Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Meliha Tan, baş ağrısının nedeni, sıklığı, şiddeti ve yaşamsal sonuçlarının çok büyük farklılıklar gösterebileceğini belirterek, "Hastalar genellikle baş ağrılarının altta yatan ciddi bir sorunun belirtisi olduğundan korkar. Fakat çoğunda iyi seyirli ancak uzun yıllar boyu ataklar halinde devam eden bir süreç söz konusu" dedi.
İKİNCİL BAŞ AĞRISI BOZUKLUKLARINDA...
Baş ağrılarının temelde iki grupta ele alınabileceğini anlatan Prof. Dr. Tan, "Bunlar, birincil (primer) ve ikincil (sekonder) baş ağrısı bozuklukları olarak tanımlanır. İkincil baş ağrısı bozukluklarında ağrı, beyin tümörü, inme-beyin kanaması, damar tıkanıklığı veya vücut dengesinde bozukluk gibi bir başka hastalığa bağlıdır ve bunların ortaya konulması tedavi açısından son derece önemlidir. Birincil baş ağrısında ise altta yatan, saptanabilir başka bir neden yoktur. Bu tip baş ağrıları hastadan alınan bilgiye göre isimlendirilir ve çoğunda tıbbi ve nörolojik muayeneler normaldir. Bu nedenle doğru tanı için eldeki en yararlı veri hastanın ayrıntılı öyküsü" ifadelerini kullandı.
Birincil baş ağrıları içinde en sık karşılaşılanlar migren ve gerilim tipi baş ağrıları olduğunu kaydeden Tan, "Bunlarla karşılaştırıldığında çok daha seyrek olmakla birlikte çok şiddetli, sık baş ağrılarına neden olmaları, geleneksel ağrı kesicilere yanıt vermemeleri ve farklı tedaviler gerektirmeleri nedeniyle küme baş ağrısı ve tekrarlayıcı yarım baş ağrısı da önemli bir birincil baş ağrısı hastalığı grubunu oluşturuyor. Çoğu kez bu hastalar doğru tanı alana kadar, bazen yıllarca şiddetli ağrılar çekebiliyorlar. Şu an için dünyada en sık görülen üçüncü baş ağrısı tipi ise 'aşırı ağrı kesici ilaç kullanım baş ağrısı' olarak değerlendiriliyor" dedi.
MİGREN
Prof. Dr. Tan, bu yüzden tedavi için kullanılan ağrı kesicilerin ayda 10 günden fazla alınmasının kendi başına kronik bir baş ağrısı nedeni olduğu konusunda hastalarda farkındalık oluşturmanın önemine dikkat çekerek ağrı tiplerini ise şöyle anlattı:
"Tüm baş ağrısı hastalıkları içinde doktora en fazla başvuru nedeni olarak bilinen migren ağrıları, kan damarlarının genişlemesi ve bu kan damarlarının çevresini saran sinir liflerinden çeşitli kimyasal maddelerin salınması nedeniyle oluşur. Migrenin karakteristik özellikleri; tekrarlayıcı olması, atağın ilaçsız olarak 4 saatten fazla sürmesi (ve 3 günden az), tek yanlı oluşu (yüzde 80 hastada), zonklayıcı olması, atak sırasında sıklıkla ışıktan ve sesten rahatsızlık, merdiven çıkma gibi fiziksel eylemlerle ağrıda artış, ağrıya sıklıkla bulantı veya kusmanın eşlik etmesi, ağrının orta şiddette veya şiddetli olmasıdır. Migren atakları çoklukla tekrarlayıcı ataklar şeklinde gelirken, en az 3 ay her gün veya günaşırı olacak şekilde kronikleşmiş olarak da görülebilir. Bu durumun en büyük nedeni ağrı kesici ilaç aşırı kullanımıdır.
GERİLİM TİPİ BAŞ AĞRILARI
Birincil baş ağrıları içinde en sık karşılaşılan tür gerilim tipi baş ağrılarıdır. Bu ağrılar migrenden daha sık görülmekle birlikte görece olarak daha hafif baş ağrılarına neden olduklarından hekime başvuruda kısmen geri plandadır. Sıklıkla 20 yaş civarında başlar, her yaşta görülebilir.
KÜME BAŞ AĞRISI
Her zaman tek taraflı göz çevresinde olan, çok şiddetli, gözde yaşarma, kızarma, şişme, burnun ağrılı yanında tıkanma veya akıntı, alında ya da yüzde terleme gibi bulguların eşlik ettiği bir baş ağrısı türüdür. Ağrı 15 dakika ile en uzun 3 saat kadar sürdükten sonra geçer. Ancak bu ataklar aynı gün ve takip eden haftalar içinde tekrar eder.
İLAÇ AŞIRI KULLANIM BAŞ AĞRISI
Aşırı ilaç kullanmaya bağlı baş ağrısı, ergotamin, triptan, basit analjezikler, opioidler veya kombine ağrı kesicilerin ayda 10-15 günden fazla alınmasına bağlı olarak gelişen baş ağrısıdır. Tipik bir klinik tablosu yoktur, genelde altta migren gibi primer bir baş ağrısı vardır. Tüm başa lokalize, dolgunluk hissi ile birlikte sıkıştırıcı veya zonklayıcı olabilir. Genelde hafif, eşlikçi semptomu olmayan devamlı bir ağrıdır; zaman zaman şiddetlenebilir."