çağı lösemi (ALL ve AML) ve lenfoma riskini artırır. Fransa'da yapılan çalışmada gebelik döneminde pestisit maruziyetinin çocuk çağı beyin tümörleri riskini artırdığı ve annelerin çok azının bu konuda bilgi sahibi olduğunu ortaya koymuştur."