Yaşlanmanın tüm bedende, bir kişide tümüyle eş anlı olmadığını aktaran Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Sultan Tarlacı, yaşlanmanın mozaik şeklinde gerçekleştiğini ifade etti. Prof. Dr. Sultan Tarlacı, yaşlanmayla ilgili değerlendirmede bulundu…
Bazı organların daha erken yaşlanabildiğini, bazı organların da biyolojik yaşa göre daha genç olabileceğini söyleyen Prof. Dr. Sultan Tarlacı şöyle devam etti: "Bazılarının 45 yaşında kalbi, akciğerleri yaşlanırken, 80 yaşında aynı organları çok sağlıklı ve genç olabilir. Başka birisi 50 yaşında katarakt olurken, bir diğeri 80 yaşında olmayabilir. Bütün organlar aynı yaşlanma veya yıpranmaya maruz kalmazlar. Temelde bütün organları besleyen damarlar olduğu için, damar yaşı kadar genç olunabilir diyebiliriz. Bunu bilsek de insanlar sonsuza kadar yaş alamaz ve insanlarda kaydedilmiş en ileri yaş 125 yıldır. Geleneksel olarak 60-69 yaş genç yaşlı, 70-79 yaş arası orta yaşlı ve 80 üzeri ileri yaşlı kabul edilir. Ama bu günümüzde böyle, 300 bin yıl önce ortalama yaş 25-30, ortaçağda 50, Antik Mısır'da 25 idi. Sanayi devrimi ile yaşlanma ve yaş alma başladı."
BOY 40'TAN SONRA HER 10 YILDA 1 CM KISALIYOR
Yaşlanma mozaik olunca yaşlılığın ilk belirtilerinin de farklı farklı anlaşılabileceğini anlatan Prof. Dr. Sultan Tarlacı, bunun da bedensel, ruhsal ya da sosyal olabileceğini söyledi. Biyolojik yaşlı, zihinsel-ruhsal yaşlı veya sosyal yaşlı olunabileceğini ifade eden Prof. Dr. Sultan Tarlacı şu bilgileri verdi:
"Buna karşın insanlar yaş aldıkça reaksiyon zamanları uzar, düşmeler, kalça kırıkları oluşur, damarlarda sertleşme başlar ve ilerleyince kalp veya beyin krizi olur. Normal yaşlanma ile anormal yaşlanma arasında ince bir çizgi vardır. 40 yaşından sonra her 10 yılda boy 1 cm kısalır, 40-50 yaşından sonra görme keskinliği azalır, 60 yaşlarında işitme azalmaya başlar ve kendi sesleri de tizleşir. 50 yaşlarında kadınlarda menopoz ile birçok değişiklik ortaya çıkarken, aynı yaşlarda erkeklerde birçok cinsel hormon azalır. Kaslar incelir yumuşar, kemikler de yumuşar. Yaş aldıkça beyin küçülür. Beyinde de mozaik yaşlanma olur ve her bölgesi aynı hızda yaşlanmaz. Şakak bölgesi erken yaşlanınca Alzheimer unutkanlığı baş gösterirken, beynin derinliklerinde başka bir bölge yaşlanınca Parkinson hastalığı ortaya çıkar."
YAŞLANMAYI GECİKTİRMEK İÇİN BU TAVSİYELERE DİKKAT!
Yaşlanmanın bir anda olmadığını hatırlatan Prof. Dr. Sultan Tarlacı, bunun bir süreç olduğunu ve yıpranmaların birikmesinden kaynaklandığını dile getirdi. Yıpranmanın her organ sisteminde farklı hızlarda olabileceğini ifade eden Prof. Dr. Sultan Tarlacı şu önerilerde bulundu:
"Fiziksel, psikolojik ve sosyal iyilik hali olan kişinin biyolojik yaşı kaç olursa olsun yaşlı olduğunu söyleyemeyiz. Yaşlanma yavaşlatılabilir veya sağlıkla yaşlanmaya çevrilebilir. Yıpranma ve yaşlanma biyolojide canlılık için kuraldır. Yaşlanma ile ilgili neredeyse 300'den fazla teori var ve çok faktörlü. Genler, telomer kısalması, hücrelerde küflenme, aşırı kalori, beden ısısı yüksekliği, sınırlı hücre bölünmesi, sayılı nefes ve sayılı rüya bitmesi gibi. Gelişen teknoloji ve tıpla belki 2312 yılında ömür 135 yıl veya 185 yıl olacak ama gene de yaşlanacağız. Sağlıklı yaşlanmak için alkol, sigaradan uzak durmak, Ege-Akdeniz diyeti ile beslenmek, fiziksel egzersiz, hobi ilgisi, dış dünyaya açıklık ve motivasyon önemli. Bilişsel rezervi sağlam tutmak için öğrenmeye açık olunmalı her yaşta. Bol deniz ürünü yemeli, bulmaca, müzik, sanat gibi şeylerle ilgilenilmeli ve beden aktif olmalı."
60-69 YAŞ ARASINA 'GENÇ YAŞLI' DENİYOR
Yaşlılık daima korkunç bir durum gibi görülse de yaşlılığın bilgelik olduğunu anlatan Prof. Dr. Sultan Tarlacı, aynı zamanda büyük resmi daha iyi görmek ve pozitiflik anlamlarına da geldiğini vurguladı. Yaşlıların duygusal olarak stabil olduklarını anlatan Prof. Dr. Sultan Tarlacı, şu bilgileri de verdi: "Kendilerine güvenleri daha yüksektir ayakkabı seçerken görüntü değil rahatlığa bakarlar. Mutluluk oranları yaşlılarda daha yüksektir. Küçük şeylerden daha çok mutlu olmayı becerirler. Kristalize zekaları vardır ve yaşanmışlıkları ile bunu elde etmişlerdir. Gençlerin enerjikliğini yaşlılıkta bilgelik alır. Artık 60-69 yaş arasına genç yaşlı deniyor. Ortalama ömür birçok sebepten uzadı ve 20 yıl önce yaşlı kabul edilen bu yaş grubu artık genç yaşlı kabul ediliyor. Bu yaş grubunun fiziksel, ruhsal ve sosyal iyiliği tam ise hem genç hem de yaşlıdır."
SAĞLIKLI AKTİF YAŞLANMA HEDEFLENMELİ
Beynin kendi içindeki değişiminin de bedensel biyolojik yaş almayı takip ettiğini belirten Prof. Dr. Sultan Tarlacı, anne karnında, doğumdan sonra, ergenlikte, erişkinlikte, orta ve ileri yaşta beynin de bedenle birlikte biyolojik olarak değiştiğini söyledi.
Beynin de beden gibi mozaik yaşlandığını kaydeden Prof. Dr. Sultan Tarlacı, sağlıklı yaşlanmak için erkenden bazı bedensel ve beyinsel özelliklere bakmanın önemli olduğu vurgulayarak şunları söyledi: "İleride yaşlanmanın sağlıksız hale gelmesini ve düşkünlüğü artırabilecek bazı hastalıkları ve risk faktörlerini önceden tespit edip tedavi etmek önemlidir. Sağlık Bakanlığımızın 2015 yılındaki Sağlıklı Yaşlanma Eylem Planı bir şekilde alana yansımalı ve canlı tutulmalıdır. 2017'de Sağlıklı Yaşlanma Zirvesi yapıldıysa da her şekilde basın-medya üzerinden canlı tutulmalı, farkındalık oluşturulmalı. Hakikaten hedefleri ve içeriği çok güzel hazırlanmıştı. Sağlıklı aktif yaşlanmayı sağlamak amaçtı ve öyle de olmalıdır. Hedeflerinde, egzersiz ve fiziksel aktivite programları geliştirilmesini, nöropsikiyatrik hastalıklar, yeti yitimi için planlamalar yapılmasını, sağlık çalışanlarının bu amaçla eğitimini de içermekteydi. Bu yönleri ile güzel olan bu planı her zaman diri tutmak gerekir."