KTÜ Farabi Hastanesi Merkezi Sterilizasyon Ünitesi Sorumlusu Prof. Dr. Aydın, AA muhabirine, dünya genelinde Kovid-19 ile mücadelede 4 aşının uygulanmaya devam edildiğini, Türkiye'nin de CoronaVac aşısını tercih ettiğini söyledi. Aydın, aşılamaya sağlık personelinden başlandığına işaret ederek, kendisinin de kolaylıkla randevu oluşturulup beklemeden aşı olduğunu aktardı.
Türkiye'nin, 2021 yılı içinde aşı üreten ülkeler arasına girmesinin önemli olduğunun altını çizen Aydın, şöyle devam etti:
"Her birimizin Sağlık Bakanlığının, Bilim Kurulunun, hekimlerimizin önerileri doğrultusunda yaşantımızı planlamamız gerekiyor. Ben de ilk doz aşımı oldum. 'Aşı olduk' diye maske ve hijyen kurallarından vazgeçmemeliyiz. Toplumun büyük bölümü aşılanana kadar mutlaka kurallara riayet etmeyi sürdürmeliyiz. Aşılamanın başlamasıyla 'yalancı güven' oluşabilir, o nedenle de maske kullanma, hijyen ve mesafe kurallarının ihmal edilmesi gibi bir duruma başvurulabilir. Vatandaşlarımız sakın ola böyle bir düşünceye kapılmasınlar. Sağlık Bakanlığımız 'artık yaşamı normal şekilde sürdürebiliriz' deyinceye kadar, kurallara mutlaka uymalıyız."
CoronaVac aşısının acil kullanım izninin Sağlık Bakanlığı Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu tarafından verildiğini anımsatan Aydın, raporların da yakında kamuoyu ile paylaşılmasını beklediklerini dile getirdi.
Aşı olduktan sonra herhangi bir farklılık hissetmediğini anlatan Aydın, sağlık çalışanlarının öncelikli aşı olmasının avantajlarını şöyle sıraladı:
"Aşının bir yan etkisi olup olmadığı konusunda en bilinçli, en duyarlı toplum kesimi sağlık çalışanları. Her türlü geri bildirimi rahatlıkla yapılabilecek. Böylece yan etkileri konusundaki bilgileri daha erken ve doğru bir şekilde öğrenecek ülkemiz. Sağlık çalışanlarının aşılarının bütün ülkemize ulaştırılıp bu kadar güzel ve rahat başlamamızın gururunu yaşıyorum. Lojistikte, aşılamada ve kontrollerinde görev alan herkese, Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü çalışanlarına ve Sağlık Bakanımıza çok teşekkür ediyorum."
Aydın, Türkiye'nin aşı tedarikinin planlandığı şekilde sürmesi durumunda, yapılan hazırlıklara bağlı olarak öncelikli kesimlerin aşılanmasının hızla tamamlanacağına işaret ederek, "Yapılan planlamanın, bilim insanları tarafından beğenilen planlama olduğunu söyleyebiliriz. Yüzde 60'ın üzerinde bir aşılamaya ulaşırsak pandemi ile mücadelede öne geçebiliriz." diye konuştu.
"GÜVENLİK SORUNU YOK, ETKİNLİĞİNİN DE ARZU EDİLENİN ÜZERİNDE OLDUĞUNU GÖRDÜK"
Aşının öncelikle sağlık çalışanlarına yapılmasının risk oluşturabileceği noktasında bazı görüşler olduğuna da dikkati çeken Aydın, şu değerlendirmede bulundu:
"Aşıya ilişkin Faz 3 çalışmalarının erken bulgularını daha önce Sağlık Bakanlığı, Bilim Kurulu Toplantısında duyurmuştu. Yan etkilerinin hiçbir tanesinin insanların hayatını riske etmediği, ölüm olmadığı, baş edilebilir yan etkiler görüldüğünü biliyoruz. Bu güvenle yapıldı aşılama. Brezilya, Endonezya ve Türkiye'de gönüllülere uygulanan çalışmaların toplamında elde edilen veriler, bu aşının güvenli bir aşı olduğunu gösteriyor. Sadece etkileri açısından farklı rakamlar var. DSÖ de zaten aşının kullanılabileceğini belirtti. Güvenlik sorunu yok, etkinliğinin de arzu edilenin üzerinde olduğunu gördük."
Aydın, yerli aşıda ise Faz 2 çalışmalarının sürdüğünü anımsatarak, "Pandeminin hızı, alınan önlemlerin de katkısıyla giderek düştü. Önümüzdeki günlerde daha da düşmesini bekliyoruz. Önlemlerin sürmesi ve yerli aşının da yetişmesiyle öngördüğümüz şekilde pandemi ile mücadelede başarı gerçekleşecektir." ifadesini kullandı.