Yüzde meydana gelen ve ilk bakıldığında kelebeği anımsatan kırmızı kabarcıklar, Lupus hastalığının en belirgin belirtileri arasında yer almaktadır. Eklem ağrılarıyla yön bulan bu hastalığın yalnızca cilde değil tüm vücuda etki ettiğini vurgulayan İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Sedat Işık, Lupus hastalığıyla ilgili bilinmesi gerekenleri anlattı…
Yüzde kelebek tarzında kırmızı döküntülerin oluşmasından dolayı halk arasında kelebek hastalığı olarak da bilinen Lupus, vücutta pek çok organı birden tutan romatizmal bir hastalıktır. Bu hastalık otoimmün olarak nitelendirilen hastalıklardandır. Otoimmün hastalıkları, kişinin bağışıklık sisteminin hatalı çalışması sonucu kendi hücrelerini yabancı madde olarak algılamasıdır.
STRESTEN UZAK DURUN
Hastalığın nedeni tam olarak bilinmemekle beraber genetik faktörlerin, çevresel faktörlerin ve hormonların etkisi olduğu düşünülmektedir. Özelikle de stres, ultraviyole ışınlar, bazı ilaçlar ve enfeksiyon gibi durumlar hastalığı tetikleyebilmektedir. Kadın hormonlarından östrojen hastalığın oluşumunu arttırmakta testosteron ise azaltmaktadır. Hastalığın Dİskoid Lupus Eritematozus (DLE) ve Sistemik Lupus Eritematozus (SLE)olmak üzere iki türü bulunmaktadır.
HASTALIK HANGİ BELİRTİLER İLE ORTAYA ÇIKIYOR?
Hastalığın ilk evrelerinde kişide yorgunluk ve eklem şişmesi gibi yakınmalar olur. Lupus'a bağlı eklem iltihaplanmaları genelde şekil bozuklukları ya da kalıcı hasar gibi sorunlara neden olmazlar. En önemli ikinci belirtisi ise deri, saç ve vücudun ıslak yüzeylerinde görülen bozukluklardır. Bu belirtiler farkı tipte olabilmektedirler. Yüz bölgesinde karşıdan bakınca gövdesi burun olan kelebekmiş gibi bir algı yaratan kırmızımsı döküntüler görülebilmektedir.
Ayrıca kişide sivilce, kurdeşen, harita tarzı görünüm, saç dökülmesi gibi diğer belirtiler de ortaya çıkabilir. Birçok Lupus hastası bireylerde ışığa karşı duyarlılık olabilmektedir. Güneş ışınları ile ciltteki yakınmalar artabilir ve hastalık alevlenebilir. En önemli sorunlardan biri de bir kısmında böbrek tutulumu meydana gelmektedir. Bu durum ölümle sonuçlanabilir. İlerleyen aşamalarda ise Lupus hastalığının kan değerlerinde bozulma, mide ve bağırsak problemleri, bulantı, iştahsızlık gibi diğer belirtileri görülebilir. Hastalık tamamen ortadan kalkmaz ancak belli dönemlerde ilaçlarla yatıştırılması mümkündür. Teşhis edildikten sonra çoğu kişide yorgunluk, kilo kaybı ve ateş gibi yakınmalar söz konusu olabilir.
AĞRI VE ŞİŞMELERE DİKKAT!
Hastalık, eklem ağrılarıyla kendini belli ettiği için bu tarz yakınmalarda bulunan kişilerde Lupus hastalığından şüphelenilebilir. Tanı için öncelikle yapılması gerek ilk şey bir Antinükleer antikor (ANA) testi yaptırmaktır. Testin pozitif çıkması durumunda ise sonrasında Anti-ds DNA ve Anti-ENA testleri yaptırılmalıdır. Tanı çıkan sonuçlara göre verilmektedir. Antinükleer antikor testinin pozitif çıkması Lupus hastalığı için tek başına yeterli bir bulgu değildir. Aynı aileden anti-DNA olarak nitelendirilen test Lupus hastalığı daha öncü bir veri taşımaktadır ve hastaların yaklaşık üçte ikisinde bulunmaktadır.
KONTROL ALTINA ALINABİLİR
Lupus'ta, iyileşme alevlenme şeklinde seyreden bir hastalıktır. Bu süreçte kortizon dışı antiromatizmal ilaçlar (hastalığın ilerlemesini yavaşlatan ilaçlar), bağışıklık sistemini baskılayıcı ilaçlar ve sıtma ilaçları kullanılmaktadır. Tedavide en çok kullanılan ilaç ise kortikostreoidlerdir ve kortizon kullanımından önce ölümcül olabilen bu hastalık, bağışıklık sistemini iyileştirici tedaviler sayesinde kontrol altında tutulabilmektedir. Ancak hastalığın sistemik olarak ortadan kaldırılması mümkün değildir.