Pandemi hastanesi tanımlama olarak değiliz ama hepimiz Covid'li hastaları kabul ettik. Gelen hastalarımızı bir yerlere göndermedik ve biz de yatırdık. Bazı hastaneler büyük yük üstlendi. Büyük hastaneler olduklarından büyük bir özveri ile bu işin altına ellerini koydular. Biz de kararınca bu hastalara verdiğimiz tedavi ile destek olmaya çalıştık. Biz aslında bir kalp merkeziyiz. Kalp akciğer naklinde Türkiye'nin belki de 1 numarasıyız. Özellikle ECMO cihazı uygulamasında Türkiye'nin en başarılı, en önde gelen kurumuyuz. Bizim esas görev alanımız kalp ve akciğer yetmezliği olan hastalara bu tedavileri sunmak. Bu bilgi birikimimizi Covid pandemisi sırasında bir ECMO merkezi olarak değerlendirmeyi daha uygun gördük. Çünkü multisistemik bir hastane olmadığımızdan, bu hastaların da multisistemik değerlendirmeleri gerektiğinden bize pek yönlendirilmedi. Akciğerleri tamamen bitmiş, hiç çalışmayan, en son aşamada olan hastalara bizim sağlayacağımız yapay kalp akciğer makinesi ile vücudun oksijenlenmesini sağlamak, vücuttaki birikmiş karbondioksiti dışarıya atmak savaşıydı. Elbette bu uygulama çeşitli hastanelerde var. Birkaç merkezde daha var. Bu savaşta bizler de yerimizi aldık. Her hastane, her hekim, her uygulama önemliydi. Büyük merkezlerin iş yükü bizden ağırdı. Biz hastaları alıyoruz, ECMO cihazına takıyoruz ve hiç başından ayrılmadan 7/24 hayatta tutmak için çabalıyoruz. Bizimki daha farklıydı. Her şey bir makineye bağlı olduğu için çok dikkat isteyen yoğun bir savaştı.
***
BU HASTALIKTA BİR ANDA UÇURUMDAN YUVARLANIYORSUNUZ
Bu hastalığın öyle bir seyri var ki, bugün çok iyisiniz Yarın ne oluyor derken oksijen cihazına bağlanıyorsunuz, uçurumdan yuvarlanıyorsunuz. Öyle tepetaklak gidiyor. Bizim ECMO cihazına bağlayacağımız hastanın diğer tüm organlarının iyi durumda olması gerekiyor. Sadece akciğer ile uğraşmamız gerekiyor. Eğer akciğer dışında diğer organlarda da sorun varsa birden fazla organla uğraşabilecek cihaz yok. Öyle bir model dünyada yok ne yazık ki. Bu cihaz sadece akciğerin görevini görebilecek kadar fayda sağlıyor. Diğer tüm organların özellikle kalbin çok iyi olması gerekiyor. Bu hastalıkta biz biliyoruz ki kalbi tutması, pıhtılaşmaya bağlı kalp krizleri, kalp fonksiyonlarının düşmesi gibi hayati riskler varsa zaten bu cihazdan fayda görmek mümkün değil.
30 YILDIR KULLANILIYOR
Bu hastalığın tabiatı gereği henüz bir ilacı bulunmadığı için yöntemler deneniyor. Yüzde 85'i iyileşiyor. Yüzde 10 kötü geçiriyor. Yüzde 1-2 çok kötü geçiriyor. Bu hastalar içinde bu cihazdan fayda görebilecek kim varsa biz onları tedavi etmeliyiz. Bu mucizevi bir cihaz değil. Bu cihaz yeni değil 30 yıldır kullanılıyor. Tüm sistemlerin akciğer dışında normal olma zorunluluğu var. Hastayı değerlendirip fayda görecek hastalara takıyoruz. Uygun hastalarda da iyi sonuçlar alıyoruz. Dünyada yapılıp da Türkiye'de yapılmaya hiç bir şey yok. Zaman zaman dünya ile paralel gideriz, zaman zaman öndeyizdir.
SAĞLIK ÇALIŞANLARI AŞI OLUNCA KRONİK HASTALAR HASTANEYE RAHAT GELECEK
Aşı gelince olacağım. İlk önce sağlık çalışanları olacak. Sağlık çalışanları sürekli hastalar ile temasta. Bizim asemptomatik olup da insanlara bulaştırma riskimiz var; farkında olmadan, istemeden. Bulaştırmamalıyız; insanlar hastaneye gelmekten korkar oldular. Bu da kalp ve onkoloji hastaları açısından hayatı tehdit edecek kadar sağlık sorununa yol açıyor. İnsanlarda hastaneye gelme korkusu da böylece ortadan kalkacak.
***
KÖTÜ COVİD'İN İYİ YANI: AİLE BAĞLARI GÜÇLENDİ
Bizim özellikle kültürümüzde en büyük özelliklerinde birisi aile bağımızdır. Ama dünyada yeni çağın getirdikleri ile bunda zayıflamalar meydana gelebiliyor. Bu yılbaşının en büyük kazancı aile olarak 3-4 günü bir arada geçireceğiz. Herhangi bir organizasyona katılamayacağız. Çekirdek aile ile bir arada olacağız. Eskiden özel günlerde aile bireyleri bir araya gelirdi, çeşitli aktiviteler yapardı. 20 yıldır kimse bunları yapmıyordur, tombala oynamıyordur. Bu sene dışarıdan kimseyi almadan, bulaş riskini azaltarak, aile bağlarını kuvvetlendirici çok büyük fırsat, hepimiz oturup güzel vakit geçireceğiz. O kadar yoğun bir yaşam temposu içerisindeyiz ki çekirdek ailemizden uzaklaşmıştık. Bu kötü Covid'in en güzel yönü ailenin parlaması diye göreceğiz.