Dr. HUZEYFE ARICI
(İstanbul Tıp Fakültesi Covid-19 Hastaları İzlem Merkezi)
Zihninizi geliştirecek hobiler edinin
Merkezimizde geçen yıl nisan ayından itibaren yaklaşık 3500 hastayı takip ettik. Bunlar iyileşmiş, bir ay sonra kontrole gelen hastalar. Kasım ayından itibaren dikkatimizi çeken şikayetlerden biri de unutkanlık. Özellikle mesleklerinden ötürü daha dikkatli oldukları için bunu akademisyenler, öğretmenler söylüyor. Ya da kafa karışıklığından bahsediliyor. Odaklanamama... "Karşımdakiyle sohbet ediyoruz. Onun söylediklerini duyuyorum ama algılayamıyorum, yorumlayamıyorum." Bu hastaları nörolojiye yönlendirdiğimizde ise nörolojik bir problemleri olmadığını görüyoruz. Biz de hastaları izlemeye devam ediyoruz. Bu arada bulmaca çözün, zihninizi geliştirecek hobiler edinin gibi önerilerde bulunuyoruz.
Doç. Dr. ZEKAYİ KUTLUBAY
(Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Başhekimi, Dermatoloji Uzmanı
Saç dökülse de kökleri sağlam
Özellikle Covid-19 hastalığı iyileştikten bir buçukiki ay sonra hastalarda daha da belirginleşen, yoğun bir saç dökülmesi ortaya çıkıyor. Banyonun giderini tıkayacak düzeyde bir dökülme bu. Hatta hastalar saçlarını tutup çektiklerinde ellerine 5-10 tel birden geliyor. Bu aslında Covid-19'a özgü bir durum değil. Böyle ağır geçirilen enfeksiyonlardan ya da vücut direncini düşüren, zorlayan strese sokan ameliyatlardan sonra da görülebiliyor. Hatta bazı annelerde doğumdan iki-üç ay sonra görülen şiddetl i dökülme bu tip saç dökülmesidir. Bu fizyolojik bir süreç. Covid-19 sonrası bir buçuk-iki ay sonra başlıyor, dördüncübeşinci aya kadar sürebiliyor. Fakat iyi tarafı şu; saç kökleri sağlamdır bu dökülmede. Uygun tedaviyle kısa sürede durdurulur ve saçlar tekrar eski haline döner. Bu şikayetleri olan hastalar dermatoloğa gittiklerinde dermatolog tahlil yapar. Tahlilde Covid-19 dışında saç dökülmesini kolaylaştıran kansızlık, demir, çinko, vitamin eksikliği ya da guatr gibi herhangi bir ekstra faktör varsa o da araştırılır. Tedaviye ağızdan takviye edici dediğimiz ilaçlara başlıyoruz. Bir de bizim reçetesini verdiğimiz, eczacının hazırladığı ilaçlar vardır. Hastalar uygun bir şampuanla onu kullanır.
Prof. Dr. CENGIZ KÖKSAL
(Bezmialem Vakıf Üniversitesi Tıp Fakültesi Kalp ve Damar Cerrahisi Anabilim Dalı Başkanı)
Kalp sorunları olabilir
Kalbin enfeksiyondan gördüğü zarar hastaların hastalığı klinik olarak ne kadar şiddetli geçirdiği ile ilişkili. Yoğun bakım ihtiyacı olan hastalarda kalp çok olumsuz etkilenmekte ve bazı yayınlarda kalp krizine neden olabildiği bildirilmekte. Covid-19 enfeksiyonunun hem doğrudan kalp kası üzerine yaptığı öldürücü etki hem de koroner damarları tıkayarak kalpte yaptığı beslenme bozukluğundan en çok etkilenen hasta grubu, daha önce kalp problemleri yaşayan bireyler. Uzun vadede yapılan araştırmaların sonuçları şüphesiz gösterecektir ki, Covid-19 geçirmeden önce kalp kasılma fonksiyonları bozulmuş olan hastaların enfeksiyon sonrası kalp kasılma fonksiyonları daha da bozulacaktır, çünkü virüsün kalp kası hücreleri üzerinde doğrudan öldürücü etkisi vardır. Enfeksiyonu geçiren ve öncesinde kalp problemi olan hastalarda hastalık sonrası çarpıntı, düzensiz kalp atımı ve kalp yetmezliğine bağlı nefes darlığı problemleri görmek şaşırtıcı olmayacaktır. Covid-19 geçiren ve özellikle öncesinde kalp sorunları olan brieyler, enfeksiyon sonrasında yeni kalp sorunları açısından mutlaka değerlendirilmelidir.
Dr. Öğretim Üyesi GONCA GÜZEL
(İstanbul Rumeli Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü)
Sağlıklı ve dengeli beslenme önemli
Covid-19 geçiren hastaların toparlanmasını kolaylaştırmak için sağlıklı ve dengeli beslenmek çok önemlidir.
Az ve sık beslenin, sağlıklı ve besleyici yiyeceklerle kendi bedeninizi güçlendirni .
Çinko ve A ve D vitaminlerindeki eksiklikler, doğal öldürücü hücre fonksiyonunu azaltabildiği için bu vitaminlerin takviyesi yapılabilir.
Araştırmalarda glisemik indeksi yüksek, yüksek yağlı besinlerin iltihaplanmayı obeziteyi ve kronik hastalıkları artırdığı görülmüştür.
Antioksidan içeriği yüksek olan belirli gıdalardan çoğu, baharatlardır: Sumak, karanfil, kuru kekik, öğütülmüş zencefil, öğütülmüş tarçın, zerdeçal tozu, ceviz, kuru fesleğen ve öğütülmüş hardal tohumu yemeklerde bol bol kullanılmalıdır
Birçok pestisitin bağışıklık fonksiyonunu etkilediği bilindiğinden, organik olarak yetiştirilen ürünlerin tüketiminin artması, inflamatuar yükü azaltabilir ve bağışıklık fonksiyonunu iyileştirebilir.
Antiinflamatuar etkiye sahip; polifenoller ve flavonoidler gibi fitokimyasal içeren meyveler, sebzeler ve baklagiller gibi bitki bazlı yiyecekler tüketilmeildir.
Yoğurt, kefir, kimchi, miso ve lahana turşusu gibi fermente gıdalar, bağışıklık tepkisine yardımcı olabilir ve solunum yolu enfeksiyonlarının sıklığını ve süresini azaltabilir.
Dr. Öğretim Üyesi RIDVAN KARAALI
(Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı, Cerrahpaşa Covid Servis Sorumlusu)
Aşırı efor zarar verebilir
Covid-19 hastalığında ateş, öksürük, nefes darlığı, vücutta yaygın ağrı, halsizlik gibi semptomlar genellikle hastalarımızda beş ila yedi gün arasında geçiyor. Ancak bazı hastalarla kuru öksürük, halsizlik haftalarca sürebiliyor. Hastalığın tedavisine erken başlamak, tedaviye düzgün devam etmek bu uzamış semptomları önleyebiliyor. Yine hastalığın erken döneminde mutlak istirahat, bol sıvı tüketmek ve dengeli beslemek de önemli. Hastalığın birinci evresinde yani 5-7'nci güne kadar virüs vücudumuzda çoğalmaya devam ederken, sonrasında virüsün çoğalması ortadan kalkar yani testte negatifi görebiliriz ama hastalığın vücutta tetiklemiş olduğu savunma sistemi, vücudun kendi kendine zarar vermesine neden olabilir. Bir hekim kontrolünde olup ileri bir tedavi gerekip gerekmediği saptanmalı. Ağır akciğer tutulumu söz konusu ise, tedavi hastanede gerçekleştiyse, normal efora dönmek bir ayı hatta 45 günü bulabili.r Bu dönemde aşırı efor harcarsak kendimize zarar veririz.
Prof. Dr. ERDOĞAN ÇETINKAYA
(Göğüs hastalıkları. Sağlık Bilimleri Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı)
Buzlanmaya dikkat
Nefes darlığı şikayeti olmayanlar aktif yaşama dönebilirler. Zaten bunu öneriyoruz. Ama uzun covid, akciğerlerde büzüşmeye, akciğer hacminde azalmaya, akciğerin oksijen alıp vermesinde kısıtlılığa neden oluyor. Bazı hastalarda buzlanma dediğimiz interstisyel akciğer hastalıkları tablosu ortaya çıkıyor. Bu yaşam kalitesini düşürüyor hem de eforla olan nefes darlığı yapıyor. Hekim kontrolünde tedaviyi öneriyoruz. "Yürüyeyim, nefesim açılsın" diye hareket edilmemeli. Hastanın akciğer kapasitesindeki etkilenme derecesini görmek için tomografi çekiyoruz, yürüme ve solunum testi yapıyoruz. Etkilenme derecesi çok yoğun değilse tedavi etmeden takip edebiliyoruz. Ama yoğun bir etkinlenme söz konusuyla o zaman kortizon tedavisi söz konusu oluyor.
Prof. Dr. ÖZGÜR KASAPÇOPUR
(Çocuk Romatoloji Uzmanı)
MIS-C çocukları hedef alıyor
Pandeminin başında Covid-19'un çocuklarda ağır seyretmediğini biliyorduk. Taa ki Nisan 2020 sonunda İngiltere'den ve İtalya'dan yüksek ateşle birlikte seyreden, ciddi enfeksiyonun olduğu bir grup hastalık tanımlanmaya başlanana kadar. Bunun başta kawasaki hastalığı olabileceği düşünüldü ama klasik kawasaki hastalığından farklıydı. Temmuz başında İngiltere ve Amerika'da bu hastalığın MIS-C (Çoksistemli İnflamatuar Sendromu) olduğu söylendi. Bu hastalıkta çocuklarda yüksek ateş ve bununla birlikte döküntü ve organ tutulumları oluyor. En çok tutulumun olduğu yer sindirim sistemi. İshal, kusma gibi, apandisit gibi bulguları var. Kalp tutulumunda ise miyokardit görülüyor. Ve çocuklarda ciddi iç iltihap göstergeleri oluyor. Kan değerleri yüksek çıkıyor. Ferritin ve D-dimer yüksekliği oluyor. Bu vakalarda ya aileler ya çocuklar Covid-19 geçirmiş oluyor. Ne mutlu ki bu hastalıktan kaybettiğimiz hastamız olmadı. Erken tanı önemli. Aileler Covid-19 geçirdilerse, 20 gün ile iki ay arasında çocuklarında, özellikle 18 yaş altında, kontrol altına alınamayan yüksek ateşle karşılarına gelen bir tablo varsa mutlaka sağlık merkezni e başvursunlar.
Dr. MURAT BAŞ
(Onkoloji uzmanı)
Ozon tedavisi engelliyor
Ozon tedavisi, ozon oksijen karışımı bir tedavi şekli. Oksijenin çok serbest, yakıcı bir formu, gidiyor, virüsün hücre içine girmesini sağlayan proteinlerini okside ediyor, yakıyor. Yanınca virüs yapışamıyor ve içeri girip orayı enfekte edemiyor. Hastalar Covid-19 sonrası ortaya çıkan komplikasyonların daha ileriye gitmemesi için ozon terapiye başvuruyorlar. Bu aşamada kullanma amacımız Covid-19 sonrası akciğerlerde gelişen fibroz yani kalın doku. Sitokin fırtınası dediğimiz Covid-19'da meydana gelen vücudun immün sisteminin aşırı yanıtı, akciğer dokusunda tahribata yol açıyor. Ve bu nefes alma organımız olduğu için solunum kapasitemizi azaltıyor. Bunun da öteden beri bilinen en iyi tedavisi oksijenizasyonu artırmak. Bir dokuda oksijenizasyonu ne kadar artırıyorsanız iyileşmenin etkisi o kadar iyi olur. Ozon organizmaya uygulandıktan sonra altı ay devam eden bir zincirleme reaksiyon başlatıyor ve dokuda oksijenizasyonu artırıyor ve artırdığı için de harabiyete bağlı, kalın, işe yaramayan, fibrozlu doku gelişmesini engelliyor.
Prof. Dr. FATMA TÜLIN KAYHAN (KBB Profesörü, Baş Boyun Cerrahı)
Sigara içmeyin gül koklayın
Covid-19, hafif viral üst solunum yolu tablosu şeklinde veya alt solunum yolunun tutulduğu olgularda koku siniri, tat duyusunu sağlayan sinirleri, işitmeyi sağlayan siniri tutarak tat duyusu, koku duyusu ve işitme kaybına neden olabilmektedir. Aşırı baş ağrısı şikayetlerinin de yine santral sinir sisteminni tutulumuna bağlı olduğu düşünülmektedir. Koku kaybında; koku egzersizi olarak adlandırdığımız, karanfil, limon, gül, okaliptus gibi keskin ve belirgin kokuları gün içinde fırsat buldukça koklayarak koku merkezimizin uyarılmasını ve koku duyusunun geri gelmesini kolaylaştırmaya çalışıyoruz. İlaç olarak, ileri vakalarda sistemik steroid, hafif vakalarda alerjik rinit'te kullandığımız buruna topikal steroid spreyleri, inflamasyonu gidermek için B ve D vitamini gibi sinir iyileşmesini hızlandıran vitaminleri gıda takviyesi olarak öneriyoruz. Unutmayın sigara içmek iyileşmeyi geciktiriyor.