Çocuk Endokrinoloji Uzmanı Prof. Dr. Selim Kurtoğlu, yaptığı yazılı açıklamada, bireyleri fizyolojik ve psikolojik yönden etkileyen erken ergenlik sürecinin doğru atlatılması için ailelerin çocuklarını yakından takip etmeleri gerektiğini belirtti.
Sekonder cinsiyet özelliklerinin kızlarda 8, erkeklerde 9 yaşından önce ortaya çıkmasının erken ergenlik olarak kabul edildiğini aktaran Kurtoğlu, şunları kaydetti:
"Prematür pubarş yani kıllanmaya bağlı ortaya çıkan erken ergenlik koltuk altı ve genital bölgede kendini belli etmektedir. Yine kızlarda tek başına meme büyümesi de erken ergenlik için bir göstergedir. Erken ergenlik, hipotalamus-hipofiz-gonad hormon aksının aktivasyonu sonucu ortaya çıkmış ise 'santral erken ergenlik' olarak tanı konulur. Erkek çocuklarında santral erken ergenliğin başlamasında etkili olduğu düşünülen kistler, tümörler, apse, travma, radyasyon, edinilmiş evlat, radyoterapi göz önünde bulundurulurken, kız çocuklarında genellikle sebep ortaya konulamaz. Ancak ergenliği düzenleyen bazı genlerde mutasyon belirlenebilir. "
Kurtoğlu, bazı endokrin bozucuların, östrojen hormonu gibi etki gösterdiği için erken ergenliğe yol açtığına dikkati çekti.
İçerisinde soya lesitini adı verilen katkı maddesinin bulunduğu çikolataların bunların başında geldiğini anlatan Kurtoğlu, şöyle devam etti:
"Yine içeriğinde soyalı katkı maddesi bulunan bisküvi, sucuk, salam, sosis, mayonez, ketçap, cips gibi endüstriyel ürünlerin aşırı tüketiminin erken ergenliğe neden olduğu belirtilmektedir. Ayrıca lavantanın direkt kullanımı ya da lavanta içerikli duş jeli, şampuan ya da kozmetik ürünler, yine çay ağacının kullanıldığı kozmetikler, rezene çayı, içinde 'ZEA' adı verilen mantar toksini oluştuğu için mısır konservesi de erken ergenliğe neden olabilmektedir. Özellikle oyun hamurları ile çok oynanmasının ve yüzeyinde endokrin bozucu olduğu bilinen 'fitalat' maddesi bulunan plastik kaplar içinde içeceklerin uzun süre güneş altında bekledikten sonra tüketilmesinin de erken ergenliği tetiklediği düşünülmektedir."
Prof. Dr. Kurtoğlu, erken ergenlik teşhisi konulabilmesi için fiziki muayenenin yanı sıra FSH, LH, erkeklerde testosteron, kızlarda estradiol hormonlarının vücuttaki seviyesinin ölçüldüğünü, sol el bileği grafisi çekilerek kemik yaşında erken ilerleme olup olmadığının değerlendirilebileceğini, kızlarda karın ultrasonografisi ile rahim ve yumurtalıklarda büyüme olup olmadığının belirlenebileceğini aktardı.
Erken ergenliğe giren çocuklara aylık iğneler yapılarak sürecin duraklatılabildiğine dikkati çeken Kurtoğlu, 3 aylık periyotlarla çocuğun kontrol edileceğini, genel olarak tedavinin 11 yaşta sonlandırıldığını kaydetti.