Tıbbi Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Aziz Yazar, gençlerde en sık rastalanan kanserleri sıralayarak, "Genç erişkinlerde sıklıkla rastlanan kanser türleri şu şekilde sıralanabilir; Lösemi, lenfoma, testis tümörleri, yumuşak doku ve kemik sarkomları, beyin tümörleri ve melanom. Genç erişkinlerde aslında hemen her kanser türü görülebilir. Meme ve kolon kanseri 40-50'liyaşlardan sonra sık rastlanan kanser türleri olmakla birlikte ailesel yatkınlığı olan ailelerde gençlerde de oluşabilmektedirler." dedi. Prof. Dr. Aziz yazar, "Hastalığa ait bir belirti olmaksızın taramalar ile kanserler önlenebilmekte veya erken saptanabilmektedirler." diyerek erken tanıyla tespit edilen kanserleri şöyle sıraladı…
"Tarama ile erken tanı konulan kanserlerin başında meme kanseri gelir. Kırk yaşından itibaren mamografi taramaları ile hiç belirti vermeyen meme kanseri teşhisi konulabilmektedir. Kolon kanseri de tarama ile erken tanınabilmekte ve hatta önlenebilmektedir. Kırk beş yaşından itibaren yapılan gaitada gizli kan taraması veya kolonoskopi taraması ile kanser öncüsü olan polipler saptanıp vücuttan uzaklaştırılabilmekte veya erken teşhis konulabilmektedir. Tarama ile rahim ağzı (serviks) kanseri oluşmadan öncü durumlar saptanıp önlem alınabilmektedir. Elli yaşından sonra erkelerde kanda PSA ölçümü ve Ürolojik muayene ile prostat kanseri belirti vermeden saptanabilmektedir. Sigara içme öyküsü olan ve 50 yaşını dolduran kişiler düşük doz bilgisayarlı toraks tomografisi ile tarandığı takdirde henüz belirti vermeyen akciğer kanserli vakalar belirlenebilmektedir. Bu taramalar dışında herhangi bir nedenle yapılan muayene, ultrasonografi veya bilgisayarlı tomografide böbrek kanseri, pankras kanseri, tiroid kanseri gibi kanserler de tespit edilebilir."
TEDAVİYE EN İYİ YANIT VEREN KANSER…
"Tedaviye en iyi yanıt veren kanser türleri lenfomalar ve testis tümörleridir." Diyen Tıbbi Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Aziz Yazar, sözlerine şöyle devam etti; "Bu hastalıklar ileri evrede olsalar dahi kemoterapiye iyi yanıt verdiklerinden dolayı tamamen iyileşme şansları yüksektir. Tedavilere akıllı ilaçların ve immünoterapinin eklenmesi ile son zamanlarda ileri evre akciğer kanseri, meme kanseri, mide kanseri, böbrek kanseri vakaların tedavisinde başarı katlanmıştır. Ancak şunu unutmamak gerekir ki kanser ne kadar erken saptanırsa kanserden kurtulma şansı o kadar yüksektir. Hemen tüm kanserlerin evre I'de saptanması durumunda başarı şansı %90'ların üzerinde olmaktadır. Erken evrede kanser vücuttan tamamen cerrahi olarak çıkarıldığı için başarı şansı yüksek oluyor. Ancak evre ilerleyince mikrometastazlardan ve tümörün heterojenitesinin artmasından dolayı başarı şansı azalmaktadır."
BU BESİNLERE DİKKAT!
Prof. Dr. Aziz Yazar, "Lifli gıda ve kilo artışına yol açmayan gıda alanlarda kanser riski daha düşük bildirilmiştir. Tahılları ve özellikle renkli taze sebze ve meyve tüketmek kanser riskini azaltabilir. Tuzlu, yağlı, az posalı ve yüksek kalorili besinler kanseri tetikleyebilir. Örneğin fazla tuzlu gıda tüketimi mide kanserini, az posalı gıda alınması kolon kanseri riskini artırabilmektedir. Yüksek kalorili gıda tüketimi (şekerli ve hamurlu gıdalar) şişmanlığı doğurmakta ve bu da meme, kolon, prostat, özofagus, over kanser riskini arttırmaktadır. Gıdalarda koruyucular (nitrit, nitrat, nitrozaminler) kanser riskini arttırabilir. Gıdaların pişirilme şekli (direkt odun ateşi veya kömür üzerinde) de kanseri tetikleyebilmektedir." dedi.
BU HATA KANSERE SEBEP OLUYOR!
Günlük hayatta sık sık yaptığımız hataya değinen ve kansere sebep olduğu konusunda vrugu yapan Tıbbi Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Aziz Yazar, "Gıdaların saklama koşulları çok önemli. Hububatların usulüne uygun saklanmaması durumunda gıdalarda aflatoksin (bir mantar tarafından üretilmekte) oluşmakta ve bu gıdaların tüketilmesi neticesinde karaciğer kanseri gelişme riski artmaktadır."
AKCİĞER KANSERİNİN %90'ININ SEBEBİ…
"En çok kanserden ölüme yol açan kanser türü akciğerdir." diyen Prof. Dr. Aziz Yazar, "Akciğer kanserinin %90'a yakın kısmı sigaradan dolayı oluşur. Sigara içilen yıl arttıkça ve günlük içilen sigara sayısı arttıkça akciğer kanseri gelişme riski artar. Pasif içicilerde de akciğer kanseri riski artmaktadır. Ailesel yatkınlık da akciğer kanserine yol açabilir. Asbest, radon, arsenik, nikel, krom, berilyum, silika, kömür dumanı ve ekzos dumanına maruz kalmak da akciğer kanseri riskini arttırmaktadır. Kişinin daha önceden başka bir sebepten dolayı akciğer bölgesine radyasyon almış olması da akciğer kanseri riskini arttırır. Akciğer kanserine yol açan faktörlerin tamamı (ailesel yatkınlık hariç) önlenebilir risk faktörleridir. Bu risk faktörlerinden uzaklaşılırsa dünyada en fazla ölüme yol açan kanser olan akciğer kanserinin büyük kısmı önlenmiş olur." dedi.
Yalnızca sigarayı bıraktığınızda bile akciğer kanseri riskinin %90 azaldığını belirten Prof. Dr. Aziz Yazar, "Akciğer kanserini önleyecek bir diyet yoktur. Ancak immün sistemi desteklemek, doku hasarının tamirini arttırmak için dengeli beslenmek gerekir. Bunun için günde 5 porsiyon taze sebze ve meyve tüketmek gerekir. Beslenmede et ürünleri ve tahıllar da yer almalı. Şişmanlatıcı diyetlerden uzaklaşılmalı ve fiziksel olarak aktif olunmalı. Akciğer kanseri risklerinden yukarıda bahsettik ve hemen hemen tamamı önlenebilir risk faktörlerinden oluşmaktadır. Tek başına sigaranın içilmemesi durumunda akciğer kanserinin %90 kadarını önleyebiliriz." dedi.