Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) ile Çin Ulusal Doğal Araştırma Vakfı (NSFC) arasındaki Bilimsel ve Teknolojik İşbirliği Protokolü çerçevesinde, 2020 yılında açılan ortak araştırma projeleri çağrısı sonuçlandı. Proje çağrıları kapsamında, kabul edilen dört projeden biri de Kocaeli Üniversitesi ortaklığında gerçekleştirilecek. Kocaeli Üniversitesi yanı sıra, Çin'den Shanghai Institute of Materia Medica ile Chinese Academy of Sciences ve Shanghai Jiao Tong University ortaklığında hayata geçirilen ve Türkiye'den kabul edilen dört projeden biri olan projenin Türkiye ayağı, Kocaeli Üniversitesi Araştırma Merkezleri binasında yer alan Antikor Üretim Birimi ve Proteomiks Birimi'nde gerçekleştiriliyor. Proje yürütücülüğünü ülkemizden Prof. Dr. Aynur Karadenizli, Çin adına ise Prof. Dr. Duowu Zou yapıyor.
CİDDİ DÜŞÜŞ BAŞLADI
Proje ile ilgili açıklamalarda bulunan Kocaeli Üniversitesi Rektörü Pror.Dr.Sadettin Hülagü "Şu anda bulunduğumuz yerleşke, bir antikor hücre kültürü üretme kısmıdır. Dünyada salgın ve aşılar çok ön planda tutuluyor. Virüs geçtiğimiz haftalarda birçok yerde pik yaptı. Yoğun bakımlarımız doldu. Yatakta tedavi gören hasta sayısında ciddi artışlar oldu. Alınan tedbirler ile şu anda ciddi bir düşüş başladı. Bu sonuçlardan bizlerde çok memnunuz. Aşılar geliyor. Aşılar yapılmaya başlayacak. Ancak biz ne kadar aşı yaparsak yapalım, toplumun Yüzde altmış ve 70 inin aşılanmadan salgının durdurulması mümkün değildir"
TEDAVİDE YOL ALMAMIZ GEREKİYOR
Salgının sıfırlanmasının şu anda mümkün olmadığını belirten Hülagü, " Bu nedenle aşı dışında virüsün tedavisine yönelik çalışmaların yapılması önemli bir hale geldi. Bilindiği üzere, şu anda Covid-19 da kullanılan ilaçlar, daha önce başka Ebola ve Sars virüsü gibi hastalıklarda kullanılan ilaçlardan oluşuyor. Bunların tabii ki faydası var. Ancak bu ilaçlar özgün ilaçlar değil. Biz bugün farklı bir projeye başladık. Üniversitemizde görevli Aynur Karadeniz hocamız ve ekibindeki diğer hocalarımız, virüse karşı özgün ilaç çalışmasını içeren bir proje hazırladı. Çin Ulusal Araştırma Vakfı ile beraber TÜBİTAK ve üniversitemiz bu konuda birlikte çalışacak. Bu konuda tedaviye yönelmemiz gerekiyor. Tedavi asıl önemli kısım. Sadece Covid-19 değil, yarın bunun 20'si 21'i çıkacak.Bizim özellikle tedavide yol almamız gerekiyor. Bildiğiniz üzere çok can kayıplarımız var. Yakınlarımızı kaybettik. Yoğun bakıma özellikle 65 yaş üstü kronik rahatsızlıkları olanlar da çok ciddi ölüm oranları var. Bu gidişi gidişi durduracak, bloke edecek bir Tedavinin mutlaka bulunması gerekiyor. Bu yolda Karınca misali bir katkımız olursa bizlerde çok mutlu oluruz."
DÜNYAYA ÖRNEK
İlaç firmalarının CEO'larıyla geçtiğimiz aylarda bu konu ile ilgili bir toplantı yaptıklarını ifade eden Hülagü,"Firma temsilcileri ile toplantı yaptık. Neler yapacağımız noktasında çalışmalar yaptık, şimdi artık onları eyleme geçirme zamanı geldi.Şu anda bulunduğumuz laboratuvar ortamı, Türkiye'de birçok merkezde yok gibi, 12000 metrekare kapalı alanda olan bir araştırma Merkezi'ndesiniz Burası sağlık Araştırma merkezleri gerçekten dünyaya örnek olacak bir merkez" dedi.
TEDAVİYE YÖNELİK
Kocaeli Üniversitesi Araştırma Laboratuarları Merkezi Antikor Birimi sorumlusu ve Projenin yürütücüsü olan Prof. Dr. Aynur Karadenizli, Projenin tedaviye yönelik özgün ilaç üretme konusunda olduğunu belirterek, "Bu proje, TÜBİTAK'ın Çin Halk Cumhuriyeti ile ortak ikili çağrı programlarına başvurduğumuz, tedaviye yönelik bir projedir. Büyük bir salgın yaşıyoruz. Tüm dünyayı etkileyen bir salgın yaşıyoruz. Milyonlarca insan kaybedildi. Şu anda bütün dünyanın gündeminde aşı var. Sürekli olarak aşı konuşuluyor. Bu salgını bastıra bilmemiz için tabiî ki aşı önemlidir. Ama şunu unutmamak gerekiyor. Herkesi aynı anda aşı yapamayacağımıza göre, mutlaka hastalarımız olmaya devam edecek. Bu nedenle hastaların tedavisi de ayrı bir önem kazanıyor. Bilindiği gibi bu virüse karşı kullanmış olduğumuz ilaçlar, başka benzer virüslerde kullanılmış olan ilaçlar. Bu ilaçların faydası var. Ancak özgün diye tabir ettiğimiz, bu virüse karşı geliştirilmiş olan bir ilaç henüz yok" dedi.
2 YILLIK BİR SÜREMİZ VAR
Bu proje ile koronavirüse karşı spesifik bir tedavi amaçladıklarını söyleyen Karadenizli, "mevcutta kullandığımız ilaçlar, hep virüsün hücre içerisinde çoğalmasını bloke ediyor. Zaten virüsler hücre içerisinde çoğalmazsa ölürler. kesinlikle hastalık oluşturamazlar. O nedenle biz virüsün hücreye girişini birinci planda blok etmek, ikinci planda ise Hücre içine girmeyi başaran diğer virüsleri tamamen Protozoma dönüştürüp orada yok edilmesini sağlamak amacını güdüyoruz. Bu projede 2 yıllık bir süremiz var. Biz buradaki laboratuarlarımızda özellikler yapısal olmayan bir proteine karşı antikor üreteceğiz ve protact teknolojisi ile bunu Entegre edip hastaların tedavisinde kullanmayı amaçlıyoruz"
VİRÜSÜ ÜRETMEMİZ GEREKİYOR
Kocaeli üniversitesinde 6 kişilik bir ekip ile çalıştıklarını belirten Karadenizli, "6 kişi az görülebilir. Ama bu alanda çalışan insan sayısı zaten az. Bu iş, çok emek verilen gece gündüz demeden ve hafta sonu tanımayan bir iş. Bu tür teknolojik ürünlerin üretimi aşamasında çok titiz çalışma gerektirir. Laboratuar ortamında gördünüz. Burada kontaminasyon dediğimiz bakteri olabilir. Başka biri virüs bile olabilir . Bunu tahammülümüz yok. Her şeyi baştan yaratmamız gerekebilir. Şu anda BSL 2 laboratuarımızda antikor üretimini gerçekleştirebiliyoruz. Fakat virüs deneylerini yapabilmemiz için oluşturduğumuz o protaktla birlikte kombine ettiğimiz antikorlarımızla hazırlamış modeli deneyebilmek için, bizim virüsü üretmemiz gerekiyor. Bu laboratuvar ortamında şu anda mesela mevsimsel virüsler üretebiliriz. Ancak sars ile diğer virüsleri üretip deneyebilmemiz için bize mutlaka BSL3 laboratuarı gerekiyor. Bununla ilgili rektörümüzün de desteği ile proje hazırladık proje gündeme alındı şeklinde konuştu.