Onkoloji Uzmanı Doç. Dr. Nilüfer Avcı, 5 yıl içinde kanser teşhisi almış ve tedavisi tamamlanmış hastalarda korona virüs riski gurubunda olduğuna dikkat çekti. Avcı, "Çünkü bu hastaların bağışıklık sistemi düşüktür. Kanser, genellikle daha yaşlılarda görülür. Bu ileri yaş kanserlilerde hipertansiyon, diyabetes mellitus, kalp ve böbrek yetmezliği gibi pek çok farklı hastalığın bulunması ise bulaşma ve ölüm riskini daha da artırmaktadır.
Ayrıca kemoterapi ve yaygın radyoterapi alan hastalarda, son 3 ay içinde kemoterapisi tamamlanmış hastalarda, son 6 ay içinde kemik iliği ve kök hücre transplantasyonu yapılanlarda veya immun sistemi baskılayıcı ilaç kullananlarda, kan ve lenfatik sistem kanserlerinde risk daha da yüksektir" dedi.
Genel durumu ve bağışıklık sistemi iyi olan hastalara aşı yaptırabileceğini belirten Avcı, "Sadece genel durumu kötü ve artık düşkün yani bağışıklık sistemi çok baskılanmış kanser hastalarına aşının yapılması önerilmiyor. Aktif kanser kemoterapiyi alan hastalarda BCG, suçiçeği, kızamık zona gibi canlı veya zayıflatılmış aşıların yapılması önerilmez.
Ancak canlı olmayan aşılamalar doktor kontrolünde uygulanabilir. Grip, zatürre, difteri aşıları inaktive ( canlı olmayan) aşılardır. Ancak aşı yapıldığında yeterli bağışıklık oluşturabilmesi için kemoterapiden 2 hafta önce veya 3 ay sonra yapılması daha uygundur. Hasta kemoterapi alırken aşılama yapılmak zorunda kalınır ise, aşının oluşturması beklenen yarar daha düşük olacaktır. Covid-19 enfeksiyon riskini azaltmak amacıyla bu salgın döneminde aşılama önemlidir. Canlı virüs aşısı olmayan, sağlık bakanlığımızın da onayladığı korona virüs aşılarından birisinin yapılması önerilmektedir. Yapılan aşı çalışmalarına kanser hastaları dahil edilmemiştir. Bu nedenle kanser hastaları üzerindeki etkinlik ve yan etki için kesin bilgi yoktur" şeklinde konuştu.