Beslenme ve Diyetetik Bölümü Arş. Gör. Eda Balcı, hindistan cevizi yağıyla ilgili bilgiler aktardı. Balcı, "Hindistan cevizi yağı oda sıcaklığında katı bir yağdır. İçerdiği orta zincirli yağ asitleri ile diğer doymuş yağlardan bazı farklılıklar göstermektedir. Piyasada 'sızma Hindistan cevizi yağı' ve 'ticari Hindistan cevizi yağı' olarak iki farklı türde bulunmaktadır. Fakat çoğumuzun kullandığı ticari hali, işlenmiş halidir ve insan sağlığına zararları vardır" dedi.
"BİLİMSEL OLARAK KANITLANMADI"
Hindistan cevizi yağının hem kozmetik ürünlerde hem de sofralarda son zamanlarda sıklıkla yer aldığını belirten Balcı, yağın kilo vermede ve kalp damar hastalıklarında olumlu etkilerinin olduğu söylentilerinin bilimsel olarak henüz kanıtlanmadığını vurguladı.
''FAZLASI KOLESTEROLÜ YÜKSELTİYOR''
Balcı, besinler ile alınan doymuş yağ ve trans yağları azaltmanın, kalp damar sağlığı için dikkat edilmesi gereken en önemli hususlardan biri olduğuna dikkat çekerek "Hindistan cevizi yağının kilo vermede ve kalp damar hastalıklarında olumlu etkilerinin olduğuna dair söylentiler henüz bilimsel olarak kanıtlanmadı. Amerikan Kalp Derneği, günlük alınan enerjinin en fazla yüzde 5-6 kadarının doymuş yağlardan alınmasını önermektedir. Yağ seçiminde de zeytinyağı, ayçiçek yağı gibi doymamış yağlar önerilmekte, tereyağ, margarin, kakao yağı ve Hindistan cevizi gibi doymuş yağlar önerilmemektedir. Doymuş yağların yüksek miktarları kötü kolesterol olarak bildiğimiz LDL kolesterolü artırabilir ve uzun vadede kalp-damar hastalıklarına neden olabilmektedir" şeklinde konuştu.
"UZUN VADEDE KARACİĞERE ZARAR VEREBİLİR"
Hindistan cevizi yağının genel olarak oral bakteri enfeksiyonuna karşı alındığını ifade eden Balcı, buna rağmen bakterilerin bu şekilde yok edilmeye çalışılmasının ishal ve ishale bağlı başka belirtiler başta olmak üzere bazı kısa süreli yan etkilere neden olabileceğini belirtti ve sözlerini şu şekilde sonlandırdı:
"Aynı zamanda Hindistan cevizindeki orta zincirli yağ asitleri, karaciğere taşınırlar ve orada enerjiye çevrilirler. Ancak bu yağ asitlerinin karaciğere taşınma hızlarının problem olabileceğini, bu durumun karaciğeri baskı altında bırakabileceğini ve uzun vadede karaciğere zarar verebileceğini söyleyen uzmanlar da bulunmaktadır. Özellikle karaciğer hastalığı olanların orta zincirli yağ asitlerinden uzak durması gerekmektedir."