Gusül abdesti almak bir hayli önem taşır. Cünüplük, hayız ve nifas gibi hükmi kirlilikten temizlenme halini ifade eder. Kur'an-ı Kerim'de de gusül abdesti aşmanın ne derece önemli olduğu açıkça belirtilerken, bazı hadis kaynaklarında da bu durumdan bahsedilmektedir. Gusül abdestini en doğru şekilde almak isteyen birçok kişi gusül abdesti nasıl alınır sorusuna da cevap aramaktadır. Bir diğer ismi ile ise boy abdesti nasıl alınır başlığı sıkça araştırılır. Peki, gusül abdesti nasıl alınır ve sünnetleri nelerdir? İşte adım adım gusül (boy) abdesti alınışı!
Gusül abdesti alınışı şöyle:
GUSÜL ABDESTİNİN SÜNNETLERİ NELERDİR?
Guslün sünnetleri de şunlardır: Cünüplükten dolayı yıkanmaya niyet etmek, besmele ile başlamak, elleri üç kere yıkamak, avret yerlerini ve varsa bedenindeki pisliği yıkamak, namaz abdesti gibi abdest almak, parmaklarla saçları tarar gibi yaparak suyun saç köklerine ulaşmasını sağlamak, önce sağ omuza, sonra da sol omuza su döküp bütün bedeni ovalamak, her organı üç kere yıkamak ve gusül esnasında bu sıraya riayet etmek.
GUSÜL ABDESTİ ALMANIN ÖNEMİ
Sözlükte "yıkamak, temizlemek" mânasında masdar ve "yıkanma" anlamında isim olan gusül (gusl) kelimesi terim olarak cünüplük, hayız ve nifas gibi hükmî kirlilikten temizlenme niyetiyle bütün vücudu su ile yıkamayı ifade eder. Türkçe'de "boy abdesti" ve bazı bölgelerde halk arasında "büyük abdest" olarak bilinir. Kur'ân-ı Kerîm'de bu temizlik bir âyette gusl (en-Nisâ 4/43), iki âyette de tahâret (el-Bakara 2/222; el-Mâide 5/6: tetahhür) kökünün türevleriyle ifade edilmiştir. Hadislerde ise gusl ve iğtisâl masdarlarının türevleri sıkça kullanılmıştır.
İslâm dininde, "Eğer cünüpseniz iyice temizlenin" (el-Mâide 5/6); "Temizleninceye kadar onlara -hayızlı kadınlara- yaklaşmayın" (el-Bakara 2/222) meâlindeki âyetlerin kısmen kapalı ifadesi Hz. Peygamber'in sözleri ve uygulamaları ile açıklığa kavuşturulmuş (ilgili bazı hadisler için bk. Buhârî, "Ġusül", 28; Müslim, "Ḥayıż", 87, 88; İbn Mâce, "Ṭahâret", 111; Ebû Dâvûd, "Ṭahâret", 84), cünüplük halinde veya hayız ve nifas sonrasında gusletme âkıl bâliğ olan her mükellefe farz kılınmıştır. Cünüplük, hayız ve nifas hali literatürde "hükmî kirlilik" veya "büyük hades" olarak adlandırılmış ve konuyla ilgili hadislerden de hareketle bu durumda olanların gusledip temizleninceye kadar namaz kılmaları, camiye girmeleri, Kur'an'a dokunmaları veya onu okumaları, Kâbe'yi tavaf etmeleri câiz görülmemiştir.
Gusülde bütün vücudun kuru bir yer kalmayacak şekilde tamamen yıkanması şarttır. Hanefî ve Hanbelîler'e göre ağız ve burnun içi bedenin (yüzün) dışından sayıldığı için gusülde ağza su almak (mazmaza) ve burna su çekmek (istinşâk) suretiyle buraları yıkamak da farzdır. Bu sebeple guslün ağza su almak, burna su vermek ve bütün vücudu kuru yer kalmayacak şekilde yıkamak şeklinde üç farzının bulunduğu belirtilir. Mâlikî ve Şâfiîler ile Şîa'dan Ca'ferîler'e göre ise ağız ile burun içi bedenin dışından sayılmadığı için gusülde yıkanmaları farz değil, sünnettir. Gusülde niyet Hanefîler'e göre sünnet, diğer mezheplere göre farzdır. Vücudu ovalamak Mâlikîler'e ve Şâfiî fakihlerinden Müzenî'ye göre farzdır; ayrıca gusle besmele ile başlamak da Hanbelîler'e göre farzdır.