Yılbaşı dolayısıyla uygulanacak sokağa çıkma kısıtlaması, 31 Aralık Perşembe günü saat 21.00'de başlayıp, 4 Ocak Pazartesi günü saat 05.00'te sona erecek. Diyetisyen Çiğdem Koçak, bu süreçte mutfağa girme hissine neden olan 'duygusal' açlığa izin verilmemesi gerektiğini konusunda uyarılarda bulundu. Yılbaşında beslenmeye odaklanıldığını dile getiren Koçak, "Üstüne bir de karantina süreci eklendi. Karantina ülkemizde ve küresel anlamda malesef tamamen yemek yeme odaklı geçirilen bir süreç. O nedenle kendimize yapabileceğim en güzel yatırım bu süreçte doğru ve kontrollü beslenme yönetimini sağlamak olmalıdır. Çünkü özellikle 4 günlük karantina bizi psikolojik anlamda da kötü etkileyecektir. 'Duygusal' açlığa izin vermeden, illa ki o mutfağa girmemiz gerekiyorsa tercih edeceğimiz ilk şeyin su olduğu bir beslenme sistemini benimsememiz gerekiyor. Yılın bu son akşamı eğer kendinizi kontrol edemeyeceğinizi düşünüyorsanız kahvaltımıza daha kontrollü başlamamızda fayda var. Örneğin güne yumurta, peyir, domates, salatalık, mevsillik yeşillikleri ve tam buğday ekmeğinin olduğu bir kahvaltı ile başlamak en doğrusu olacaktır" diye konuştu.
'AKŞAM YEMEĞİNDE ÇEŞİTLİLİĞİ AZALTIN'
Akşam yemeği düşünüldüğünde öğle yemeğinin daha çok sebze ağırlıklı, kış sebzelerinden yapılan çorba, fırınlanmış kış sebzeleri, zeytinyağlılar ile geçirilebileceğini kaydeden Koçak, "Yılbaşı akşamının yemeklerinde ise olabildiğince çeşitliliği azaltmakta fayda var. Azaltamıyorsak kendi servis tabağımıza masadaki bütün çeşitlerden tadımlık oranlarda almalıyız. Bu şekilde kendimize 'Ben sadece bu tabaktakileri yiyeceğim ve daha fazlasını tüketmeyeceğim' diyebiliriz. Sofraya oturduğumuzda ilk tercihimiz ise çorbalar olabilir ki tokluk hissini bunlarla daha kolay sağlayabiliriz. Böylelikle sonrasında daha fazla yememizi önleyebiliriz. Ana yemek olarak yağsız, ızgara, fırınlanmış ya da haşlanmış etler tercih edilebilir" dedi.
TATLI VE KURUYEMİŞ TÜKETİMİNE DİKKAT
Yemek sonrası tatlı ve kuru yemiş tüketiminin kontrollü olması gerektiğini vurgulayan Koçak, "Tatlı tüketimine dikkat etmediğimiz sürece istemediğimiz kadar yüksek kalori alabiliriz. En büyük tavsiyem bu günlerde evde şerbetli tatlı bulundurmayalım. Tercih edeceğimiz tatlılar genelde sütlü tatlılar, meyveli tatlılar ya da tatlı yerine geçecek meyveler olmalıdır. Ayrıca kuru yemişleri tüketirken de bir tabak fındık, bir tabak badem, bir tabak ceviz şeklinde değil de küçük bir çerez kasesine belirli sayılarda her bir kuru yemişten eklersek yapacağımız en doğru hamle bu olacaktır. Çünkü yağlı tohum diye adlandırdığımız kuru yemişler dikkatli bir şekilde tüketmezsek ne kadar tükettiğimizi fark etmediğimiz bir besin grubu. Bir gram yağı 9 kalori. Kuru yemiş tüketimi doğrudan alkol tüketiminin de artmasına neden oluyor" dedi.
Yılbaşı geceleri tüketimi artan alkol ile ilgili uyarılarda bulunan diyetisyen Çiğdem Koçak, "2020 yılı boyunca psikolojik olarak çok ağır bir yıl yaşadık. Evlere kapandığımız, sağlıkla ilgili sınavlar verdiğimiz bir yıldı. Bu durumdan bağışıklık sistemimiz çok ağır etkilendi. Alkol dediğimiz organik bileşik de malesef bağışıklık sistemimizi ve psikolojik olarak birçok yapı taşımızı olumsuz etkileyen bir faktör. Anksiyete, depresyon gibi birçok etkileye sahip olduğu kanıtlanmış. O yüzden yılbaşı gecesi mümkünse alkolü sıfırlamak ya da yapamıyorsak en azından sınırlandırmak gerekiyor. Bu sürecin öncesinde ya da sonrasında yapacağımız en önemli diğer şey su tüketimini artırmak olacaktır. Çünkü düzenli su tüketiminin fiziksel aktivite kadar değeri vardır" diye konuştu.