Bakanlıktan alınan bilgiye göre, "Dünya Tuza Dikkat Haftası"nda bu yıl "Daha Fazla Lezzet, Daha Az Tuz" teması işleniyor.
Bu kapsamda, Bakanlık yiyecek ve içeceklerde aşırı tuz kullanımının sağlık sorunlarına yol açtığını, özellikle ev yapımı yemeklerde kullanılan tuz miktarına dikkat edilmesi gerektiğini bir kez daha hatırlatıyor.
Bakanlığa göre, ev yapımı yemeklere lezzet katmanın tek yolu büyük bir tutam tuz gibi görünse de aslında yiyeceklerin daha fazla lezzetli olmasını sağlamanın pek çok farklı yöntemi bulunuyor. Bu çerçevede, Bakanlığın aşırı tuz tüketiminin önlenebilmesi için yaptığı öneriler şöyle:
"- Yemeklerde tuz yerine, limon, maydanoz, dereotu, soğan, sarımsak, sirke ve çeşitli baharatlar gibi diğer lezzet arttırıcıları kullanılabilir,
- Salamura ürünlerin tuz içeriğinin azaltılması için suda yıkama ve bekletme gibi işlemler uygulanabilir,
- Yüksek miktarda tuz içeren besinler daha az tüketilebilir,
- Yemekleri hazırlarken, pişirirken ve tüketirken daha az tuz kullanılabilir."
Besinlerin doğal bileşiminde bulunan deniz tuzunun da deniz suyunun buharlaştırılmasıyla elde edildiğini, kaya tuzunun kaya, göl yataklarından veya toprak altından temin edilerek kurutulduğunu belirten Bakanlık, genel olarak tuzun sodyum ve klorürden oluştuğunun altını çiziyor.
Sodyum klorür içeriğinin kaya, deniz, sofra tuzu gibi tüm tuzlarda yaklaşık aynı olduğuna işaret eden Bakanlık, bu nedenle, deniz tuzu, kaya tuzu ve pembe tuzun da diğer kullanılan sofra tuzları gibi aynı içeriğe sahip olduğunu bildiriyor.
"KİŞİ BAŞI GÜNLÜK TUZ TÜKETİMİNİ 5 GRAMIN ALTINDA OLMALI"
Dünya Sağlık Örgütüne (DSÖ) göre, kişi başı günlük tuz tüketiminin 5 gramın altında olması gerekiyor.
Bu miktar bir tepeleme bir çay kaşığına (silme bir tatlı kaşığına) denk geliyor.
Günlük olarak tüketilmesi önerilen bu miktar, gün içinde tüm besinlerle alınan tuzu kapsıyor.