İnsanın zaman zaman utandığında, heyecanlandığında veya stresli anlarında yanaklarının kızardığını ancak bazı kişilerde 'yanaklarda kızarıklığın' uzun süre gitmemesinin ardında toplumda az bilinen bir hastalığın yattığını belirten Dermatoloji Uzmanı Doç. Dr. Özlem Ekiz, 'Gül hastalığı' olarak da adlandırılan "rozase" hastalığı hakkında bilgilendirmelerde bulundu.Doç. Dr. Özlem Ekiz, toplumda yaygın olan gül hastalığının açık tenli ve renkli gözlü kişilerde sık görüldüğünü söyledi.
40'LI YAŞLARDA PİK YAPIYOR
Gül hastalığının genellikle 30'lu yaşlarda başlayıp, 40- 50'li yaşlarda pik yaptığını söyleyen Dermatoloji Uzmanı Doç. Dr. Özlem Ekiz, Rozase'nin genellikle 30-50 yaş arası erişkinlerde ortaya çıkan, burun, çene, alın ve yanaklar gibi yüzün orta kısmını etkileyen, kızarma ve yanma atakları ile başlayıp daha sonra belirgin kızarıklık, kılcal damarlarda artış, sivilce benzeri lezyonlar, bazen de kalıcı şekil değişikliğine neden olabilen, sık görülen kronik bir deri hastalığı olduğunu belirtti.
Ekiz, "Toplumda yaygın görülen bir hastalıktır. Genellikle 30'lu yaşlarda başlamakta olup, 40 ila 50 yaşlar aralığında pik yapmaktadır. Nadiren de olsa 12 yaş civarında da hastalığın başladığına rastlanmaktadır. Hastalık açık tenli ve renkli gözlü bireylerde daha sık görülmektedir. Kadınlarda biraz daha erken yaşlarda başlarken, erkeklerde ise genellikle 40 yaşından sonra daha sık rastlanılmaktadır. Ayrıca kadınlarda erkeklere göre 3 kat daha fazla görülmektedir. Fakat erkeklerde hastalık daha şiddetli seyretmekle birlikte ve burun-çene gibi bölgelerin derisinde kalınlaşma ve kabalaşma gibi değişikliklere de daha sık rastlanmaktadır" ifadelerini kullandı.
SICAK YEMEKLER HASTALIĞI TETİKLİYOR
Gül hastalığının özellikle güneşte ve sıcakta arttığı için rozase hastası olan kişilerin güneşten korunması gerektiğini ve gıda tüketimine dikkat etmesi gerektiğini söyleyen Doç. Dr. Özlem Ekiz, hastalığı alevlendiren faktörleri ise şöyle sıraladı:
"Rozase hastaları, yemek yerken, çay ve kahve tüketirken aşırı sıcak olmamasına dikkat edilmeli ve ayrıca çok fazla çay ve kahve tüketmemelidirler. Hatta yemek yapılırken yemeğin buharının yüze gelmesinden kaçınılmalıdır. Çok acı ve baharatlı gıdalar, alkollü içecekler, sigara ve diğer tütün ürünleri tüketilmemesi gerekir. Duş alırken hafif ılık su tercih edilmelidir, banyo yaparken çok sıcak su kullanmak hastalığı daha da alevlendirir. Bunun yanı sıra, yüzü tahriş edici temizlik malzemeleri, aşırı egzersiz ve psikolojik stresten de uzak durmak faydalı olacaktır. Rozasenin tamamen iyileşmesi zordur. Tedavi genellikle hastanın mevcut klinik bulgularına göre değişmektedir. Ancak yine de uygun bir tedavi ve hastanın uyması gereken genel önlemler ile hastalık kontrol altında tutulabilmekte ve istenmeyen kozmetik sonuçlar ortadan kaldırılabilmektedir."