Pedodonti Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Dilek Özge Yılmaz, diş çürüğünün yaygın olarak görülen; biyolojik, fiziksel, ekonomik, sosyal ve psikolojik etkileri barındıran bir hastalık olduğunun altını çizerek, ''Diş çürüğü, basitçe, ağızda var olan bazı bakterilerin dişin sert yapısını, belirli etkenlerin varlığı sonucu bozulması olayıdır.'' dedi.
Yılmaz, diş çürüğünün oluşabilmesi için gerekli etkenlerin; ağızda karyojenik (çürük yapıcı) bakteri varlığı, bu bakterilerin beslenmesi için gereken maddeler (şeker), bakteri beslenmesi sonucu oluşan enzimler ya da bazı gıdaların tüketilmesiyle oluşan asit ve bu asidin diş sert dokularına etki etmesi için geçecek zaman olduğunu söyledi.
ÇOCUKLARDA BESLENME ŞEKLİNE DİKKAT
Çocuklarda diş çürüğünün oluşma nedenlerine değinen Yılmaz, beslenmenin ana faktör olduğunu şu sözlerle aktardı:
''Erken çocukluk çağı çürüğü (EÇÇ) görülen çocukların yüksek oranda şeker tükettikleri, şeker tüketiminin sadece biberon ile verilen sıvı yiyeceklerden kaynaklanmadığı, tatlandırılmış katı besinlerden de kaynaklandığı belirtilmektedir. Bu beslenme şeklinin, en önemli çürük risk faktörlerinden biri olduğu vurgulanmaktadır. Bilinçsiz biberon kullanma alışkanlığı ve annenin bebeği 1 yaşından sonra emzirmeye devam etmesi de en sık karşılaşılan etkenler olarak tanımlanmaktadır.''
''MEYVE SUYU, DİŞ ÇÜRÜKLERİNİ ARTIRIYOR''
Meyve sularının çocuklarda diş çürüklerini artırdığına dikkat çeken Yılmaz, konuya ilişkin şu bilgileri aktardı: ''Meyve sularının pH'ları (pH 3-4) ve yüksek sükroz içerikleri nedeni ile eroziv ve karyojenik etki göstermektedir. Yapılan çalışmalarda, çocuklarda, aşırı meyve suyu tüketiminin minede kayıplara neden olduğu belirtilmektedir. EÇÇ görülen çocuklar ile yapılan bir çalışmada beslenme alışkanlıkları incelenmiş olup meyve suyu tüketen çocukların dmfs değerlerinin; su ya da süt tüketen çocukların dmfs değerlerinden yüksek olduğu sonucuna ulaşmışlardır.''
''GENETİK FAKTÖRLER DE ETKİLİ''
Yılmaz, anne ya da diğer aile bireylerinin çok sayıda tedavi edilmemiş çürük dişinin bulunmasının da önemli bir faktör olduğuna vurgu yaparak, ''Çok sayıda tedavi edilmemiş çürük dişe sahip olan anne ya da diğer aile bireylerinin ağız ortamında çok sayıda mutans streptekokları bulunmaktadır. Anneden ya da diğer aile bireylerinden çocuğa bu bakterinin geçişi, çocukta çürük görülme sıklığının artmasına neden olmaktadır. Çürüğe neden olan bu bakterinin Erken Çocukluk Çürükleri anneden / bakıcıdan çocuğa geçişi ilk 6 aylık dönemde başlamakta ve 31. aya kadar devam etmektedir.'' ifadelerini kullandı.
Tüm bu faktörlerin yanında, çocuğun ağız bakımının iyi olması gerektiğinin de altını çizen Yılmaz, ''Kötü ağız bakımı, çocuklarda EÇÇ görülmesine neden olmaktadır. Bu nedenle ailelerin, dişlerin sürmeye başladığı dönemden itibaren çocuklarının ağız bakımlarını düzenli bir şekilde gerçekleştirmeleri gerekmektedir. Ailelerin ve bakıcıların çocukların dişlerini günde en az 2 defa 2 dakika süre ile fırçalamalarının çürük oluşumunu engelleyeceği belirtilmektedir'' diye konuştu.
EÇÇ OLUŞMA YAYGINLIĞI
Yeni yürümeye başlayan çocuklar ile okul öncesi dönemdeki çocukların ağız içi muayenelerinin yapılmasının zor olduğunu belirten Yılmaz, ''Bu nedenle erken çocukluk çağı çürüklerinin görülme sıklığı tam olarak belirlenememektedir. Ancak yapılan araştırmalarla, en çok etkilenen dişlerin üst kesici dişler olduğu bildirilmiştir. Ayrıca; 6-18 ay arası dişlerin düz yüzeylerinde kavitesiz çürük lezyonlarına daha sık rastlanırken 18. aydan sonra kaviteli çürük lezyonlarının sıklığının arttığı belirtilmektedir.'' dedi.