Son yıllarda vatandaşlar, ambalajlı gıda ürünlerinden uzak durmaya çalışıyor. Daha sağlıklı olduğunu düşündüğü doğal süt ve süt ürünlerini tercih eden tüketiciler, aldığı süt ile tereyağını ve yoğurdunu evde kendi yapmaya özen gösteriyor. Ancak bazı fırsatçılar, süt ürünlerine hile karıştırırken hem uzmanlar hem de süt satıcıları vatandaşı uyarıyor.
CİDDİ SAĞLIK PROBLEMLERİNE SEBEP OLUYOR
Gastroenteroloji bölümünden Prof. Dr. Vedat Göral, hileli süt ürünlerinin birçok ciddi hastalığı beraberinde getirdiği belirterek, "Hileli süt, normal bir sütün değişik maddelerle vasfının değiştirilmesi. Bu, daha fazla verim elde etmek daha fazla süt miktarı elde etmek için yapılıyor. Bu amaçla soda, karbonat ve kabartma tozu çok sık kullanılan maddeler.
Tüketirken anlaşılmıyor belki ama bazı kişilerde birtakım rahatsızlıklar oluşturabilir. Mesela süte kimyasal bir madde olan formalin katılıyor. Kişilerde astım, nefes darlığı ve alerjik reaksiyonlar gösterebilirken, alerjisi yüksek olan kişilerde ölüme bile yol açabilir. Melamin de yine bir kimyasal madde olarak, böbreklerde rahatsızlık yapabilir. Hidrojen peroksit ise gastrit, ishal, karın ağrısı ve bağırsaklarda iltihaba sebep olabilir" dedi.
Bilinen markaların süt ürünlerinin tercih edilmesi gerektiğine vurgu yapan Prof. Dr. Göral, "Bunlar daha ziyade, okuduğumuz literatürde Hindistan ve Pakistan'da oluyor. Belki ülkemizde yok ama özellikle Gıda ve Tarım Bakanlığı'nın, gıda ve kalite kontrolünü yaptığınız biliyoruz. Dolayısıyla marka sütleri almak lazım. Bu markalar bakanlık tarafından denetlendiği için kötü olma ihtimalleri yok. Ancak dışarıda, merdiven altı dediğimiz, ne olduğu bilinmeyen sütleri almamak gerekir" diye konuştu.
TEREYAĞI VE YOĞURDA FARKLI KİMYASALLAR KARIŞTIRILIYOR
Tereyağı ve yoğurtta çeşitli kimyasallar ve gıda boyaları kullanıldığını söyleyen Prof. Dr Göral, "Tereyağını daha fazla elde edebilmek için patates, gıda boyası, mısır özü yağı ve birtakım zeytinyağı, hayvansal yağlar içeren gıdalar kullanılıyor. Bu da tereyağının kalitesini olumsuz yönde etkiliyor. Yoğurda ise nişasta, jelatin ve pektin adı verilen kimyasallar katılıyor. Dolayısıyla mümkün olduğu kadar evde yoğurt yapmak gerekiyor. Marketten alınan yoğurtlardaki birtakım olumsuz gıdalar, beslenmemizi de olumsuz etkileyebilir. Yeterince yağ, kalsiyum alınmamış olur" ifadelerini kullandı.
ÇOCUKLARIN GELİŞİMİNİ OLUMSUZ ETKİLİYOR
Çocukların gelişiminde süt ürünlerinin büyük rolü olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Göral, aileleri şöyle uyardı:
"Özellikle çocuklar süte çok muhtaçlar. Onların gelişimi için, süt önemli bir gıda. Eğer sütte kimyasal maddeler varsa o çocuk sütteki yağı, proteini ve kalsiyumu yeterince alamaz. Bu da büyüme ve gelişme geriliğini yol açar. Bazı yetişkinlerde de mide, bağırsak, kanlı ishal gibi olumsuz etkiler görülebilir. Bazen ölüme de sebep olabilir."
"SOKAĞA GELEN SÜTÇÜDE KARIŞIK SÜT OLABİLİR"
İstanbul'un Bayrampaşa ilçesindeki işletmesinde süt satan Ünal Kurtulmuş ise, gerçek süt ve tereyağının nasıl ayırt edilebileceğini anlattı. Kurtulmuş, "Sütü direkt kaynattığınızda üstünde çıkan kaymak bolsa o süt iyi süttür, hile katılmamış süttür. Sütü güvenilir bir yerden almak her zaman daha iyidir. Sokağa gelen sütçüde karışık süt olabilir sonuçta seyyar olarak satıyor, kanuni de değil. Ama güvendiğiniz, bilinen bir yerden alışveriş yaparsanız sorun riski azalır. Bir sütün litresi ortalama 4,5-5 lira. 10 kilo sütten en az 1 kilo tereyağı çıkar. O da ortalama 45 lira lira eder. Emeği de katarsak 1 kilo tereyağının, imalatçıdan satıcıya gelene kadar oluşacak fiyatı en az 55-60 liradır. Bu fiyatın altında satılan bir ürün yüzde 90 hilelidir. Başka alternatifi yoktur" dedi.