Son dakika haberileri: İl il koronavirüs risk haritası Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın açıklamaları ile güncellendi. Bakan Koca, geçtiğimiz haftanın illere göre vaka sayılarını açıklarken artan rakamlara dikkat çekerek uyardı. Normalleşmeye giden yolda artık çok önemli bir yere sahip olan koronavirüs risk haritasında tam 58 ilde vaka sayıları artışta ve deyim yerindeyse bu iller alarm veriyor. Sabah.com.tr olarak koronavirüs risk haritası ve insanların tedbirlere uyması çerçevesine ortaya çıkan bu ters orantıyı incelemek istedik. Aslında birçok insanın da merak ettiği konuyu değerlendiren Uzman Psikolog Dilara Yamanlar, çok kritik bilgiler vererek önemli uyarılarda bulundu…
İşte pandemiyle geçen bir yıla rağmen insanların tedbirlere uymamasının psikolojik nedenlerini açıklayan Uzman Psikolog Dilara Yamanlar'ın dikkat çeken açıklamaları…
Tüm dünyayı etkisi altına alan Covid-19 salgınının birinci yılını geride bıraktık. Hala içinde olduğumuz bu süreçte vaka sayılarındaki artış dikkat çekerken bir o kadar da bireylerin aldıkları tedbirlerdeki düşüş dikkat çekmeye başladı. Bu ters orantının psikolojik sebeplerini ele alacak olursak… Covid 19 birçok alışkanlığımızı, rutinlerimizi, sosyalleşme şekillerimizi değiştirdi. Sürecin belirsizliği insanları tedbirsizliğe itmeye başladı.
TEPKİSELLİK TEDBİRSİZ NORMALLEŞME İHTİMALİNİ ARTTIRDI
İnsan doğası gereği sosyal bir varlık; bu sosyalliğin mecburi olarak azalması kişilerde tepkiselliğe neden olup bu tepkisellik de tedbirsiz normalleşme ihtimalini arttırdı. Sürecin geçeceğine, atlatılacağına dair inancın azalması motivasyon düşüklüğüne sebep olup psikolojik sınırları zorlar hale geldi.
Depresyon belirtileri olarak nitelendirilen; evden çıkmama, sosyal ortamlara girmeme, iletişim eksikliği gibi bazı belirtiler Covid-19 ile birlikte hayatımızda daha aktif olmaya başladı, bu da birçok kişide 'depresyonda olabilir miyim?' yanılgısının oluşma ihtimalini ve bu düşünceden kurtulmak için tedbirsiz normalleşmeye yönelme ihtimalini arttırdı. Pandemiyle birlikte hayatımızda daha çok yer eden sosyal medya tedbirsiz normalleşme örneklerini 'normal' olarak algılamamıza sebep olurken, aynı şekilde davranma ihtimalini de arttırmaya başladı.
BU KISIR DÖNGÜ PANDEMİ SÜRECİNİ DAHA TEHLİKELİ BİR HALE GETİRMEDEN ÖNCE NELER YAPILABİLİR?
Öncelikle bu kısır döngünün bu süreci daha fazla tehlikeye atacağı ve süreci daha da uzatacağı unutulmamalı. Hareketsizlik olumsuz duygu ve düşüncenin birinci halkası, bol bol hareket etmeli, kendi spor rutinlerimizi oluşturmayı ihmal etmemeliyiz. Tedbirli açık alan koşuları veya evde yapacağımız minik spor aktiviteleri daha iyi ve daha zinde hissettirecektir. İletişim ihtiyacı en büyük ihtiyaçlarımızdan biridir; bunu beslemek, gün içinde görüntülü olarak yakınlarımızla sohbet etmek iyi hissettireceği gibi paylaşımlarımızı ve iletişimlerimizi de güçlendirecektir.
Kendimize yeni günlük rutinler oluşturmak, günün planını bir gün önceden oluşturmak, boşluk hissiyatını azaltacak ve depresif belirtileri engelleyecektir. Sosyal medya detoksu yaparak kitaplara, belgesellere ve kendimize yönelmek kendimizi daha iyi hissetmemizi sağlayacağı gibi sosyal yaşam kıyaslamalarından ve negatif duygu durumdan bizleri uzaklaştıracaktır.
HER GECE YATMADAN ÖNCE KENDİNİZE BU SORUYU SORUN!
Her gece yatmadan önce 'bugün kendim için ne yaptım?' sorusunu sormak gün içinde kendimiz için bir şeyler yapmaya teşvik edecektir. Bu soruyu sorup cevaplar bulmaya çalışmak gün içinde kendimiz için yaptığımız şeyleri fark etmemizi ve daha iyi hissetmemizi sağlayacaktır.
Ve son olarak; algılarımızı kendimiz belirliyoruz. Bu sürece evde daha fazla zaman geçirdiğimiz, kendimizi geliştirme fırsatlarımızın ve kendimizle baş başa kalma fırsatlarımızın daha fazla olduğu bir süreç olarak bakarsak bu süreci daha keyifli geçirirken, bu sürece ev hapsi olarak bakarsak kendi zihin hapsimizi oluşturacağımız unutulmamalı. Bakış açımızı değiştirmenin ve durum içindeki pozitif kazanımlara odaklanmanın bu süreci daha sağlıklı geçirebilmek için ne kadar önemli olduğu unutulmamalı.