Uzay boşluğunda, herhangi bir yapının yer çekimine karşı uzun süre dayanarak şeklini koruması mümkün değildir, heykellerin bile… Söz konusu yapı meme olunca da, aynı kural geçerlidir. Kendine özgü karakteristikleri çok özeldir. Meme dinamik bir organdır, yani hareket eder. Vücutla birlikte bütünün bir parçası olarak ona uyum sağlar, yani yatınca yanlara doğru, öne eğilince aşağı doğru hareket eder. Hareket ettiğimizde, mesela koşarken de vücutla birlikte ona yapışık olarak ancak ondan bağımsız olarak yukarı aşağı hareket eder.
Meme yumuşak bir organdır, kendi özel yoğunluğu vardır. Vücuda bazı özel dokular, bağlar, fasyalar ile tutunur, genç yaşlarda sıkı olan bu bağlar ve sağlam dokusu, memenin şeklini ve güzelliğini, pozisyonunu korumasını sağlar. Yaş ilerledikçe bu bağlar zayıflar ve memenin büyüklüğü ve derisinin kalitesi ile ilgili olarak sarkar ve orijinal, güzel görünümünü kaybeder.
Memenin bir diğer özelliği de reseptör yani alıcı bir hedef organ olmasıdır. Yani her türlü hormonal ve emosyonel değişikliğe cevap verir. Çoğu kadının ayın belirli dönemlerinde gerginlik ve büyüme hissetmelerinin nedeni budur. Ayrıca, gebelikte, emzirme dönemlerinde ve sonrasında bu organ ne yapması gerekiyorsa öyle cevap verir, sonuçta olan bir şekil kaybıdır. Büyüklük de önemlidir, ne kadar büyük olursa o kadar yer çekimine dayanma şansı ve süresi azalır, sarkar.
10 YIL ÖNCEKİ HALİNE GETİRİYORUZ
'Ameliyattan sonra memem bozulmaz değil mi?' diye soruyorsunuz. Bizim durduramayacağımız ve değiştiremeyeceğimiz tek şey zaman. Ancak biz zamanı estetik cerrahi ile sizin için geriye alabiliriz. Nasıl mı? Memenizin şeklini var olan problemleri de düzelterek, mesela 10 yıl önceki haline getirebiliriz. Şunu unutmayın, zaman ameliyattan sonra da akmaya devam edecek ve her yerimiz nasıl değişiyorsa memelerimiz de onlarla birlikte ameliyat sonrası güzelliğini koruyarak değişime uğrayacak. Mesela biraz yumuşayıp sarkacak, ama eskisi gibi olmayacak.
KİLO VERDİK NASIL BİR DEĞİŞİM BİZİ BEKLİYOR?
Memenizin tümünde değişim olur. Meme, sert olan meme dokusu, yağ dokusu ve deriden oluşuyor. Meme dokusunda azalma, yağ dokusunda kayıp, deride sarkma, kırışıklıklar, bollaşma ve çatlaklar. Böylece meme bölgesinin düzleşmesi, şekil kaybı, meme ucunun yer değiştirmesi ve sarkma, katlantılar olur. Şeklini üç boyutlu olarak yer çekimine karşı korumaya çalışan bir organın dayanması mümkün değildir. Daha önce bahsedildiği gibi kadın figürünün kaybedilmesi mutsuzluğun ana nedenidir.
KİLO KAYBEDEN HASTALARDA NELER YAPIYORUZ?
Aşırı kilo kaybeden hastaların üst beden problemi üç bölgede olur: Kollar, sırt bölgesi ve memeler. Her hastanın şikayeti farklı olduğu için kişiye özel tedavi programı çıkarmak lazım. Bu üç estetik bölgede sorun varsa, tek ameliyatta tüm vücut üst bölgesini şekillendirme ameliyatı düşünülmelidir. Bu ameliyatlar, çok değişkenli problemlerin bir arada değerlendirilmesini gerektirdiğinden ciddi cerrahi deneyim ister. Böylece tek seansta bir bütün olarak, ortak bir estetik denge ile tüm deformiteler düzeltilebilir. Benim tercih ettiğim tedavi de budur. Yani tek bir iz ile kol germe, sırt germe ve meme estetiğini beraber yapmak.
MEME PROTEZİ GEREKEBİLİR
Gelelim memelere ne yaptığımıza... Hemen hastaların bütününde ana problem sarkıklık, derideki bolluk-yırtıklar-kırışıklık ve volüm kaybı-düzleşmedir. Meme dikleştirme ameliyatını, büyütme ameliyatıyla kombine etmek en iyi sonucu verecektir. Daha iyi şekil vermek ve büyütmeye ihtiyacımız varsa meme protezi koymak gerekiyor. Bu hastalara ameliyatta meme protezlerini koyup meme volüm ve şekillerini eşitlemek, aynı zamanda meme dikleştirme yapıyorum. Meme dikleştirme ile fazla olan deri atılır, kırışıklıklar düzeltilir ve meme ucu ve çevresi düşmüş ve yer değiştirmiş halinden normal yerine ölçülerek getirilir. Böylece derisi gergin, daha genç ve güzel bir meme elde ediyoruz.
Amacımız, problemi çözerken en iyi estetik sonucu elde etmek. Bu hastalarda derideki bolluk ve sarkıklık her tarafta olduğu için ameliyat sonunda az da olsa iz kalacağını unutmamak lazım. Bütün üst bedeni düzelteceksek meme altındaki çizgiyi memenin yanından koltuk altına ve kol içine kadar uzatarak, sutyen ve iç çamaşırları altında gizlenebilen J harfi şeklinde ameliyat izi bırakıyoruz. Hastalarda değişim çok etkili ve her zaman tatmin edici oluyor. Bazı olgularda düzeltim iki ameliyat gerektirebilir. Yapılan ameliyatta eğer birden fazla estetik ünite girişimde yapılmışsa hepsi aynı sürede iyileşecektir. Bu ameliyatlar çok ağrılı değildir. Ameliyat sonrası iki gün hastanede kalmak yeterli olmakta, bir hafta-10 gün içinde normal hayata dönülebilmektedir.
ÖZEL PLANLAMA YAPILMALI
'1.5 yıl önce ameliyat oldum, 42 kilo verdim, 36 yaşındayım, iki çocuğum var. Karın bölgem ve göğsümden çok mutsuzum, neler yapabiliriz?' sorusunun cevabı 'Çok şey yapabiliriz'dir. Ama sizin doğrularınızı bulabilmek için mutlaka konsültasyon yapıp, beklentilerinizi öğrenip, öncelikleriniz ile size özel bir planlama yapmak gerekir. Temel prensiplerden yola çıkarsak, büyük ihtimalle karındaki problemin sadece karın germe ameliyatı ile çözülemeyeceğini, merkez 360 derece kemer ameliyatının gerekebileceğini varsayabilirim. Muayenede bütünü yani bacaklar, genital bölge, bel ve popo bölgesinin durumunu görerek karar vermek lazım. Aynı şekilde meme ile birlikte sırt ve kolların durumu da ayrı ayrı değerlendirilmelidir. Kilo kayıpları olmadan sadece estetik yapılacak bir hastada meme ve karın estetiği başarılı bir şekilde aynı anda kombine yapılabilir. Ama aşırı kilo kaybeden hastalarda bu iki ameliyatı aynı anda yapmak yerine, ya merkez bölgeyi ya da vücut üst bölgesinin iki ayrı ameliyatta estetik bütünlüklerini bozmadan çepeçevre aynı anda bütünüyle düzeltmek doğru olacaktır. Hastaların dünyanın her yerinden sekonder düzeltme ameliyatlar için bize başvurduklarını hatırlatmak istiyorum. Hastaya özel doğru ameliyat planlaması işin temelidir.
HAFTAYA: AŞIRI KİLO KAYBI SONRASI BACAKLARDAKİ DEĞİŞİM İÇİN ESTETİK AÇIDAN NELER YAPILABİLİR?