Beyin ameliyatlarını gözün yan tarafından açtığı küçük bir pencereden yapan doktorun yöntemi beyin cerrahisi alanında en prestijli dergi olan Journal of Neurosurgery'de kapak konusu oldu.
Gaziantep'te yaptığı beyin ameliyatlarını, kafatasında genişçe bir kapak açılan klasik yöntemlerin aksine gözün kenarında açtığı küçük bir kesiyle gerçekleştiren doktorun yöntemi dünyanın en saygın beyin cerrahisi dergisi Journal of Neurosurgery'de kapak konusu oldu. Doç. Dr. Murat Ulutaş'ın yaptığı yöntemle 3 cm çapındaki küçük bir kesiyle yapılan ameliyat sonrasında ameliyat yaraları hem kısa sürede iyileşiyor hem de daha az iz bırakıyor.
Gaziantep'te çeşitli hastanelerde görev yaptıktan sonra bu ay Harran Üniversitesi Tıp Fakültesi Beyin Cerrahisi bölümünde göreve başlayan Beyin Cerrahı Murat Ulutaş, "Beyin anevrizmaları, beyin kanamasına neden olan ve tedavisi mümkün bir rahatsızlıktır. Tedavi edilmedikleri takdirde, önemli sakatlıklara ve hatta ölümlere neden olabilmektedirler. Anevrizmaların mikrocerrahi yöntemlerle tedavisi için geliştirilmiş çeşitli yöntemler mevcuttur. En popüler olan yöntem kafatasına kemik kapak açılarak yapılan yöntemdir. Artan teknolojik gelişmeler, bilgi ve tecrübe birikimi sayesinde cerrahi girişimler zaman içinde daha az doku hasarlı girişimlere doğru evrilmektedir." dedi.
Kendisinin kullandığı yöntemde ise gözün yan tarafından açılan küçük bir kemik pencereden beyin anevrizmalarının başarılı bir şekilde cerrahi olarak tedavi edildiğini söyleyen Ulutaş, "Bu yöntem dünyada ilk defa kullanılan bir yöntem olup beyin cerrahisinin en prestijli dergisi olan Journal of Neurosurgery dergisin de yayınlandı ve kapak konusu olarak kullanıldı." diye konuştu.
Ulutaş, bugüne kadar 54 hastada uyguladığı yeni girişimde ameliyat yarasının 3 cm büyüklüğünde olup ameliyat sonrası pansuman, dren gibi hortumlara ihtiyaç olmadığını söyledi. Ulutaş, "Klasik yönteme göre yara iyileşme hızı daha iyi ve daha küçük yara ile iyi kozmetik konfor sağlanabilmektedir. Beyin cerrahisi açısından baktığımızda, göz çukurunun doğal boşluğu kullanılarak çok daha kısa yoldan ve güvenli bir şekilde mikrocerrahi ile tedavisinin mümkün olduğunu göstermiş olduk. Bu girişim diğer yöntemlere göre alternatif bir yöntem olarak düşünülmekte ancak uygun vakalarda kullanılmasını önermekteyiz." dedi.
Girişimin ön çalışmasının Bahçeşehir Üniversitesi Rhoton Anatomi laboratuvarında gerçekleştirildiğini, anatomi laboratuvarında yapılan anatomik çalışmalar sonrasında pratiğe geçtiğini kaydeden Doç. Dr. Ulutaş; "Bu nedenle her şeyiyle Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisinde geliştirilmiş olmasını da oldukça önemli bir ayrıntı olarak değerlendirmek gerekir." diye konuştu.