Boyun bölgesi insan omurgasının en hareketli bölgesi olup, birçok damar ve sinir yapısını da korumaktadır. Bu nedenle boyun ağrıları her ne kadar %10-20 arasında her insanın hayatında ortaya çıksa da, kronikleşme eğilimi olduğu için dikkat edilmelidir. Kadınlarda da erkeklere göre daha fazla izlenmektedir.
ICD sınıflamasına göre servikalji, servikokranial sendrom, servikal sprain ya da strain, spondiloz ya da radikülopati olabilir. Bazı faktörler boyun ağrılarının kronikleşmesini sağlayabilir. Bu faktörler arasında 40 yaşın üzerinde olmak, aynı zamanda bel ağrısı mevcudiyeti, boyun ağrısı hikayesi, ellerde güç kaybı, kötü yaşam kalitesi yer almaktadır.
BOYUN AĞRILARI 4 ANA GRUBA AYRILIR
Boyun ağrıları muayene bulgularına göre dört ana gruba ayrılabilir. Birinci grupta mobilite eksikliği olan boyun ağrıları, ikinci grupta whiplash sendromu sonrası gelişen boyun ağrıları, üçüncü grupta baş ağrısı ile birlikte olan boyun ağrısı, dördüncü grupta da radiküler ağrı eşlik eden boyun ağrılarıdır.
Hareket kısıtlılığı olan boyun ağrısı grubunda mobilizasyon, germe, izometrik güçlendirme, servikoskapulotorasik ve üst ekstremite germe egzersizleri, koordinasyon, propriosepsiyon, postüral kontrol egzersizleri, kuru iğne, düşük doz lazer tedavisi, ultrason, vagus sinir uyarımı, TENS gibi egzersizler ve fizik tedavi yöntemleri kullanılabilir. Whiplash ile ilgili boyun ağrılarında ise aktif servikal ROM, düşük doz güçlendirme egzersizleri, mobilizasyon, aktif ROM, germe, güçlendirme, koordinasyon ve stabilizasyon egzersizleri, vestibular rehabilitasyon egzersizleri, göz, baş, boyun koordinasyon egzersizleri ve TENS önerilir. Servikojenik baş ağrılarında ise servikal ve skapulotorasik bölge endurans, nöromusküler eğitim ve TENS, HP gibi fizik tedavi modaliteleri kullanılabilir. Radiküler ağrının olduğu boyun ağrısında ise düşük doz lazer tedavisi, TENS, US, nöral mobilizasyon, servikal motor kontrol egzersizleri, germe ve güçlendirme egzersizleri uygun tedavi yöntemidir.
Hekime sıklıkla başvurulan boyun ağrısının oluşmasında birçok farklı sebep vardır. Gündelik hayatta alışkanlık haline getirilmiş kötü postür, aynı pozisyonda çok uzun süre masa başında çalışmak, kötü bir pozisyonda uyumak, bilgisayarlar, tabletler ve akıllı telefonlar da dahil olmak üzere uzun süreli teknoloji kullanımı, zayıf boyun kasları, endişe ve stres gibi etkenler boynun kompanse etmek amacıyla öne doğru eğilmesiyle omurga dengesini bozmaktadır. Spesifik olarak bir hastalık süreci olmadan, kullanmaya bağlı, kas iskelet sisteminde yıpranmayla gelişen, mekanik problemler çoğunlukta olsa da bununla birlikte; servikal spondiloz, romatoid artrit (RA), osteoartrit, osteoporoz, miyofasiyal ağrı sendromu (MAS), spinal stenoz, servikal disk bozuklukları gibi hastalıklar, whiplash gibi travma ve yaralanmalara bağlı olarak da kronik boyun ağrıları gelişebilmektedir.
BOYUN AĞRILARI NASIL SINIFLANDIRILIR?
Birçok insanın hayatında en az bir kez karşılaştığı ve dinlenmeyle azalma eğilimi gösteren boyun ağrıları 1-4 hafta seyrederse akut, 4-12 hafta seyrederse subakut, 12 hafta ve daha uzun seyrederse kronik ağrı olarak sınıflanır.
BOYUN AĞRILARI NASIL TEDAVİ EDİLİR?
Boyun ağrılarının konservatif tedavisinde fizik tedavi modaliteleri (sıcak-soğuk ajanlar, şok dalga tedavileri, ultrason, elektroterapi), hasta eğitimi, egzersiz, masaj ve manuel tedavi yöntemlerini içermektedir. Enjeksiyon yöntemleri içinde de kuru iğne, akapunktur, mezoterapi, tetik nokta enjeksiyonları, daha ileri tedavilerde ise ultrason veya floroskopi altında faset veya transforaminal enjeksiyonlar yer alır.