Uzman Klinik Psikolog İhsan Öztekin, yeni bir yıla girdiğimiz şu günlerde ileri yaştaki bireyler için önerilerde bulundu…
İhsan Öztekin, 2020 yılı bitip aradan uzun yıllar geçmiş de olsa 2020 yılı dendiğinde herkesin ilk aklına gelen olayın koronavirüs salgını olacağını belirterek bu yılın her yaştan kişiyi etkilediğini belirterek şunları söyledi: "2020 insanlık tarihine derin izler bırakan bir yıl olarak hatırlanacaktır. Bu süreçten ülkemizde ve tüm dünyada etkilenmeyen insan kalmadı. Beden ve ruh sağlığı, aile içi ilişkiler, sosyal yaşam, çalışma hayatı ve buna bağlı ekonomik şartlarda çok büyük değişimler ve etkiler görüldü. İnsanların ve toplumların yaşam şekli değişti. Aynı evde yaşayan insanlar birbirlerinden uzaklaşmak zorunda kaldı."
İleri yaştaki kişiler daha fazla etkilendi
Bu dönemde ileri yaştaki kişilerin daha fazla etkilendiğinin gözlemlendiğini kaydeden İhsan Öztekin, "Dünya çapında yapılan araştırmalar koronavirüsün kişilerin düşünce, duygu ve davranışları üzerinde halen devam eden derin bir etki yarattığını ortaya koyuyor. İleri yaştaki kişilerin bu süreçte daha fazla obsessif kompulsif belirtiler (saplantılı takıntılar), ilişkilerde tahammülsüzlük, fobik kaygılar ve psikotik belirtiler geliştirdikleri saptandı, virüse yakalanma ve ölüm kaygısını daha fazla hisseden yaşlı bireylerin daha ciddi psikolojik sıkıntılar geliştirdikleri belirlendi" dedi.
Evde izolasyonun olumsuz etkileri oldu
Yapılan araştırmalar ve istatistiklere göre, Covid-19 enfeksiyonuna bağlı ölüm oranının ileri yaşlı bireylerde, genç ve orta yaşlı bireylere oranla ciddi derecede daha yüksek olduğunu kaydeden İhsan Öztekin, "Ölüm riski açısından yüksek riskli olarak açıklanan 65 yaşın üzerindeki yaşlı nüfus, ülkemizde de sosyal ortamlardan ayrılan ilk grup oldu. Böylece, ilk haftadan itibaren evlerinde izole edilmiş oldu. Ancak Covid-19'un yayılmasını ve mortaliteyi azaltmaya yönelik olan ve büyük ölçüde katkı sağlayan bu uygulamanın zaman uzadıkça yaşlıların ruh sağlığına, işlevselliğe ve beden sağlığına olumsuz etkileri olmaktadır" dedi.
"Bugün gelinen noktada, ileri yaş bireylerinde sosyal izolasyon ve yasakların faydadan çok zarar verdiği görüşü ağırlık kazanmaktadır" diyen İhsan Öztekin, "65 yaş üzerindekiler, dışarıda genç nüfusa göre çok daha fazla kurallara uymakta, kendilerini korumada daha dikkatli davranmaktadırlar. Evde kalma süresi uzadıkça tedbirler, tedbir olmaktan çok sorun kaynağı haline dönüşebilmektedir" dedi.
İyilik hali bir bütün olarak ele alınmalı
Öncelikli olarak Covid-19 odaklı bu günlerde, yaşlı nüfusun Covid-19 dışında kalan sorunları ile ilgili bakım ve tedavilerinin unutulmaması gerektiğini belirten İhsan Öztekin, şunları söyledi:
"Evde izolasyon süresince yaşlı bireyler açısından iyilik halinin bir bütün olarak ele alınması önemlidir. İleri yaşlardaki bireylerin genel sağlık durumu, tıbbi müdahalelerden ziyade günlük yaşam aktivitelerinin niteliğinden etkilenir. Örneğin, evinde izolasyon uygulaması sırasında ulaşılabilen gıda maddeleri veya yenen yiyecek türlerindeki değişiklikler ya da sıvı tüketiminin değişmesi kalp yetmezliğinin alevlenmesini hızlandırabilir. Evde hareket eksikliği nedeniyle ortaya çıkan kas zayıflığı düşmelere neden olabilir. Sosyal ilişkiler ve dış dünyayla bağlantılı olmanın sağladığı bilişsel uyarımda azalma bilişsel ve davranışsal sorunlara yol açabilir ya da demansın (bunama) ve var olan diğer zihinsel yetersizliklerin ağırlaşmasına neden olabilir. Bütün bunlara ek olarak da sağlık sorunları yaşadıklarında, hastane ve sağlık merkezlerine gitme korkusu yaşlının acilen alması gereken bakım ve tedavinin gecikmesine neden olabilir. Yaşlıların hayatında önemli bir gündem olan fiziksel sağlık sorunlarının artması izolasyonun psikolojik yükünün daha da ağırlaşması anlamına da gelmektedir. Çünkü yaşlı bireyin ruhsal durumu fiziksel sağlık ve işlevselliğinden doğrudan etkilenmektedir."
Yalnızlık, belirsizlik, kaygı en önemli sonuçlar
İzolasyonun en önemli psikolojik sonuçlarını yalnızlık, belirsizlik ve kaygı olarak sıralayan İhsan Öztekin, "Kendilerine veya sevdiklerine enfeksiyonun bulaşması kaygısı yanında, süre uzadıkça da işlevsellikleri, günlük yaşam aktiviteleri ve sağlıklarını sürdürme konusunda belirsizlik ve kaygı yaşarlar. İzolasyon sonucu hissedilen yalnızlık ve depresyon, ortaya çıkabilecek zararlar açısından buzdağının sadece görünen kısmı olabilir. Algılanan izolasyonu azaltmak ve kaygı ve umutsuzluğa yol açabilecek belirsizlikleri gidermek için önlemler alınması gerekir. İzolasyon sürerken yapılacak erken tanılama ve müdahaleler, izolasyona adaptasyonu güçlendireceği gibi uzun vadede ortaya çıkabilecek birçok ruhsal (TSSB, depresyon, anksiyete bozuklukları vb.) ve fiziksel sorunu da önleyebilir. Yasak ve kısıtlamalara maruz kalan yaşlı bireylerin karşılanmamış psikolojik, sosyal veya işlevsel ihtiyaçlarının takip edildiği bir sistem kurmak önemlidir. Sorunların erken dönemde belirlenmesi komplikasyonların ve hastaneye yatışların önlenmesine yardımcı olabilir" dedi.
Bu dönemde fiziksel aktivitenin önemli olduğunu belirten İhsan Öztekin, "Bireysel fiziksel aktivite programında aktivitenin sıklığı, şiddeti ve süresi mutlaka belirlenmeli ve hedef oluşturulmalıdır. Egzersize yeni başlayacak bireyler için programın başlangıcında, fiziksel aktivitenin şiddeti ve süresi düşük olmalı, kademeli olarak artırılmalıdır. Aktiviteler, merdiven çıkma, yürüme gibi günlük yaşam aktivitelerinden ya da kondisyonu geliştirmek amaçlı ağırlık kaldırma ya da direnç bandı gibi tekrarlı egzersizlerden oluşabilir. Ev içinde yürüyüş yapmak, çeşitli ağırlıklar kaldırmak ve taşımak, merdiven çıkmak, sandalyeye oturup kalkmak, çömelme, mekik, şınav, yoga, pilates gibi dar alana ve az ekipmana ihtiyaç duyulan, her yerde ve zamanda uygulanabilen egzersizler ev içinde ve sosyal izolasyon şartlarında yapılabilecek egzersizlere örnek olarak sayılabilir. Ayrıca; internet, mobil cihazlar ve televizyon aracılığıyla, fiziksel aktiviteyi teşvik eden uygulamalar ve egzersiz videolarının kullanımı, bu kritik dönemde fiziksel işlevi ve sürdürmenin diğer geçerli yollarıdır" diye konuştu.'
Kısıtlamalar kişiyi değersiz hissettirebilir
Covid-19 kaynaklı ölüm haberlerinin sürekli 'yaşlı' vurgusuyla verilmesinin bu kesimin kendini ölüm tehdidi altında hissetmesine, kaygı ve stres düzeylerinin artmasına yol açtığını hatırlattığını belirten İhsan Öztekin, "65 ve üstü yaş grubuna yönelik kısıtlılıkların, onları değersizlik ve "öteki" olma duygusuna itmektedir. Çaresizlik, güçsüzlük, işe yaramazlık, yalnızlık, umutsuzluk, isteksizlik gibi olumsuz duygular yaşamaktadırlar. Bu nedenle 65 yaş ve üstü grubun kaygılarını azaltacak, özsaygılarını yükseltecek yaklaşımların ve gerekirse psikolojik desteğin önemi büyük. Ayrıca 65 yaş ve üstü yaş grubuna suçlayıcı tarzda sorular sorulması kendilerini adeta virüsün kaynağı gibi hissetmelerine ve suçluluk, dışlanmışlık duygularının artmasına neden oluyor" dedi.
İleri yaş grubuna 10 tavsiye
Koronavirüs nedeniyle yaşanan pandemi dönemi 2020 yılındaki etkilerinden sonra 2021 yılında da dünyadaki tüm insanları ve toplumları etkilemeye devam edecek. İleri yaşlardaki insanların bu süreci en iyi ve olabilecek en az zararla atlatabilmeleri adına önerilerimiz şunlar olabilir:
1- Yasaklar ve evde zorunlu yaşam ile ilgili olumsuz düşünceleri atın. Bu düzenlemeler benim sağlıklı yaşayabilmem için yapılıyor. Ben geçmişte ne zorluklar yaşadım. Çok büyük sorunları aştım. Ben okyanusları aştım, derede boğulmaya hiç niyetim yok. Benim geçmişten kazandığım tecrübelerim bu dönemi de atlatmama yeter, deyin.
2- Evde gücünüz yettiğince hareketli olmaya çalışın. Bu hareketleri sistemli, programlı ve belirli saat aralıklarında ve keyifle yapmaya çalışın. Evdekilerle birlikte yapabilirseniz daha da keyifli olur
3- Dışarı çıkışın serbest olduğu saatleri sağlığınız uygunsa dışarıda geçirin. Yürüyüş yapın, güneş ışığından yararlanın. Yanınızda aile bireyi varsa neşeli sohbetler yapın.
4- Evde öz bakımınıza dikkat edin. Kendinizi bırakmayın. Pijamalarınızı çıkarıp günlük kıyafetler giyin. Belirli aralıklarla tıraş olun. Güzel kokular sürün. Kendinizi iyi hissetmeye çalışın. Evdeki bireylerle sürekli iletişimde bulunun. Neşeli muhabbetler, güzel sohbetler yapın. Morali bozuk olan varsa neşelendirin. Torunlarınız varsa oynayın.
5- Televizyonda olumsuz haberlerden, kavga, hastalık, ölüm içeren programlardan, devamlı virüs anlatılan açık oturumlardan uzak durun. Acıklı, ağlamaklı diziler yerine neşeli programlar, belgeseller, müzik, yarışma gibi eğlenceli programları tercih edin.
6- Gün içerisinde yapmaktan zevk aldığınız uğraşlarla meşgul olun. Bulmaca, sudoku çözün. Evdeki oyunlara siz de katılın. (tavla, satranç, okey, kağıt oyunları v.s.) Yaptığınızda huzur bulduğunuz faaliyetlere devam edin (ibadet, dua, zikir, meditasyon v.s)
7- Okuma alışkanlığınız varsa okumaktan keyif alacağınız, ilgi alanınız olan konularda okuyun. Okuma alışkanlığınız yetersizse pandemi dönemi okuma alışkanlığınızı geliştirmek için bulunmaz fırsat. Bu fırsatı kaçırmayın, değerlendirin.
8- Ev ortamında sizi çok yormayacak bedensel faaliyetler içeren uğraşlar edinin. Evdeki arızaları giderin. Bahçeniz varsa bahçe işleri ile uğraşın, bakım, boya, tamir, bahçe sulama gibi işlere girişin.
9- Çocukluğunuzda bugüne alışkanlığınız olsa da olmasa da yazmayı deneyin. Hatıralarınız olur, şiir olur, günlük olur. Belki de çok güzel hikayelerle içinizdeki yeteneği çıkartmak için tam zamanıdır, deneyin.
10- Uyku ve yemek düzeninize dikkat edin. Düzenli bir uyku ve yemek sağlıklı yaşamın şartıdır, unutmayın.