Uzm. Dr. Ebru Karcı, toplumda sıkça görülen kalın bağırsak kanserine ilişkin risk faktörlerini değerlendirdi. Dr. Karcı, Sağlık Bakanlığı verilerine göre kalın bağırsak kanserinin kadın ve erkekler arasında 3'üncü sıklıkta görüldüğünü belirterek "Genelde ileri yaş hastalığı olup ortalama görülme yaşı 63'tür. Kolorektal kanser, dünyada olduğu gibi ülkemizdeki tarama programlarında da yer alır. Tarama programlarının amacı henüz kansere dönüşmemiş poliplerin ve kanserin erken evrede tespit edilmesini sağlamaktır. Tarama programında 50 ila 70 yaş aralığındaki erkek ve kadınlara; 2 yılda bir gaitada gizli kan testi, 10 yılda bir kolonoskopi; kolonoskopi yapılamıyorsa 5 yılda bir rektosigmoidoskopi tetkiki önerilir" diye konuştu.
AİLE ÖYKÜNÜZ KANSER RİSKİNİZİ BELİRLİYOR
Dr. Karcı, riskli grupta yer alanların taramaya erken dönemde başlaması gerektiğine değinerek, sözlerine şöyle devam etti:
"Daha önce adenomatöz polip veya kolorektal kanser tanısı alanlar, Crohn ve Ülseratif Kolit tanısı olanlar, ailesinde kolorektal kanser veya polip hikayesi olanlar, adenomatöz poliposis (FAP) veya Lynch Sendromu gibi ailesinde genetik geçişli hastalıkları olanlar yüksek riskli gruplarda yer alır. Bu kişilerde taramaya daha erken yaşta başlanmalıdır. Kolon kanseri ve beslenme ile ilgili yapılan çalışmalara göre kırmızı et, işlenmiş et (sosis, sucuk, pastırma, tütsülenmiş et) ağırlıklı beslenme, alkol tüketimi kanser riskinde artışa neden oluyor. Aşırı kilo veya obezite kolorektal kanser riskini arttırır. Sigara ile ilgili yapılan çalışmalarda kolon kanserinde artışa neden olabileceği düşünülmüştür. Bunun yanında meyve, sebze, baklagiller, tavuk, balık ve tahıl bakımından zengin gıdaları tüketmenin risk oranını azalttığı belirlendi. Haftada yapılan en az 5 gün 30 dakika ve üzerinde yapılan orta dereceli aktiviteler, tempolu yürüyüş ve düz arazide bisiklete binmek gibi kansere karşı alınabilecek önlemler arasındadır."
SAĞDA YA DA SOLDAKİ TÜMÖRLERİN BELİRTİLERİ FARKLI
Kolon kanserinde tümörün bulunduğu yere göre değişik belirtilerin görüldüğüne işaret eden Dr. Karcı, "Kolon kanseri hiçbir belirti vermeden de ortaya çıkabilir. Sol kolon tümörleri kanama, dışkı alışkanlığında değişiklik, kabızlık, ishal atakları veya bağırsak tıkanmasına neden olabilir. Sağ kolon tümörleri ise sıklıkla kansızlık, kitle ve kilo kaybı ile belirti verebilir. Her kanserde olduğu gibi kolon kanserinde de tedavi şeklini belirlemek ve hastalığın gidişatını öğrenmek için önce evresi bulunur. Evre 0, kanserin en erken aşamasıdır. Kanser dokusu kolon duvarının en iç katmanı olan mukozanın içinde izlenir. Endoskopik olarak çıkarılması yeterli olup; ek tedaviye ihtiyaç yoktur. Evre 1'de ise tümör hücreleri kolon duvarı katmanlarından mukozanın altındaki submukoza katmanına veya daha da ilerleyerek kas tabakasına ulaşmıştır. Fakat herhangi bir lenf bezinde tümör izlenmemiştir. Evre 2'de de kanser hücreleri kolon duvarlarının tüm katmanlarını tutmuş olup çevre dokulara da yayılım gösterebilir. Fakat herhangi bir lenf bezinde kanser izlenmez" dedi.