Kiloları verdik, vücudumuzda nasıl bir değişim oldu? Bazı değişiklikler kabul edilebilirken, bacaklarınız sizi mutsuz mu ediyor? Neler yapabileceklerimize beraber bakalım… Bacaklarımız, vücudumuzun merkezden uzaklaşan en uç organımızdır. Birkaç dezavantajı var, öncelikle dikey durdukları için yerçekimine karşı direnirler. Kan dolaşımı problemleri de bu nedenle sık görülür. Mesela uzun süre ayakta durduğumuzda ayaklarımız hemen şişer, ödem oluşur. Aşırı kilo verdiğimizde vücudun her yerinde olduğu gibi bacaklardaki deride de değişimler olur, yani bollaşır sarkar, buruşur, kırışır ve yırtıklar oluşur. Bacaklardaki en büyük değişim sarkmadır. Bacak derisi, kilo verip altı boşalınca yer çekimine dayanamaz, dizlerin üstüne doğru yığılmaya başlar. Bu durum, bacak içinde ise daha da fazla ortaya çıkar. Kilo aldığımızda bu bölgede yağ dokusu birikir, bacaklarımız birbirine sürtünür ve kapatamayız. Bu bölgede deri fazlalığı söz konusudur. Bu, zayıflama sonrası bacak içlerinde aşağıya doğru sarkmış, buruşmuş deri fazlalığı olarak ortaya çıkar. Oldukça rahatsız edicidir. Bacakların arkasındaki fazlalık ise popo-bacak birleşim yerinde katlantılar ve buruşukluklar olarak ortaya çıkar.
HER YAŞTA GÖRÜLÜR
Aşırı kilo kaybeden hastalarda aslında merkez bölgede yani karın, genital bölge, sırt, bacakların yanı ve önü, popo bölgesindeki çepeçevre olan deri fazlası ve yığıntısının bacak üzerine yüklenmesi de, bacakların durumunu daha da problemli hale getirir. Üç önemli karakter göz önünde tutulmalıdır. Birincisi, bacak içleri başta olmak üzere bu görüntü her yaştaki hastada olabilir. Gençlerde de görülebilir. Burada kaç kilo kaybedildiği ve hastanın derisinin yapısı ve karakteri yani dayanma gücü önemlidir. Bazen çok genç olanlarda da deride çok sayıda yırtıklarla beraber bollaşmış sarkıklıklar görülebilir. İkinci özellik, her zaman söylediğimiz gibi değişim üç boyutludur. Üç boyutlu problemin çözümü de üç boyutlu olmalıdır. Yani sarkıklık ve bollaşma sadece dikey boyutta değil, aynı zamanda çevreseldir. Hastalar bu fazla ve sarkmış olan bölgeyi elleriyle yukarı ve içe doğru tutup fazlalığı gösterirler. Bacaktaki çepeçevre gerginlik ve iyi görünüm böyle elde edilir. Üçüncüsü ise, her hastayı bireysel değerlendirmektir. Burada daha önce belirttiğimiz gibi ana merkeze yapılan 360 derecelik kemer lipektomi ameliyatını önce yapmak gerekir. Ana merkez ameliyatında genital bölgenin yanı sıra bacakların ön ve yan taraflarında da yukarı doğru çekme ve baskılama yapılması nedeniyle düzelme sağlanmaktadır. Bu iyileştirme, bazı hastalara yeterli gelebilmektedir. Bacak içi ameliyatına, kemer ameliyatı ana merkez ameliyatından sonra hastanın karar vermesi gerekir. Bacağın önünde ve yanında olan düzelme, bacak içine de yansır. Hasta eğer hâlâ bacak içindeki kilo kaybı sonrası görünümden rahatsızsa, iç bacak germe ameliyatı ile çok iyi bacak şekli elde edilebilir.
NELER YAPABİLİRİZ?
Bacak germe ameliyatında derideki fazlalığın çıkartılması ve derideki sarkıklığın düzeltilmesi gerekir. Fazla deri miktarı elimizle bacak içinden tutup, yukarı çektiğimizdeki kadardır. Bırakılacak ameliyat izinin kolay gözükmemesini sağlamalıyız. İz, bu nedenle bacak içinde bırakılır. Hastaya önden baktığımızda iz görünmemeli, arkadan baktığımızda çok az fark edilmeli, mümkün olduğunca yukarıda ve kasık içlerinde gizlenebilir olmalıdır. Bacak içindeki iz bazen kısa, bazen de dizlere kadar uzanabilir. Ameliyatın çok dikkatli yapılması diğer önemli yapılar korunurken, bacağın şeklinin bir armoni içinde ve izlerin uygun yere bırakılması gerekir. Ameliyat tecrübe gerektirir.
NELERE DİKKAT EDELİM?
BACAK iç kısımlarımız özellikle genital bölgelere yakın üst kısımları, vücudun en hassas ve özel yerlerindendir. Bu bölge ameliyatlarından sonra iki temel kuralımız var: Bölge kuru ve temiz tutulmalıdır. Ameliyat sonrası korse ve antiembolik çorap giydiririz, hemen ayağa kaldırırız. Hasta iki gün içinde evine gider. Korseyi, çorabı 4-6 hafta süre ile giyer.1-2 hafta içinde sosyal hayatına dönebilir. Spor yapmak için ise 3 ay beklenilmesi gerekir.
Erkeklerde kilo kaybı sonrasında neler yapabiliriz?
KİLO vermiş erkeklerde de sıklıkla meme problemiyle karşılaşıyoruz. Meme derisinde sarkma, meme ucunun aşağı ve dışarıya doğru yer değiştirmesi, çatlaklar, sırt katlantıları ve sarkıklıkları olur. Kilolu dönemde büyümüş ve genişlemiş meme bölgesinin, kilo verme sonrası sarkmış bir kadın meme görüntüsünde olması erkekler için çok rahatsız edicidir. Kadında yaptığımız ameliyatları aynı şekilde erkeklere de yapmamız mümkün değil. Amacımız, derideki fazlalığı alarak, meme ucunun yerini değiştirmek, normal yerine almak olacak. Burada esas problem, ameliyat sırasında bırakılacak izler ve yerleridir. Her hasta için temel soru şudur: Maskülen görüntüyü koruyarak en az iz ile problemi nasıl çözebiliriz? Bu her hasta için değişkendir ve dikkatli planlanmalıdır. Kadınlardan farklı olarak izler vücudun ön bölgesinde bırakılmamalı ve estetik ameliyat olmuş algısı oluşturmamalı. Bir önceki yazımda belirttiğim gibi erkek spor yaparken ve yaz döneminde soyunur ve izleri gizleyemez. Benim kişisel tekniğim de, izleri koltuk altında, olduğunca yanlarda bırakarak fazla derinin çıkarılması ve meme ucunun yer değiştirilmesi şeklinde. Meme ucu çevresinde yuvarlak bir iz bırakmak da mümkündür, sonradan fark edilmez. Bazı olgularda deri sıkılaştırıcı enerji uygulamalarını da ameliyat içinde kullanıyoruz. Sonuçta, bozulmuş olan beden ilgi ve bütünlüğünü iyileştirmek mümkün oluyor. Hasta ameliyat sonrası 5-10 gün içinde normal hayata dönebilir. 3-6 hafta süre ile korse kullanmak gerekiyor
MURAT TOPALAN