Polen alerjisinde en çok önem taşıyan polen türleri kızılağaç, fındık ağacı ve huş ağacı tarafından üretilmektedir. Bunlara ek olarak pelin, tüm çimen türleri, özellikle çayır otları ve meyve bahçesi gelmektedir. Küf mantarların üreme organları, polenin sebep olduğu rahatsızlıklara benzer rahatsızlıklar verebilir. Polen, nefes yoluyla solunum yollarımıza yerleşir. Buna ek olarak polen cilt, saç ve gözlere yerleşir. Bu, bir çokları için bir sorun oluşturmaz. Alerjik olan bir kişide bağışıklık sistemi harakete geçer ve burunda ve/veya gözlerde ve/veya bronşlarda iltihaplanma tepkisi görülür. Vücut, polendeki proteinlere tepki gösterir ve rahatsızlığa, hapşırmaya, burun akıntısına, gözlerde kaşıntıya neden olan, histamin ve diğer iltihap yaratan maddeler salgılamaya başlar .Burunda Alerjik Rinit(Bahar alerjisi/saman nezlesi),bronşlarda Alerjik Astım, gözlerde ise Allerjik Konjuktivite neden olur. Polen alerjisi çoğunlukla 5-40 yaş grubundaki kişilerde görülür ve bu hastalığa yakalanan insan sayısının giderek arttığı görülmektedir. Sonuç olarak astım, alerjik nezle ve göz alerjisi belirtileri bahar aylarında görülüyorsa bahar alerjiniz var demektir ve bir an önce teşhis konulup tedaviye başlanması gerekmektedir.
MEVSİMSEL ALERJİK RİNİT
Alerjik rinit, burun içini kaplayan mukozanın alerjik nedenli iltihaplanmasına denir ve özellikle alerjik yatkınlığı olan kişilerde daha sık görülür. Çoğunlukla ömür boyu sürer ancak, ileri yaşlarda şiddeti azalabilir. En sık görülme nedeni rüzgarın havada uçurduğu polenlerdir ancak herhangi bir alerjen tarafından tetiklenebilir. Kendiliğinden geçme olasılığı çok düşüktür. Ama soruna neden olan alerjenlerden uzak durmak önemli faydalar sağlamaktadır. Hastalığın yaygınlığı oldukça yüksektir ve bilimsel çalışmalara göre, toplumun yaklaşık beşte birinin alerjik rinitli olduğu belirtilmektedir.
BELİRTİLERİ NELERDİR?
Alerjik riniti olan hastalarda burun tıkanıklığı, hapşırma nöbetleri, sulu burun akıntısı, burun ve gözlerde kaşıntı (aynı zamanda konjuktivit), Sinüslerde baskı ve yüzde ağrı, Gözaltlarının şişmesi ve mavimsi bir renk alması,Koku ve tat duyularında azalma ,Çocuk hastalarda sık sık ellerini buruna sürtme ve kaşıma hareketi ,Yorgunluk, algılama güçlüğü, uyku bozukluğu ,damakta ve gırtlakta kaşıntı, öksürük ve baş ağrısı görülebilir. Alerjiye yol açan polenlerin kaynağı çeşitli otlar ve ağaçlardır. Polenler havadan burun, göz ve boğazımıza yapışarak birikirler. İlkbaharda polenlerin kaynağı genellikle ağaçlar, yaz ve sonbaharda ise genellikle çayır otlarıdır.
ALERJİK ASTIM
Havayı solduğumuzda bu havanın akciğere iletilmesini bronş adı verilen yapılar sağlar. Çeşitli uyaranlar sonucu bu bronşlar aşırı derecede kasılır ve daralır. Hava yollarının daralmasıyla nefes almak güçleşse de nefes vermekte daha çok zorlanılır. Bu şekilde nöbetler halinde ortaya çıkan, geri dönüşümlü bronş kasılmasına astım denir. Şikayetler kendiliğinden düzelebilir, giderek şiddetlenebilir ya da ilaçlarla ortadan kalkabilir. Bu inflamasyonun oluşmasında genetik ve çevresel faktörler rol oynar. En önemli genetik risk faktörü alerjidir (atopi). Toplumda özellikle çocukluk çağında sık görülen bir hastalık olan astım, yetişkinlerin yüzde 5'ini, çocukların ise yaklaşık yüzde 10'unu etkiler.
BELİRTİLERİ NELERDİR?
Astımda bronşlar daraldığından en önemli bulgu nefes almada güçlük çekmedir. Hasta hem nefes alırken hem de verirken zorlanır. Nefes verirken hava dışarı zorlanarak çıkar ve hırıltılı soluk alıp verme görülür. Hastada hışırtı tarzında ses oluşur. Astımda sık karşılaşılan bir durumdur fakat başka solunum yolu rahatsızlıklarında da bu hırıltı duyulabilir. Sadece astıma özgü bir belirti değildir.
En çok görülen belirtilerden biri de öksürüktür. Özellikle gece ya da sabaha karşı ortaya çıkar. Kuru ve inatçı bir öksürüktür ve uykudan uyandırır. Sebebi balgam ya da bronşun etrafındaki kasların kasılmasıdır. Hasta doktora balgamı çıkardıktan sonra rahatladığını söyler. Astım hastaları sık nefes alıp verir. Çünkü aldığı nefesin yetmediğini düşünür ve zorlanır.
Astım çok ağırlaştığında hastada morarma görülebilir. Ayrıca göğüs bölgesindeki deri özellikle kaburgaların arasındaki içe çöker ve kanurgalar belirginleşir. Mutlaka doktora görünmek gerekir. Bu beliritler sadece astımda görülmediğinden diğer hastalıklardan ayırt etmek gerekir. Astımın belirtileri özellikle sabaha doğru görülür.
ALERJİK KONJONKTİVİT
Alerjik konjonktivit en sık rastlanan alerjik göz hastalığıdır. Genellikle çocuklukta başlar, İnsanların yaklaşık yüzde 15′inde allerjinin bir veya birkaç çeşidi görülür. Çevreyle direkt teması nedeniyle göz allerjik hastalıklara daha sık meyil gösteren bir organımızdır.
BELİRTİLERİ NELERDİR?
Gözlerde sulanma, kaşınma olur. Kaşınma sonrası enfeksiyon eklenmesiyle de gözde kızarmalar ve ağrı başlayabilir. Gözünüzde özellikle bahar ayalarında kaşınma, sulanma, konjunktiivit sık oluyorsa bahar alerjiniz var demektir.
TEDAVİ DE NELERE DİKKAT EDİLMELİDİR?
1-Korunma: Polen alerjisi olanlar aşağıda bahsedilen önlemlere tama yakın uymalıdırlar.
2-Şikâyetler geçmezse İlaç tedavisi uygulanır. Doktor gözetiminde antialerjik ilaçlarla hastalık kontrol altında tutulmaya çalışılmalıdır. Diğer bir şeçenek kortizonlu damla ve spreylerdir.Astım yakınmasında nefes açıcı kortizon dışı spreyler de kullanılır.
3-Eğer alerjik şikâyetler ilaçlarla geçmiyorsa ve giderek artıyorsa şeçilmiş ve kısıtlı vakalarda spesifik alerji tespit edilenlere aşı tedavisi (immunoterapi) uygulanabilir. Çok az miktarlardan başlanarak giderek artırılan allerjen aşı ile vücuda verilir. Bu alerjenlere karşı vücudun desensitize (duyarsız) hale gelmesi sağlanır. Aşılama yaklaşık 4–5 yıl sürer.
Tüm bunlara rağmen maalesef Alerjik hastalıklarda % 100 tedavi mümkün değildir. Ancak yukarıdaki yöntemlerle Alerjik Hastalıklar tama yakın kontrol altına alınmaya çalışılır.
POLEN ALERJİSİNDEN KORUNMA YOLLARI NELERDİR ?
• Polenlerin en fazla uçuştuğu sabahları saat 05.00 ile 10.00 arası açık havaya çıkmamalı. Ancak ağız ve burnu kapatan maskeler kullanılabilir.
• Polen zamanı açık havada spor yapmamalı.
• Saçlar tozu tutar. Bu nedenle her akşam saçlarınızı yıkayıp duş alınmalı. Böylece üzerinizdeki polen tozlarından arınabiliriz.
• Çocuklar sokaktan geldiği zaman giysilerini hemen değiştirmeleri sağlanmalı.
• Arabada giderken camları açmamalı. Hava değişimi için klimadan yararlanılmalı.
• Polen zamanı evde kapı ve pencereler kapalı tutulmalı.
• Evinizde ve ofiste varsa polen filtreli klima kullanılmalı. Bu filtreleri sık sık temizletmeli. Böylece dışardan gelecek olan tozları önleyebilirsiniz.
• Tatil için deniz kenarı veya yüksek dağları tercih etmeli.
• Dışarıda gözlük ve şapka kullanılmalı. Gözlükleri her gün akarsuyun altında yıkamalı.
• Günlük kıyafetler yatak odasında çıkarılmamalı.
• Çim biçmekten kaçınmalı ya da maske-şapka kullanılmalı.
•Bebeklikde anne sütü ile beslenmiş olmak allerjik yakınmaları azaltır. Anneler bebeklerini emzirmeli.
VE SİGARAYA SON!
· Hamileyken sigara içen annelerin bebeklerinde astım gelişme riski fazla olduğu gibi gebelik süresince pasif sigaraya maruz kalan gebelerin (örneğin baba sigara içiyorsa) çocuklarında da astım gelişme olasılığı fazladır.
· Çocukların hayatlarının ilk yıllarında sigaraya maruz kalmaları, akciğer gelişimini olumsuz etkilediği,solunum fonksiyonlarının yaşıtlarından daha düşük olmasına yol açtığı gibi astım gelişme olasılığını artırmaktadır.
· Astımlıların pasif olarak sigaraya maruz kalmaları astım ataklarının sıklığını arttırmakta kontrolü güçleştirmektedir.
· Sigara astımlılarda tedavi edici ilaçların tedavi etme yeteneğini bariz şekilde azaltmaktadır.