Tıbbi Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Gökhan Demir, "Genel risk grubundaki erişkinlerin tarama programlarına başvurmaması bir yana, bu süreçte çoğu hastanın alarm veren yakınmalarını göz ardı ettiğine tanık olduk. Yeni kanser teşhisi sayısında geçtiğimiz yıllara kıyasla ciddi düşüşler yaşandı. Oysa kanser tanısının zaman kaybetmeden erken konulması yaşam kurtarıcıdır. Pek çok yeni kanser hastasının tanı alana kadar aylar kaybetmesi, ancak daha ileri evrelere ulaştıktan sonra tanı alabilmesi ne yazık ki sağ kalımın azalması ve kanser ilişkili ölüm oranlarının artışı ile sonuçlanabilir. Pandemi sonrasında kanser teşhis ve ölüm oranlarının ciddi ölçüde artmaması için hastalarımızı kanserle ilişkili olabilecek yakınmalarını görmezden gelmemeleri ve derhal tıbbi yardım almaya yönlenmeleri için teşvik etmemiz gerekir" diyor.
Prof. Dr. Gökhan Demir; en sık görülen meme, prostat, akciğer ve kolorektal kanserlerin hepsi için tarama programları mevcut olduğunu, kanser taramasının herhangi bir semptomu olmayan sağlıklı bireylerde yapıldığını belirterek şu bilgileri veriyor:
MEME KANSERİ
Meme veya koltukaltında eline kitle gelen; meme cildinde portakal kabuğu görünümü gibi değişiklikler ortaya çıkan; meme başında çekinti veya akıntı gelmesi gibi semptomları olan kadınlar zaman kaybetmeden bir onkoloji merkezine başvurmalıdır. 40 yaşından itibaren her kadın yılda bir defa tarama amaçlı mamografi ve meme ultrasonu çektirmelidir. Genç yaşta meme kanseri tanısı almış akrabası olan veya meme kanseri riskini artıran belirli genlere sahip, meme kanseri riski yüksek olan bazı kadınların, daha önce taramaya başlaması gerekebilir.
PROSTAT KANSERİ
Prostat kanseri genellikle yavaş seyirli ilerler. Ortalama riskli erkeklerde prostat kanseri taramasına başlama yaşı genelde 50 olarak kabul görmektedir. Ailesinde yüklü prostat kanseri öyküsü olan veya bilinen BRCA1/2 mutasyonu bulunan daha yüksek riskli erkeklerde tarama başlangıcı 40 yaşa kadar çekilebilir. Her 1-2 yılda bir PSA ölçümü ile taramada normalin üstünde bir PSA değeri saptanırsa mutlaka ileri tetkik ve incelemeler için hasta yönlendirilmelidir. 70 yaşın üzerinde taramaya başlanması genellikle önerilmez.
AKCİĞER KANSERİ
Sigara içenlerde bir süre önce bırakmış olsalar dahi yeni başlayan öksürük kanser şüphesi uyandırmalıdır. Nefes darlığı, kanlı balgam, göğüs veya omuz ağrısı, ses kısıklığı, kilo kaybı, yüz ve boyunda şişlik gibi yakınmaları olanlar en kısa zamanda doktora başvurmalıdır. Düşük doz bilgisayarlı tomografi ile akciğer kanseri taraması, akciğer kanseri yükünü önemli ölçüde azaltma potansiyeline sahiptir. Akciğer kanserinin yüzde 90'ı sigaraya bağlıdır. Sigara içmeyenlerde de akciğer kanserinin nedeni büyük ölçüde çevresel duman maruziyetidir.
KOLON KANSERİ:
Bağırsak alışkanlığında değişiklik, tekrarlayan ishal veya kabızlık, dışkılama sırasında ağrı ve kanama, dışkı kalibrasyonunda incelme, şişkinlik, karın ağrısı, kilo kaybı gibi şikayetleri olan veya tetkiklerinde demir eksikliği veya kansızlık saptananların hemen doktora başvurması ve kolon/ rektum kanseri açısından tetkik edilmesi gerekir. Kanser öncülü olan bağırsak poliplerini ve kolon kanserini erken tespit etmek için hiçbir yakınması olmasa dahi 45 yaş üstü herkes kolonoskopi yaptırmalıdır. Risk durumuna göre kolonoskopiye başlama yaşı ve sıklığı değişebilmektedir.