Su içmenin, özellikle çocuklara da çok önemli olduğunu söyleyen Çocuk Nefrolojisi Uzmanı Doç. Dr. Mehmet Taşdemir, çocuklarda susuzluğun neden olabileceği üç böbrek hastalığını anlattı…
■ Çocuklarda yeterli su alım miktarı kilo başına yapılan hesaplarla belirlenir. Örneğin 20 kg. ağırlığında bir çocuğun günlük su ihtiyacı 1500 ml. iken, 30 kg. ağırlığında bir çocuk günlük 1700 ml. su içmelidir.
■ Bize 'susama hissi ile' sinyal veren çeşitli mekanizmalar vardır. Bu sistemlerin merkezinde böbrekler bulunur. Vücutta su azlığı olduğunda idrarımızı maksimum konsantre ederek (bu da koyu sarı renkli idrar ile fark edilebilir) suyu vücutta tutarken, aşırı su alımı söz konusu olduğunda bol idrar çıkışı (su gibi renksiz idrar) ile bunu dengeleyen orkestra şefi böbreklerimizdir.
■ Yeteri kadar su içilmemesi çocukluk çağında büyüme ve gelişmeyi, bağışıklık sistemini, böbrek sağlığını, kalp fonksiyonlarını ve daha birçok organ sistemini olumsuz yönde etkileyebilir.
İDRAR YOLU ENFEKSIYONU
■ İdrar yolları, böbrekler, idrar akışını sağlayan üreter adlı borucuklar, depolanma yeri olan mesane ve idrarın dışarı atılmasını sağlayan üretra adlı küçük bir borucuktan oluşur. Bu sistemin sağlıklı çalışması için yeterli su içilmesi hayati önem taşır. Aksi halde enfeksiyonlara yatkınlık kaçınılmaz olur. Konsantre ve durağan bir idrarda bakteriler çoğalabilir ve hücrelerimize tutunarak içine girebilir. İdrar yolu enfeksiyonları da böbreklere kalıcı zarar verebilir ve bu durum böbrek yetersizliğine kadar ilerleyebilir. İdrarın aşırı konsantre olması durumunda bazı kristaller yoğunlaşarak taş oluşumuna sebep olur. Taş oluşumunu önlemek için bol su içilmesi de önemlidir.
BÖBREK YETERSİZLİĞİ
BÖBREKLERİMİZİN sağlıklı olabilmesi için yeterli su içmek önem taşır. Kan dolaşımında var olan gereksiz ve zararlı maddeler böbreklerimiz tarafından defalarca temizlenir. Çocuklarda susuzluğun en çok etkilediği organların başında böbrekler gelir. Bu durum uzun sürerse böbrek fonksiyonları azalır. Böbrek yetersizliği gelişen çocuklarda bu durumun düzelmesi günler, aylar sürebilir. Kötü senaryo ise kalıcı böbrek hasarı olur. Bazen bu durum o kadar kötüleşir ki böbrek nakli ya da diyaliz gerektirir.