Son dakika haberleri... İlk doz aşıların yapılmaya başlanmasının ardından ikinci doz aşıların gelme süresi merak konusu oldu. Konuyla ilgili açıklama yaparak aşıların gelmesinde herhangi bir aksama olmayacağını belirten Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Mustafa Hasöksüz, "3 milyon doz aşının birinci dozları 1,5 milyon kişiye yapılacak. 28 gün sonra da yine aynı kişilere ikinci doz yapılacak. Yani bu süreçte ilk dozu yapılan kişilerin ikinci dozda aşılar gelene kadar bekletilmesi gibi bir durum söz konusu değil. Buradaki 28 günlük süre ile yüksek seviyede koruyuculuğun sağlanması amaçlanmıştır. İkinci parti aşının ne zaman geleceği konusunda Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, önümüzdeki hafta yola çıkacağını zaten belirtmişti." dedi.
28 GÜNLÜK SÜREDE AKSAMA OLUR MU?
İki doz uygulama arasındaki süre 28 gün olarak belirlendi. Herkesin merak ettiği konulara açıklık getiren Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Mustafa Hasöksüz, "Burada bir aksama söz konusu olmaz. Çünkü Sağlık Bakanlığımız, çocuk ve yetişkinlere yapılan aşılar olmak üzere bütün aşıların dağıtılması ve uygulanması konusunda çok deneyimli" diyerek sözlerine şöyle devam etti: "81 ile şu an aşılar dağıtılmış durumda. E-nabız gibi uygulamalar üzerinden mesajlar ulaştırılıyor. İki hafta içerisinde 1,5 milyon kişiye aşı yapılmış olacağını düşünüyorum."
KORONAVİRÜS GEÇİRENLER AŞI OLACAK MI?
"Covid-19 atlatanlarda zaten aşı olmuş gibi antikor oluşuyor." diyen Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Mustafa Hasöksüz, "Koronavirüs geçirmiş kişilerdeki bağışıklık süresi kesin olmamakla birlikte 3-6 ay arasında koruyuculuk sağlıyor. Bu nedenle hastalığı atlatan kişilerin ilk etapta aşı olmasına gerek yok. Ancak daha sonra zaman geçtikten sonra aşılarını olacaklar. Çünkü antikor zamanla vücutta azalıyor. Koronavirüs aşısı bile olsanız yaklaşık 6 ay koruyuculuğu olduğu düşünülürse bu süre sonunda vücudunuzdaki antikor azalacak demektir. Ülkemizde uygulanmaya başlanan inaktif koronavirüs aşılarının henüz kaç ay koruyacağı kesin bir şekilde belli değil. Belki altı ay belki de sekiz ay koruyacak. Aşının koruyuculuk süresini ne aşı üreticileri biliyor ne de bilim insanları biliyor. Bunun sebebi aşılamanın üzerinden yeterli zamanın henüz geçmemiş olması. Önümüzdeki bu anlamda kritik süre; bir yıl! Bir yıl süre geçtikten sonra aşıların kaçıncı aydan sonra etkinliğinin azalmış olduğunu anlayacağız. Bu süre netleştirildikten sonra ikinci kez aşılama yapılacak.
HAMİLELERE NEDEN AŞI YAPILMIYOR?
Hamilelere aşının yapılmayacak olması yan etki tartışmalarına neden olmuştu. Konuyla ilgili son noktayı koyan Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Mustafa Hasöksüz, hamilelere ve emziren annelere aşı yapılmamasının nedeni aşıyla ilgili bir durum değil. Hamilelere ve emziren annelere ilaç verilirken aşı yapılırken her zaman daha dikkatli olunur. Biyolojik bir ürün olduğu için bebeği koruma amaçlı yalnızca aşı değil antibiyotikler gibi bazı ilaçlar da verilmez. Hamile hastalar için bu nedenle koruyucu önlem alınır.
AŞILAMA NASIL YAPILACAK?
E-nabız gibi uygulamalar üzerinden aşı takvimindeki uygunluğa göre sağlık ocağı veya hastanede nerde aşı olmak istiyorsanız randevu talep edeceksiniz. Oraya gidip randevu saatinde aşı olacaksınız. Aşı olduktan sonra 15-30 dakikaya kadar olağanüstü bir duruma karşı bekleyeceksiniz. Olağanüstü durum nedir; milyonda bir insanda alerjik bir reaksiyon ortaya çıkma ihtimalidir. Bu nedenle aşıdan sonra 30 dakikaya kadar bekleyip evinize gideceksiniz.
"AŞININ VURULMASI İÇİN EN UYGUN KAS YERİ OMUZDUR"
Aşı uygulamalarında dikkat çeken bir diğer konu da aşının omuz üstünden vurulmasıydı. İnsanlar için aşının vurulacağı en uygun kas yerinin omuz olduğunu belirten Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Mustafa Hasöksüz,"Aşılama sistemi çok hızlı ilerliyor. Şahsi görüşüm, sağlık çalışanlarının aşılanması bir hafta içinde tamamlanacaktır. İkinci gruba bir hafta sonra geçileceğini düşünüyorum." dedi.
NORMALLEŞME NE ZAMAN BAŞLAR?
Normalleşme süreci ve koronavirüsten tamamen kurtulmamız için toplumsal bağışıklığın önemine dikkat çeken Prof. Dr. Mustafa Hasöksüz, "Koronavirüse karşı sürü bağışıklığının sağlanması için bir ülkenin %70'inin aşılanması gerekir. Aşı ile bir ülkenin yüzde yetmişinin bağışıklık kazanması toplumsal bağışıklığın oluşmasını sağlar. Aşı üretilecek, dağıtılacak ve uygulanacak bu sürenin sonucunda aşılama uygulamaları tamamlanmış olacak. Normalleşme ne zaman başlar sorusunun yanıtı tamamen toplumsal bağışıklığın sağlanmasına bağlı. Bir ülke düşünün halkının %50'si aşı olmak istemiyor. Uygulanan aşınında %90 etkili olduğunu düşünün. Bu ne demek oluyor? Halkın %40'ı ancak bağışıklık kazanacak. Bu oranda toplumsal bağışıklığın altında olduğu için o ülkede aşılama maalesef istenen amaca ulaşmamış olacak ve hastalık devam edecektir. Aşılama kişisel değil toplumsal bir sorundur. Bu unutulmamalıdır." dedi.