Bir yıla yaklaşan bir süredir dünyayı kasıp kavuran korona virüs pandemisinin hala günceliğini koruyan ve hayatı tehdit eden önemli bir halk sağlığı problemi olduğunu belirten Prof. Dr. Ömer Şendur, "İlk ortaya çıktığından beri gizemli, değişik bulgularıyla bilim adamlarını şaşkına uğratmış gün geçtikçe aralarına yeni bulgular eklenmektedir. Pandeminin başlarında sadece solunum yolu enfeksiyonu ön planda bir hastalık olarak bilinirken sonraları vücudun bir çok dokusunda bulunan bir reseptöre bağlanarak farklı doku ve organda hastalık yaptığı anlaşılmıştır. Bu bilginin ardından hastalığın aslında sadece solunum yollarının değil; sinir sistemi, kas, iskelet sistemi ve bir çok iç organı tutarak herkeste farklı bulgularla seyreden komplike bir enfeksiyon olduğu ortaya çıkmıştır.
Bulgularda gözlenen bu çeşitlilik hastalığın tanısında kafa karışıklığı oluşturarak yanlış tanı veya tanıda gecikmelere yol açarak ilerlemiş hastalık tablosuyla karşımıza çıkabilir. Hastalığın en sık gözlenen bulguları şu anki bilgilerimize göre ateş, boğazda yanma, öksürük, yorgunluk, solunum güçlüğü, koku ve tat almada bozukluk, kas ve eklem ağrısı ve organ fonksiyon bozuklukları olarak sayılabilir" dedi.
HASTALIK DİĞER BULGULARLA DA BAŞLAYABİLİR
Hastalık bazen en belirgin bulgu olan ateş ve boğaz ağrısı gibi bulgularla değil de diğer bulgulardan biriyle de başlayabileceğine dikkat çeken Prof. Dr. Şendur, şu uyarılarda bulundu:
"Hastalık bazı olgularda kas ve eklem ağrısı ve en sık da bel ve sırt ağrısı şeklinde ortaya çıkabilir. Bu bulgular yapılan çalışmalarda genel bulgular arasında yüzde 30-50 gibi azımsanmayacak bir oranda görülebilirler. Ağrı saatler içerisinde başlar ve gün içerisinde giderek şiddetini arttırır. Ağrının pozisyon, duruş veya hareketle ilgisi olmadığı gibi istirahat anında bile devam ediyor olması karakteristiktir. Hastalar ağrılarını 'dayak yemiş gibi' ya da 'pelte gibi' şeklinde ifade ederler. Asıl problem, ateş, nefes darlığı v.b diğer hastalığa özgü bulgular henüz ortada yokken hastalığın bel ve sırt ağrısı şeklinde başlayabiliyor olmasıdır.
Bu hastalar bu şikayetlerle rahatlıkla Fizik Tedavi, Ortopedi veya Romatoloji polikliniklerine başvurabilmektedir. Dolayısıyla bu durum erken tanıda sorun oluştururken, geç tanı nedeniyle de tedavide gecikmeye neden olabilir. Bu nedenle özellikle bu pandemi döneminde başlatıcı bir sebep yokken aniden ortaya çıkan bel ve sırt ağıları önemsenmeli ve bunun için derhal bir hekime başvurmalıdır"
Ayrıca hekimlerin de bu durumun farkında olmasının önemine vurgu yapan Prof. Dr. Şendur, küçük bir ihtimal dahi olsa Covid-19 enfeksiyonunun aklarda tutması gerektiğini sözlerine ekledi.