DEMET IŞIL YILMAZ KİMDİR?
32 yaşında Antalyalı, medyacı ve müzik prodüktörü bir babanın kızı Demet Işıl Yılmaz. Evli ve Ali Emir adında bir erkek çocuk sahibi. Çocuğu için kanserle savaşan ve kendi annesini de aynı hastalıktan kurtarmak için çabalamış bir evlat aynı zamanda. 2019'un kasım ayında vücudunda bir şeylerin yolunda gitmediğini fark ediyor ve kanser ile mücadelesi o gün başlıyor. Sancılı bir süreçten geçen Yılmaz, sosyal medyadan hastalık sürecini paylaşarak kansere karşı farkındalık oluşmasını sağlıyor.
Tedavi sürecin tam anlamıyla bitti mi? Şu an kendini nasıl hissediyorsunuz?
Bazen yorgun, bazen çok güçlü bazen çok umutluyum, duygular karışık. Tedavim tam olarak bitmedi, maalesef bu böyle biten bir süreçten çok alışılacak bir süreç. 5 sene süre ile ilaçlarla tedavi olmaya devam edeceğim.
"İSTEDİĞİM VE GÖSTEREBİLDİĞİM KADAR ÇIKTIM"
Kanser olduğunu ilk duyduğunuzda ne hissettiniz?
Çok erken olduğunu düşündüm, hala aynı hisle yaşıyorum. Bu hastalık için, hayatını bu hastalıkla durdurmak için çok erken bir yaş. 31..
Birçok kişi hastalığını saklamayı tercih ediyor. Siz bu süreçte, hastalığının her aşamasını takipçilerinizle paylaştınız…
Hastalığımı anladığımız ya da tahmin ettiğimiz gece diyelim, bütün gece internette bu süreci yaşamış bitirmiş birini aradık, bulamadık. Kimi artık aramızda yoktu, kimi ise bittikten sonra her şeyi toparlanmış şekilde çıkıp anlatmıştı. Teşhis aşamasını geçtikten sonra denemeye karar verdim, o kişi ben olabilir miyim? Benden sonra gelecek kişilere bu içerikleri hazırlayabilir miyim diye. Denedim yapabildim ama kendimi hiç zorlamadım, hala zorlamıyorum. İstediğim ve gösterebildiğim kadar çıktım.
Kanser hastası olup saklayanlar için söylemek istediğiniz bir şeyler var mı?
Zaten zor olan hayat koşulları sanki saklandıkça daha da zorlaşıyor gibi geliyor ama herkesin dağı kendine, belki de onlar öyle daha rahattır bilemiyorum.
Bu süreçte hayatınızdan çıkardığınız insanlar oldu mu?
Kalanları saysam daha kolay olur.
Sizin için hastalığınızın en zor süreci ne oldu?
Oğlumdan ayrı kaldığım, onunla kurduğum hayalleri yaşayamadığım her dönem çok zorlandım.
Bu süreci aileniz ve eşinizin ailesi nasıl karşıladı?
Ailem hep yanımda oldu, eşimle çok büyük uçurumların eşiğinden döndük, bu hikayenin gizli kahramanlarıdır onlar, hep söyledim yine söyleyeceğim bizim aramızda çok güçlü bir şefkat bağı var artık, beraber oluruz ya da olmayız, biz Kasım 2019'dan sonraki Demet ve Ali olamayız, sanki boyut atladık.
"KİLO ALDIM, KEL KALDIM, TIRNAKLARIM DÖKÜLECEK SEVİYELERE GELDİ..."
Sosyal medyadan bize gösterdikleriniz dışında arka tarafta ne gibi zorluklar yaşadınız?
Hastane sürecim çok kötü geçti, vücudum kaldırmadı, çok defa acil müdahaleler gördüm. Odamdan ve yatağımdan çıkamadığım seri şekilde 10'ar gün var mesela 21 günde bir 10 gün hayatta değilsiniz gibi.
Bir kadın olarak fiziksel değişimimden çok etkilendim, hala da etkileniyorum. Kilo aldım, kel kaldım, tırnaklarım dökülecek seviyelere geldi, çok değişik bir tecrübeydi ama kimse yaşasın istemem.
Sosyal medya hesabınızdan yaptığınız paylaşımlar üzerine sizi en çok etkileyen bir yorum oldu mu?
Pandemi döneminin en başında bir erkek bana bu pandemiler ve hastalıklar sizin gibi insanların doğal seleksiyonla aramızdan ayrılması için, madem bu kadar evladını düşünüyorsun doğurmadan önce kendine baktırsaydın demişti. Onu hiç unutmadım, unutamam.
"SEVENİM KADAR SEVMEYENİM DE VAR"
Aynı şekilde sosyal medyadan linç yapanlara karşı nasıl bir tepki gösterdiniz?
Ben onlara hep cevap veriyorum, vermeye de devam edeceğim. Çünkü kötü yorumu görmezden gelip onları ifşalamadan duramıyorum. Bu da benim başa çıkma yöntemim. Sevenim kadar sevmeyenim de var, sivri bir karakterim, özellikle sosyal medyada çat çat konuşunca başınız her daim ağrıyor ama alıştım.
Biraz yazdığınız kitaptan bahseder misiniz?
Mecburiyetsiz bir hastalık kitabı değil, hasta olmamak için yazılan bir rehber. Siz okusanız siz de içinde kendinizden bir şeyler bulacaksınız, anneniz okusa o da.. Ben bize konan zorunluluklar yüzünden kendini ihmal etmiş ve bunun bedelini hastalıkla ödemiş biriyim. Toplumun, sizlerin arkamdan gelmesini istemediğim için bir rehber hazırladım, o yüzden de kamyon arkası sözlerle başladı, iş git gide derinleşti. Hepimiz evcilik oynamalardan evlenip eş sahibi, çocuk sahibi oluyor ve oyunu hayatımıza çeviriyoruz, geldiğimiz yeri, esas yapmak istediklerimizi unutuyoruz, kitap bunların hepsini değiştiriyor, inanın bana okumuş ve değişmemiş bir kişi bile görmedim.
"BEN KENDİMİ HİÇBİR ŞEYSİZ ÇOK SEVDİM"
Mecburiyetsiz nasıl yaşanır?
-meli, -malı larınızı bırakarak. Bunun başka bir formülü yok. Demet 38 beden olmalı, demet anne olmalı, demet evlenmeli, demet kariyer yapmalı
Sonuç Demet Yaşamamalı. Benim en son –meli –malım Demet ölmemeli şeklinde oldu ve bundan sonra hiçbir zorunluluğum yok, kendime yok.
Hastalığı atlattıktan sonra mutluluğun ve başarının tanımı nasıl değişti?
Başarı diye bir şey yok benim için bugün milyonlarca izlenen videom var yarın olmayabilir, şu an saçlarım var yarın olmayabilir.. Başarı çok değişken bir şey ve bence esas güzellik hiçbir başarın yokken de kendini sevebilmek. Ben kendimi hiçbir şeysiz çok sevdim. Mutluluksa oğlumla geçirebildiğim birkaç saat, bundan önceki gibi oyun parkları, en iyi kıyafetler, en iyi oyun odaları değil, yapılacaklar listemden çok yaptıklarımla yaşayabilmek benim için çok daha güzel artık.
Son olarak...
Kazanmak için yapmak zorunda olduklarınızı bırakın yeter.