Pandemi travmalarının diş sıkma (bruksizm) vakalarını artırırken kullanılan ilaçlar da tetikleyici etki yapabildiğini söyleyen Prof. Dr. Burçin Büyükünaldı, diş sıkmanın aslında bilinenin aksine yalnızca gece gerçekleşen bir olgu olmadığını belirtti. Prof.Dr. Büyükünaldı, "Gece bruksizmi etkileri daha belirgin olduğundan diş sıkmanın yalnızca gece gerçekleştiği algısı oluşmuştur ancak bruksizm gündüz de görülebilir. Gündüz (uyanıklık) bruksizmi ve gece (uyku) bruksizmi şeklinde tanımlanmaktadır ve pandemi sürecinde artan stres, kaygı vb. durumlar nedeniyle artmış olabileceği düşünülmektedir" dedi.
Diş sıkmanın karmaşık bir kökene sahip olmasından dolayı bir hastalık olarak değil de daha çok bir durum olarak tanımlandığını belirten Prof. Dr. Büyükünaldı, "Bruksizm hiçbir neden olmadan yalnızca alışkanlık şeklinde ortaya çıkabileceği gibi altta yatan herhangi başka bir rahatsızlığın semptomu olarak da görülebilir. Bunun ayrımın uzman bir diş hekimi tarafından yapılması, uygulanacak tedavinin başarısı açısından oldukça önemli" ifadelerini kullandı.
"STRESİN ETKEN OLDUĞU BİLİNİYOR"
Bruksizmin altta yatan bir rahatsızlığın belirtisi olduğu düşünüldüğünde ilk akla gelenin psikolojik rahatsızlıklar olduğunu belirten Prof. Dr. Büyükünaldı, şunları söyledi:
"Stres oranının arttığı, panik atak ve kaygı bozukluğu gibi rahatsızlıkların bruksizmin oluşmasında etken olduğu bilinmekle beraber, bu tip rahatsızlıkların tedavisi amacıyla kullanılan çoğu antidepresan ilaçların yan etkilerinin de diş sıkmayı arttırdığı bilinmektedir. Bu nedenle bruksizm olgusunu iyi özümsemiş hekimler ile çalışmak oldukça önemlidir. Bir diğer neden de alkol tüketimi, uyku bozuklukları, çeşitli kardiyovasküler rahatsızlıklar olabilmektedir. Bruksizmin sağlıklı bir şekilde teşhis edilebilmesi için hastalardan iyi bir sistemik geçmiş alınması gerekmektedir."
Bruksizmin bir hastalık olarak tanımlanmaması nedeniyle daha ağır bir probleme yol açmasının mümkün bulunmadığını söyleyen Prof. Dr. Burçin Büyükünaldı, "Bruksizm, her ne kadar karmaşık bir etiyolojiye sahip olsa da uzman diş hekimleri tarafından tedavi edilebilen, etkilerinden bireylerin korunabildiği bir durumdur" diyerek sözlerini sonlandırdı.